Bobrek yetmezliği basitce; bobreklerin asli gorevi olan kanın filtre edilmesi ve tekrar dolaşıma verilmesi sırasında oluşan aksamalar olarak tanımlanabilir.
Hastalığın nedeni nedir?
Bu aksamada temel etken filtrasyon kapasitesinin ve geri emilim kapasitesinin duşmesidir ki buna neden olan pek cok etken soz konusudur.Doğrudan bobrekleri ilgilendiren bir hastalığa bağlı olarak şekillenebileceği gibi metabolik, toksik veya organik bir hastalığın uriner sisteme olan etkisi ile de şekillenebilir.
Hastalığın hazırlayıcı nedenleri nelerdir?
Bobrek yetmezliğinin oluşumuna neden olan ve kolaylaştıran hastalıkları prerenal hastalıklar, renal hastalıklar ve postrenal hastalıklar olarak sınıflandırabiliriz.
Prerenal hastalıklar; genellikle kalp ve dolaşım sistemine ait hastalıklardır. Kan basıncının duşmesi, şok, kollaps, kusma ve ishal gibi aşırı sıvı kaybına neden olan durumlar, kanama, peritonitis, antihipertansif ilac kullanımı ve kalp yetersizliği durumları bobrek yetmezliğine neden olabilir. Bu tur durumlarda bobreklerde patolojik bir değişim ve fonksiyonel bir bozukluk olmamasına karşın kanın yeterli basınc ve miktarda bobreğe gelememesi nedeniyle filtrasyonun aksaması soz konusudur.
Renal hastalıklar; bobrek dokusunda hasara neden olan nefritis, pyelonefritis, nefrozis, tumorler, hiperkalsemi, intratubular tıkanmalar, zehirlenmeler ve enfeksiyoz hastalıklardır. Bu durumlardan herhangi birinin varlığında bobrek dokusunda patolojik bir değişim ve buna bağlı olarak bobreğin fonksiyonlarını yapamaması soz konusudur.
Postrenal hastalıklar; idrar yolu tıkanmaları, taşları, yangıları ve idrar kesesi hastalıklarıdır. Bu hastalıklar idrarın dışarı atılımına engel olarak geri bobreğe donmesine ve basınca neden olurlar. Buna bağlı olarak da bobreklerde hasar ve işlevsel bozukluklar gelişir. Ayrıca ure gibi dışarı atılması gereken maddeler birikerek pek cok sistemik bozukluğa neden olur.
Hastalığın gelişimi nasıldır?
Bobrek yetmezlikleri akut veya kronik orarak gelişebilir. Genellikle prerenal ve postrenal hastalıklar kronik bobrek yetmezliklerine neden olmakla beraber renal hastalıklar akut bir bobrek yetmezliğinin şekillenmesine neden olmaktadır.
Akut yetmezlikler de bobreklerde oluşan hasarın derecesi buyuk onem taşımaktadır. İlerlemiş kronik olaylarda oluşan dejenerasyona bağlı olarak da hastalığın gelişimi iyi sonuclanmayabilir.
ozellikle renal hastalıklara bağlı olarak şekillenen bobrek yetmezliklerinde uygulanan tedaviler cok uzun surebileceği gibi uremi, metabolik asidoz ve hiperkalseminin şekillendiği durumlarda da başarı şansı duşuk olabilir.
Erken donemlerde tespit edilen prerenal ve postrenal hastalık durumlarında asıl hastalığa karşı tedavi uygulanır ve etkenin kaldırılması bobreklerin normal fonksiyonlarını yapmasına olanak verir. ozellikle oligourinin şekillenmediği durumlarda tedavi şansı daha yuksek olabilir.
Hastalığın belirtileri nelerdir?
Akut bobrek yetmezliklerinde anuri (hic idrar yapmama) ve oligouri (cok az idrar yapma) gozlenebilen en belirgin klinik bulgulardır. Bolgenin elle muayenesinde ağrı ve hassasiyet tespit edilebilir.
Genellikle gorulen belirtiler bobreğin aksayan fonksiyonuna ve bunun sonucuna bağlı olarak gelişen sekunder aksamaya bağlıdır. orneğin potasyumun idrarla atılamayarak kanda birikmesi kalbin calışmasını etkileyerek fonksiyonlarında aksamaya ve hatta olume sebep olabilir. Bunun gibi pek cok klinik belirtiyi bobrek yetmezliğine bağlı olarak gormek mumkundur.
Genel olarak bobrek yetmezliğine veya uriner sistemi etkileyen bir hastalığa bağlı olarak şekillenen klinik bulgular ;
Proteinuri, idrada protein veya albumin bulunmasıdır. Normal zamanlarda idrarda bulunmayan proteinler glomerulonefritis, nefroz, bobrek damarlarında tıkanmalar, konjestif kalp yetmezliği ve nefritis gibi hastalıkların varlığında bobreklerde, filtrasyon veya geri emilim mekanizmasında oluşan aksamalar nedeniyle şekillenebilir
Hematuri, idrarda eritrosit ve lokosit bulunması yani idrarın kanlı olmasıdır. Zehirlenmeler, bazı toksikasyonlar, tumorler, bobrekleri etkileyen travma, glomerulonefritis, pyelonefritis, sistitis, idrar kesesi tumorleri, prostat hastalıkları, sonda uygulamaları ve urolitiyazise bağlı olarak gorulebilir.
Hemoglobinuri; idrarda hemoglobin bulunmasıdır. Eritrositlerin hemolizine neden olan bazı zehirlenmeler veya enfeksiyonlara bağlı olarak gorulebilir. Hemoglobin vucutta bilirubin uretiminde kullanılır. Ancak eritrositlerin hızlı parcalanmasına neden olan bir durum soz konusu olduğunda kullanılan miktardan fazla hemoglobin olması fazla olan miktarın idrara gecmesine neden olabilir.
Poliuri; idrar miktarının artmasıdır. Nefritis, şeker hastalığı, ostrojen ve androjen uygulamaları veya hormonal yetersizliklere bağlı olarak boreklerde suyu geri emilimi esnasında şekillenen aksama sonucu şekillenebilir. Ayrıca tedavi amacı ile diuretik ilac (dokulardan suyun atılmasını kolaylaştıran ilaclar) uygulamaları sebebiyle de gorulebilir.
Disuri, idrar yapma sırasında ağrı şekillenmesidir. Ağrıya bağlı olarak sancılı ve guc idrar yapma durumudur. —cog—unlukla sistitis ve uretritisler sebebiyle şekillenmektedir.
Anuri ve oliguri, idrarın az veya hic cıkarılamaması durumudur. Hic idrar yapamama anuri, az cıkarılması oliguri olarak adlandırılır. Genellikle aynı nedenle oluşurlar, Sadece birbirlerine oranları farklılık gosterir. Birinin oranının fazla olması halinde diğerinin oranı duşuk olarak gozlenebilir.
Glikozuri; idrarda glikoz bulunmasıdır. Normal zamanlarda glomerulusta filtre edilip tubullerde geri emilir. Kuduz, nefrozis ve şeker hastalığı sebebiyle oluşabilir.
Ketonuri; İdrarda keton cisimciklerinin gorulmesidir. şeker hastalığı, kaşeksi, gastro intestinal hastalıklar, hastanın uzun sure ac – susuz bırakılması ve kusma nedeniyle oluşabilir.
Sonuc ;
Pek cok sistemik hastalık veya direk olarak bobrekleri ilgilendiren bir hastalık sonucunda şekillenebilen bobrek yetmezliği durumlarında bobrek dokusunda şekillenen bozukluklar coğunlukla geri donuşumsuz hasarlardır.
Tedavisi uzun sure ve masraf gerektiren bobrek yetmezliklerinde erken teşhis olası hasarın ilerlemesini onlemek acısından buyuk onem taşımaktadır.
Bu nedenle yılda bir kez check-up amacıyla yapılacak kan tahlilleri, ultrasonografi ve radyografi değerlendirmeleri erken teşhis ve gerekli onlemlerin alınabilmesi icin faydalı olacaktır.
Alintidir.
__________________