Kohlberg sonrası moral teorilerdendir. Kohlberg'in topluluğundan soyutlanmış bireye odaklı ahlak anlayışı yerine, kişileri topluluğu İcine yerleştiren holist bir anlayışa dayanır. Buradaki hareket noktası geleneksel toplumlarda kişilerarası ilişkilerin bireyin Ozerk yargılarına değil, dinsel inanclara, mitoslara, değerlere tabi olduğu, kısacası toplumun birincil, bireyinse ikincil planda bulunduğudur.
Bu bağlamda sosyal uzlaşmalar, moral bir boyuta sahiptirler, zira toplumun norm ve kuralları, ilahi bir gucun veya duzenin ifadeleri olarak algılandığından buyurucu bir nitelik taşırlar.
Shweder ve arkadaşları (1987) kulturler arası (Hindistan ve ABD) calışmalarından hareketle, geleneksel toplumlarda ahlak ile uzlaşmaların birbirinden ayırdedilmediğini, ayrıca sosyal duzene uymanın (uzlaşma morali), bireysel haklardan daha once geldiğini one surmuşlerdir.
Araştırmacılar ceşitli davranışları a) herkesin yapması/uyması gerekenler, yani evrensel ve ciğnenemez olanlar, b) sadece bir toplumun uyelerinin yapması gerekenler, yani kulture/topluma goreceli olanlar şeklinde iki kategoride tasnif etmişlerdir. Bunlardan ilki (hırsızlık yapmama, yalan soylememe gibi) moral davranışlardır, ikinciler (inek eti yememe gibi) ise uzlaşımsal (ulkelere gore serbest veya yasak olan) davranışlardır. Hintliler cevaplarında ikinci kategorideki davranışları da birincilerin yanına koymuşlar, yani moral ile uzlaşma arasında ayrım yapmamışlardır.
Shweder'e gore uc buyuk moral kod ya da etik alan vardır ve her kultur bunlara farklı bir onem atfeder. Birincisi, ozerklik eliğidir: Bu kod, kişisel kimliği yuceltir ve bireysel hakları, adalet ve ozgurluğu vurgular. İkincisi topluluk (komunote) etiğidir: Bu kod, kişilerin birbirine karşı gorev ve yukumluluklerini vurgular.
Ucuncusu kutsallık etiğidir. Bu kod, insanın spirituel ozunu gercekleştirmeyi, saflığı, arınmışlığı yuceltir. Birinci kod (Kohlberg'in evrensel saydığı kod) esas olarak Batı dunyası, diğerleri ise geleneksel toplumlar icin onem taşır (Shweder'in teorisinin, modern etik ile geleneksel etiği kutuplaştırması, gunumuz dunyasında oldukca abartılı gorunmektedir) (Kaynak; Vandenplas-Holper, 1999).
__________________