Mum, parafin, donyağı ya da bunlar benzeri, yavaş yanan bir maddenin, genellikle kınnaptan yapılan bir fitilin uzerine dokuldukten sonra katılaştırılması yontemiyle hazırlanan, genellikle silindir bicimindeki ışık kaynağıdır.
Tarihi
Mısır ve Girit?te bulunmuş en az 5000 yıllık şamdanlardan anlaşılabileceği uzere, mum, Antik Cağ?ın ilk buluşları arasındadır. Ortacağ?da ise Avrupa?da kullanılan mumlar, donyağından yapılmaktaydı. 1292 yılına ait bir vergi listesine gore ise, Paris?te 71 tane mum yapımcısı yaşamaktaydı.
1800?lu yıllarda Fransız kimyacı Michel-Eugène Chevreul, yağdaki gliserinden yağ asidini ayırarak daha kaliteli mumları yapımında kullanılan stearik asidi uretmiştir. Daha sonraları ise mum malzemesi yapmakta yeni işlemler oğrenilmiştir. Stearik asitten ayrı, iki onemli malzeme daha bulunmuştur: İspermecet balinasının kafa boşluğundan elde edilen ispermecet, ve petrolun bir yan urunu olan parafin. Bu buluşlardan sonra, parafin ve stearik asitle hazırlanan karışım, mumun temel malzemesi hÂline gelmiştir.
Yanarken, alevden cıkan ısı, fitilin dibindeki katı mumu sıvılaştırır. Bu eriyik, kılcal hareket sonucu fitilden yukarı doğru cıkar, sonra da ısı nedeniyle buharlaşır. Mum buharının yanmasıyla da alev oluşur. Bu boyle bir dongu hÂlinde, mum bitene dek devam eder.
19. yuzyılda geliştirilmiş olan mum kalıp makinesi, donuşumlu olarak ısıtılıp soğutulan metal bir tank icerisindeki dizi kalıplardan oluşmaktadır. Kalıplar soğuduktan sonra, mumlar pistonlarla puskurtulur. Makinenin altındaki fitil makaraları mum kalıplarının icinden gececek bicimde pistonlara bağlanır. Soğuyan mumlar kalıplardan cıkartıldıktan sonra da fitilleri kesilir. Mumlar, bu hÂldeyken paketlenip piyasaya sunulurlar.
__________________