KOLON KANSERİ

Kolon diye adlandırdığımız kalın bağırsak, yaklaşık 2 metre uzunluğundaki sindirim sisteminin ince bağırsaktan sonra gelen kısmıdır. Ozellikle batılı ulkelerde sık karşılaşılan kolon kanseri oldukca buyuk bir oneme sahiptir. Toplumda gorulme sıklığı 10000 de 5 dolayındadır. Erkekte ve kadında eşit oranda gorulen kolon kanseri butun kanserler icinde gorulme sıklığı bakımından 3. sırada yer alır.

NEDENLERİ

Kolon kanserinin nedeni kesin olarak bilinmemektedir fakat oluşumunda etkili olan bazı cevresel ve genetik nedenler vardır. Kalıtsal etkenler bu konuda buyuk oneme sahiptir. Ailesinde kolon kanseri olan kişilerde kansere yakalanma ihtimali normalden daha yuksektir. Ayrıca daha onceden meme ve yumurtalık kanserini gecirmiş kişilerde ve ailelerinde kolon kanseri sıklığı daha fazladır. Gardner Sendromu ve Ailesel Polipozis hastalığı kalıtsal hastalıklardır ve sıklıkla kolon kanserine neden olmaktadır. Bunların dışında ulseratif kolit ve crohn hastalığı da kolon kanseri ihtimalini arttırır.

Beslenme, kolon kanserinde onemli bir yere sahiptir. Ozellikle Batı tipi diyet kanser ihtimalini arttırır. Kolon kanserinin oluşmasında hayvansal yağların tuketiminin etkili olduğu araştırmalar sonucu saptanmıştır.

Ayrıca bazı kimyasal maddeler kanser nedenleri arasındadır. Sanayi işcilerinde, bazı fabrikalarda calışanlarda kolon kanseri gorulmesi kimyasal maddelerin etkisini ortaya koymaktadır.

BELİRTİLERİ

Kolon kanserinin başlangıc evresinde karında dolgunluk hissi, hafif ağrı, iştah kaybı, kilo kaybı, cabuk yorulma ve ishal ortaya cıkar. Ayrıca kabızlık olabilir. Kullanılan ilaclara rağmen kabızlık devam edebilir. Bu evrede barsak henuz daralmamıştır ve belirtiler bağırsak kanseri tanısı koymak icin yeterli değildir. Fakat hastada bu tip şikayetlerin olması hastanın mutlaka incelenmesini gerektirir. Goruntuleme yontemleri kalın bağırsaktaki herhangi bir anormalliği ortaya koyar. Boylece herhangi bir hastalık varsa erken tanı konmuş olur ve hastaların geleceği acısından cok onemlidir.

Başlangıc evresinde tespit edilmeyen kolon kanseri –ki sıklıkla ulkemizde bu evrede doktora başvurulmadığından saptanamaz- ilerler ve kalın barsak daralmaya başlar. Daralma ortaya cıkarsa bağırsaktan dışkı gecişi zorlaşır. Bağırsaktaki maddeler burada birikmeye başlar ve atılamaz. Barsak kokuşması ortaya cıkar. Barsak iceriği, bağırsağın kasılma sonucu ilerlemek ister fakat kanser kitlesi yuzunden bu işlem cok zordur. Bu yuzden hastada once kabızlık daha sonra ağrı atakları başlar.

Kolon kanseri tedavi edilmez ve daha da ilerlerse belirtiler ağırlaşır. Yorgunluk, kilo ve iştah kaybı belirginleşir. Hasta hicbir şey yemek istemez. Kansızlık ortaya cıkar ve hastanın rengi atar. Bağırsak tamamen kapanır. Birkac gun bu şekilde surer. Daha sonra kanser kitlesi biraz delinir ve bağırsak iceriği atılabilir. Fakat bu olay her zaman boyle surmez. Bir-iki defadan sonra bağırsak hic acılmamak uzere kapanır. Hastanın durumu oldukca ağırlaşır. Kana zehirli maddelerin gecişi başlar. Bu donemde başvuran hastaların karınları acılır ve tumorun ameliyatla alınıp alınamayacağı kararlaştırılır. Sıklıkla bu evrede tumorun cıkarılması cok zordur.

TANISI

Hastalığın tanısı gunumuzde oldukca kolaydır. Kolonoskopi ile hastanın butun kalın barsağı goruntulenir. Bu sırada, polip varsa alınır ve incelenir. Risk altındaki kişiler ve polip alınan kişiler kolonoskopi ile takip edilir. Doktorun gerekli gorduğu sıklıkta bu işlem tekrarlanır.

Diğer bir yontem video goruntuleme ile yapılan sigmoidoskopidir. Kolonun alt bolgesinin incelenmesinde kullanılır. Ayrıca gaitada gizli kan araştırılır. Yani dışkıda kan arama yontemi ile dışkıda saptanması zor olan az miktardaki kanamalar saptanır. Bunların dışında gerekirse bağırsaktan parca alınır ve incelenir.

TEDAVİSİ

Kolon kanserinin tedavisi cerrahidir. Tumorlu olan kısım cerrahi yontemlerle cıkarılır. Daha sonra bağırsağın cıkarılan yerinin alt ve ust tarafı birbirine bağlanır. Eğer kanser anuse yakın bir yere yerleşmişse bu bolgenin kısa olması ameliyatın şeklini değiştirir. Bu ameliyatta anus tumuyle cıkarılır ve kolon, karın duvarına bağlanır.

Işın tedavisi kolon kanserinde kullanılmaz. Fakat kemoterapi (ilac tedavisi) hastalara ameliyattan sonra uygulanabilir.

KOLON KANSERİNDEN KORUNMA

Fazla lifli gıdalarla beslenme kolon kanserine karşı koruyucudur. Yapılan deneylerle bu durum ispatlanmıştır. İnsanlarda bol miktarda lifli besinlerin tercih edilmesi kolon kanseri gorulme sıklığını azaltmaktadır. Cunku bu maddeler, kanserojen maddelerin yoğunluğunu azaltmaktadır.

Yağlı besinlerle kolon kanseri arasında doğrudan ilişki vardır. Yağ oranı az besinlerin tuketilmesi gerekir. Kırmızı et ve yağlı besinler kolon kanseri ihtimalini arttırmaktadır. Bu nedenle bu besinlerin az miktarlarda tuketilmesinde fayda vardır.

Kolon kanserinden korunmanın bir diğer yolu ise duzenli kontroller yaptırmaktır. Yapılan muayene ve kolon goruntuleme yontemleri hastalığı onlemek veya erken tanı koymak icin gereklidir. Ozellikle ailesinde kolon kanseri olanların ve risk altındaki kişilerin yaptırması gerekir.

Bunların dışında egzersiz yapmak, yeşil cay tuketmek bağırsak duzenini sağladığından dolayı koruyucudur. Yeşil cayda bulunan bir maddenin kanser gelişimini onlemede etkili olduğu belirtilmektedir.

Akciğer kanseri

Akciğer kanserinin en onemli nedeni sigaradır. Bunu radon ve asbest (amyant) izler. Ancak, sigara, radon ve asbestten başka da kanser riskini artıran pek cok faktor vardır.

HAVA KİRLİLİĞİ

Hava kirliliğinin de akciğer kanseri icin bir risk faktoru olabileceği ileri surulmektedir. Bunun en onemli kanıtlarından biri, akciğer kanserinin hava kirliliğinin yoğun olduğu ulkelerde ve şehirlerde daha fazla gorulmesidir.

Ceşitli araştırmalarda, hava kirliliğine neden olan kukurt dioksit, azot dioksit gibi maddelerin sigara dumanındaki kanserojenik maddelerin etkilerini artırdıkları saptanmıştır. Dizel egzostuna ve petrol yanma urunlerine maruz kalan kişilerde akciğer kanseri riski yuksektir.

MESLEKLER

Akciğer kanserinin bazı meslek sahiplerinde daha fazla gorulduğu eskiden beri bilinir. Meslekleri nedeniyle uranyum, arsenik, krom, nikel, kadmiyum, aluminyum, berilyum gibi maddelerle uğraşanlarda akciğer kanseri riski yuksektir.

ARSENİK

Arsenik toprak doğal olarak bulunur ve buradan icme sularına karışabilir. Arsenikle kirlenmiş suların icilmesi de akciğer kanseri riskini artırır. Sigara da icilmesi riskin katlanarak artmasına neden olur.

BESLENME

Sigara icen ve az miktarda sebze ve meyve tuketenlerde akciğer kanseri daha sık gorulmektedir.

Beta-karoten

Ozellikle de beta karoten iceren besinlerin kansere karşı koruyuculuk ozelliklerinin daha fazla olduğu saptanmıştır. Beta karoten vucutta A vitaminine donuşerek etkili olur. Beta karoten iceren besinlerin başlıcaları, havuc, kayısı, kavun, boğurtlen, şeftali, balkabağı olmak uzere tum sarı ve kırmızı ile yeşil renkli meyve ve sebzeler, lahana, bezelye ve patatestir. Bu maddenin ısı ve ışığa karşı duyarlı olduğu ve mikrodalga fırın dışında her turlu pişirme yontemiyle kayba uğrayacağı unutulmamalıdır.

Diğer besinler

Beta karoten dışında, kısaca antioksidanlar olarak bilinen E ve C vitamini, folik asit ve selenyumun da hem akciğer ve hem de diğer kanserlere karşı koruyucu etkileri olabileceği konusunda araştırmalar vardır.

AKCİĞER HASTALIKLARI

Akciğerde harabiyete ve bağ dokusu artışına neden olan hastalıklar da akciğer kanseri icin risk oluşturur. Bunlar icinde en onemlileri eskiden gecirilmiş olan tuberkuloz (verem), zaturree ve fibrozistir. Kronik bronşiti olanlarda da kanser riski fazladır.

GENETİK FAKTORLER

Akciğer kanseri genetik bir hastalık olmamakla beraber, kansere yatkınlık sağlayan bazı ozellikler vardır. Mesela, sigara icenlerin hepsi değil %1-15'i akciğer kanserine yakalanmaktadır.

Ayrıca, bazı ailelerde akciğer ve diğer kanserler daha sık gorulebilmektedir. İzlanda'da 1955-2002 yılları arasında akciğer kanseri olan 2756 kişi uzerinde yapılan bir araştırmada akciğer kanserli kişilerin kardeşlerinde bu hastalığın gorulme riski 3.5 misli, cocuklarında 3 misli, hala, dayı, amca, teyze, kuzen gibi yakınlarında ise 2 misli yuksek bulunmuştur.

Son yıllarda yapılan araştırmalar, akciğer kanserinin ortaya cıkmasında genetik faktorlerin (onkogenler, tumor baskılayıcı genler ve DNA tamir genleri) cok onemli olabileceğini gostermektedir.

Deri kanseri
Butun kanser turleri icinde en sık gorulenidir. Deri kanserinden korunmak icin yapılması gereken guneşten korunmaktır. Guneşe aşırı maruz kalma (bronzlaşma dahil olmak uzere ozellikle su toplaması ile seyreden ikinci derece guneş yanıkğı) deri kanserinin temel sebebidir. Daha az onemli faktorler tekrarlayan tıbbi ve endustriyel X ışınlarına maruz kalma, yanık veya yara izi bırakarak iyileşen cilt hastalıkları, komur katranı veya arsenik iceren maddelere mesleki olarak maruz kalma ve ailede cilt kanseri bulunmasıdır. Acık tene sahip olup guneş yanığı ihtimali fazla olan kişiler, daha yuksek riske sahiptir. Guneş ışınları deri kanserine sebep olan en onemli neden olduğundan en onemli koruyucu onlem guneşten kacınmaktır.Guneşin dunyaya en dik ulaştığı saatler olan saat 10.00 ile 16.00 saatleri arasında guneşten korunun. Guneşin yeryuzune dik ulaştığı saatlerde golgeniz kendi boyunuzdan daha kısad Acık renkli sıkı dokumalı koruyucu giysi ve geniş şapka kullanın Koruma faktoru en az 15 olan guneşten koruyucu kremler kullanın
20 dakika guneşte kaldığında guneş yanığı geciren bir kişi, 15 faktorlu bir guneşten koruyucu kullandığında 15 kat daha fazla sure (300 dakika) yanmadan guneşte kalabilir. Bununla beraber guneşten koruyucu kremler kullanarak da guneşte fazla kalınmamalıdır. Cunku UVA gibi guneş ışınları ki bunlar derideki bağışıklık sistemi ve deri yaşlanmasında sorumludur, guneş koruyucular olsa da deriye ulaşabilir.

Guneşten koruyucu kullanımına cocukluk doneminde başlayın, cunku yaşam boyu guneşe maruz kalmanın % 80'i 18 yaş altında olmaktadır. 6 ayın altındaki bebekler uzun sure guneşe maruz kalmamalı, eğer kalacaksa guneşten koruyucular kullanılmalıdır.


Kanser oncesi deri bulguları

Aktinik keratozlar ozellikle guneş ışınlarına aşırı maruz kalmış acık tenli kişilerin yuz, el sırtı ve kollarında rastlanılan kucuk uzerleri pullu lekelerdir. Tedavi edilmezlerde deri kanserine donebilir. Eğer erken evrede yakalanırsa buz tedavisi ile cıkartılabilir, kemoterapi ilacları iceren krem veya losyonlar kullanılabilir, kimyasal peeling işlemi, dermabrasyon,laser tedavisi veya klasik cerrahi ile tedavi edilebilir. Guneşten koruyucular aktinik keratoz gelişimini engellerler.

Kanserde erken tanı icin, vucudumuzun verdiği uyarıcı belirtileri gozlemlemenin, olası risk faktorlerini goz ardı etmemenin onemli olduğunu belirten uzmanlar, kanser oluşumunun onceden yakalanması icin gerekli kontrollerin duzenli olarak yapılmasının şart olduğunu, erken teşhisin yaşama oranını belirgin şekilde artırdığını vurguluyorlar.

Konuyla ilgili olarak bilgi veren uzmanlar, ABD Kanser Derneği tarafından kanser onleme programının bir parcası olan, kanser tarama testlerini şu şekilde ozetlediler:

Meme Kanseri: Uyarıcı işaretler, memede herhangi bir sertlik veya kitle ve meme uclarından gelen akıntı veya kan.

Kanser Riski Faktorleri: Meme kanseri genellikle 50 yaşın uzerinde olan kadınlarda; hic cocuğu olmamış kadınlarda, ilk cocuklarını 30 yaşından sonra doğuran kadınlarda, hic emzirmemiş olan kadınlarda, ideal ağırlıklarının yuzde 40 uzerinde olan kadınlar ile cinsel olgunluğa gecikmiş olarak gelen veya gecikmiş menapozu olan kadınlarda ve ailesinde (anne veya kızkardeşlerde) menopoz oncesi meme kanseri olayı olan kadınlarda ortaya cıkar.

Check-up Kuralları: Her kadın ayda bir defa goğuslerini dikkatlice muayene etmelidir. Buna ek olarak, 20 ile 40 yaş arasında olan kadınların her 3 yılda bir goğuslerini bir hekime muayene ettirmesi gerekir. 40 yaşın uzerinde olan kadınların bu muayeneyi her yıl yaptırması gerekir. Eğer 40 yaşın altındaysanız, ailenin gecmişinde goğus kanseri yoksa yuksek risk gruplarından birine girmiyorsunuz demektir ve mamografinin alınmasına gerek duyulmayabilir.

Eğer 40 ile 49 yaşları arasında iseniz, herhangi bir belirti veya kitle yoksa ve ailenizde goğus kanseri geciren biri yoksa yalnızca basit bir mammogram yaptırın. 50 yaşından sonra mammogramı her yıl yaptırın. Eğer ailenizde goğus kanseri varsa, yaşınıza aldırmaksızın her yıl bir mammogram yaptırın.

ERKEKLER TESTİSLERİNİ HER AY MUAYENE ETTİRMELİ

Testis Kanseri: Uyarıcı işaretler, testislerde herhangi bir kitle veya boyutlarında değişiklik. Kanser Riski Faktorleri: Yaşlı erkeklerden daha cok genc erkeklerde ortaya cıkar (40 yaşından sonra fazla gorulmez); normal yerine inmemiş testisler.

Check-up Kuralları: İlk genclik yıllarının son donemlerinden başlayarak tum yaştaki erkekler her ay testislerini muayene etmelidirler.

Kolorektal (Kalın Bağırsak ve Rektum) Kanser: Uyarıcı işaretler, herhangi bir rektal (makattan gelen) kanama veya dışkılama alışkanlıklarında uzun donemli değişiklik.

Kanser Riski Faktorleri: Aile uyelerinden birinde gecmişte kolorektal polip (iyi huylu tu-moral oluşum) veya kolorektal kanser veya kronik ulserleşmiş kolit olması.

Check-up Kuralları: 40 yaşın uzerinde olan kadın ve erkeklerin her yıl rektal muayeneden gecmesi gerekir.

Bundan ote 50 yaşın uzerinde olan erkek ve kadınların en azından 2 yılda bir sigmoidoskopik muayeneden gecmesi (sigmoidoskop ile kolon icinin muayenesi) ve her yıl kan bulunup, bulunmadığının kontrolu icin feces (dışkı) testini yaptırması gerekir.

Akciğer Kanseri : Uyarıcı işaretler, rahatsız eden bir oksuruk, oksururken kan gelmesi ve akciğer iltihabı veya bronşit nobetleri; goğuste ağrı.

Kanser Riski Faktorleri: Cok sigara icmek ve ozellikle astbest olmak uzere cevre kirletici maddelere maruz kalmak.

Check-up Kuralları: 40 yaşın uzerinde olan herkesin bir goğus rontgeni cektirmesi gerekir.

Bunu takip eden goğus rontgenleri doktorunuzun kişisel kararına gore yapılacaktır.

YAŞ FAKTORU

Servikal (Rahim Boynu) Kanser: Uyarıcı işaret, anormal vajinal kanama.

Kanser Riski Faktorleri: Genital (Cinsel) bolgelerde kabarcıklar oluşturan deri iltihaplanmaları veya genital siğil enfeksiyonları, ergenlik cağına geldikten kısa bir sure sonra cinsel ilişkiye girme veya cok fazla cinsel ilişki partnerinin olması.

Check-up Kuralları: 18 yaşına gelen kadınların veya seksuel olarak aktif olanların her yıl Pap testi yaptırması ve pelvik muayeneden gecmesi gerekir. Birbirini takip eden 3 veya daha fazla normal sonuc veren yıllık muayenenin ardından doktorunuz Pap testinin daha az aralıklarla yapılmasına karar verebilir.

Endometrium (Rahim İc Zarı) Kanseri: Uyarıcı işaret, anormal vajinal kanama.

Kanser Riski Faktorleri: Gecmişte kısırlık olması veya yumurtlama olmaması; menapozun gec başlaması veya uzun sureli ostrojen tedavisi, vucutta aşırı yağlanma; cok fazla sigara icmek.

Check-up Kuralları: Menopoza geldikten sonra gecmişinde kısırlık, aşırı şişmanlık, yumurtlayamama, anormal rahim kanaması veya ostrojen tedavisi olan kadınların endo-metriyal biyopsi yaptırmaları gerekir.

İdrar Yolu ve Mesane Kanseri: Uyarıcı işaretler, idrarda kan; sırt ağrısı; kilo ve iştah kaybı, surekli ateş; anemi (kansızlık).

Kanser Riski faktorleri: 50 yaşın uzerinde olan erkeklerde, cok fazla sigara icenlerde, gecmişte kronik idrar yolu enfeksiyonlarından rahatsız olanlarda daha fazla gorulur.

Check-up Kuralları: Komple fiziki muayeneniz sırasında yapılan rutin idrar tahlilleri idrarınızda kan olup olmadığını (hemıturi) gosterecektir. Eğer hematuri bulunursa, doktorunuz anormal bir doku da bulursa, biyopsi de dahil olmak uzere sistoskopik bir muayene yapabilir. Doktorunuz bir bobrek filmi de isteyebilir.

Ağız Kanseri: Uyarıcı işaretler, ağzınızın renginde herhangi bir değişiklik veya ağzınızda iyileşmeyen herhangi bir yara.

Kanser Riski Faktorleri: Genellikle 45 yaşın ustunde erkeklerde, cok fazla sigara icenlerde ve ozellikle cok fazla alkol kullanımı ile birlikte dumansız tutun kullananlarda (tutun ciğneyenlerde) daha fazla gorulur.

SİGARANIN ETKİLERİ

Check-up Kuralları: Eğer iyileşmeyen bir yara varsa, doktorunuza veya diş hekiminize başvurun.

Gırtlak Kanseri: Uyarıcı işaret, boğuk seslilik.

Kanser Riski Faktorleri: Cok fazla sigara icmek, eğer fazla miktarda alkol kullanımı ile birlikte oluyorsa.

Check-up Kuralları: Konuşma ozelliğinizde herhangi bir değişiklik olması durumunda bir boğaz uzmanı tarafından yapılan muayene veya eğer cok fazla sigara iciyorsanız yıllık muayene.

Prostat Kanseri: Uyarıcı işaretler, idrara cıkmada zorluk, sırtın alt kısmında surekli ağrı, pelvis veya kasıkların ust kısmında surekli ağrı; idrarda kan.

Kanser Riski Faktorleri: 70 yaşın uzerinde olan erkeklerde daha fazla gorulur.

Check-up Kuralları: Eğer 40 yaşın uzerinde iseniz, periyodik tıbbi muayeneniz sırasında bir dijital (parmakla) rektal muayeneden de gecmeniz gerekir.

Cilt Kanseri: Uyarıcı işaretler, duzensiz sınırları olan kucuk bir lezyon (yara, bere) ve vucutta veya kol ve bacaklarda kırmızı, beyaz, mavi veya mavi-siyah lekeler; cildin herhangi bir yerinde rengi inci beyazından siyaha kadar değişen yumru veya lezyonlar; avuc ici, ayak tabanı, el ve ayak parmaklarının uc kısımlarında koyu renkli lezyonlar; guneşe maruz kalmış cilt uzerinde daha koyu renkli beneklerle birlikte geniş kahverengimsi lekeler; cildin herhangi bir yerinde kırmızımsı mor lekeler; ayak parmakları veya bacakta mor-kahverengi veya koyu mavi no-duller; yuz, kulak veya boyunda inci gibi veya mumlu gibi yumru veya şişler, goğus veya sırtta duz, ten rengi veya kahverengi yara izine benzer lezyonlar; yuz, kulaklar, boyun, eller veya kollarda pullu veya kabukla kaplı yuzeyi olan duz lezyon veya kırmızı nodul; herhangi bir bende gorulen değişiklik veya iyileşmeyen bir yara.

Kanser Riski Faktorleri: Kadın ve erkeklerde kızıl sac, acık cilt rengi veya gozlerin mavi olması; cocuklukta ciddi guneş yanığı olması; ailenin gecmişinde doğum lekeleri veya benler (displastik nevus doğumda mevcut ben oluşumu sendromu)

Check-up Kuralları: Eğer yukarıda sıralanan uyarıcı belirtilere sahip herhangi bir cilt lezyonunuz varsa doktorunuza danışınız"

NOT: Karpuz Kansere İyi Geliyor
Beslenme ve diyet uzmanlarının yaz diyetlerinde yer verdiği karpuz, doktorlar tarafından ceşitli kanser turlerine karşı etkili maddeler icermesiyle nedeniyle tavsiye ediliyor.


(IMG:http://image.haber7.com/haber/65562.jpg)



İzmir Ataturk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Erkan Erdal, bol miktarda C vitamini barındıran karpuzun aynı zamanda antioksidan ozelliği olduğunu ve ceşitli kanser turlerine karşı etkili olan betakaroten icerdiğini kaydetti.

Karpuzda bulunan yuksek miktarda potasyumun ise kalp fonksiyonlarının ve kan basıncının duzenlenmesine yardımcı olduğunu ifade eden Erdal, aynı zamanda iyi bir lif kaynağı olduğu icin karpuzun bağırsak hareketlerini de duzenlediğine dikkati cekerek, bağırsak kanserini onlemede de karpuzun rol oynadığını soyledi.

CEKİRDEKLERİ DE YARARLI

Karpuz cekirdeklerinin de icinde bulunan ''cucurbocitrin'' adlı maddenin kan basıncını duşurmeye yardımcı olduğunu ifade eden Erdal, cekirdeklerin icinde yer alan bu maddenin bobrek fonksiyonlarının duzenlenmesine de yardımcı olduğunu kaydetti. Erdal, karpuzu yaz aylarında hazırladıkları diyet programlarına mutlaka dahil ettiklerini belirterek, ''Yağ ve kolesterol icermediğinden ve kalorisi duşuk olduğundan, yaz aylarında yapılan diyetlerde karpuzun ozel bir yeri var'' diye konuştu.

Kalorisinin duşuk olmasına karşın, karpuzun ''sınırsız'' tuketilmesinin de soz konusu olmadığını belirten ve diyet yapanları tuketecekleri karpuzun miktarının olculu olması konusunda uyaran Erdal, orta buyuklukte bir karpuzun 8'de bir diliminde yaklaşık 45 kalori olduğunu ifade ederek, bu miktarın bir porsiyon icin yeterli olduğunu kaydetti.


__________________