Gunumuzde takımların şampiyonluk kutlamalarından, duğunlere, yılbaşı kutlamalarına kadar bircok farklı alanda kullanılan havai fişek, aslında olumsuzluk arayışının bir urunu olarak ortaya cıktı.

Gunumuzde kutlamalarda, duğunlerde ve ceşitli organizasyonlarda bir ceşit gorsel eğlence olarak patlatılan havai fişekler, ilk kez patladığında amac herhangi bir kutlama ya da eğlence değildi. Hatta bir kimyacının yaşadığı şanssızlık sonucu patlamıştı.

Bu patlamanın arkasındaysa gecmiş yuz yıllarda omur uzatmak, taşı altına cevirmek gibi bircok farklı alanda denemeler yapılan simya yatıyordu. Cin’de ozellikle olumsuzluğu bulmak icin kullanılan simya, bu alanda onemli gelişmeler kaydedemese de gunumuz kutlamalarına farklı bir renk katmayı başardı.



Olumsuzluğu bulmaya calışan ancak havai fişeği bulan Cinli kaşif, ilk olarak komur ile oksitleyici nitelikteki potasyum nitratı karıştırdı. Ardından komurun tutuşma sıcaklığını duşurecek olan sulfuru de bu karışıma ekledi ve barut patladı. 9.yy Cin kaynaklarında anlatıldığına gore, bu olay sonrası calışılan bina tamamen kul, bilim insanlarının elleri ve yuzleri yandı.

Bu karışım, daha sonraları dini ritueller ve yılbaşı kutlamalarında kullanıldı. O zamanlar henuz şu an ki havai fişekler gibi rengarenk de değildi, sadece patlamadan ibaretti ve kotu ruhları kovduğuna inanılıyordu.

Cok farklı amaclar icin uretilen ve barut adı verilen bu icat, cok daha sonraları savaşlarda da kullanıldı ve belki de dunyanın gidişatını değiştirdi. Ayrıca barutu 13.yy’da Avrupa’ya goturen isim de Marco Polo oldu.

webtekno

__________________