Bugunlerde bana karşı cok nobran davranıyorsun Berkalp” reklam repliği ile hayatımıza yeni bir kelime girdi: NOBRAN. Gerci Sait Faik Abasıyanık yıllar once soylemişti, “Kadın, seni sevmiş de konuşuyor oğlum, oyle nobran olma.” diye; ama olsun! Ne de olsa bir reklam populerleştirdi bu sozu.
Bu yuzden de reklamdaki genc Berkalp gibi hemen herkes nobranın ne olduğunu merak edip bu gizemli kelimenin peşine duştu: Gunluk dilimize hoş geldin “nobran”. Kelimenin anlamını bilmek onemli değil, bu kelime ile arkadaşımız, eşimiz dostumuz, herkes bir anda “nobran” oluverdi. Oysa nobranın; davranışı kaba, sert ve gonul kırıcı anlamı olduğunu; ancak bir araştırma yaparak bulduk. Sadece nobran değil, şu aralar “ver coşkuyu kolonlara, ver coşkuyu” da en sık kullandığımız reklam repliklerinden. Tıpkı bir atasozu, bir deyim gibi reklamlar iyice yerleşti dilimize. Cok değil uc beş yıl oncesine kadar reklamların uzunluğundan şikÂyet eder, nerede bir reklam gorsek kanal cevirirdik. Şimdi ise dort gozle reklamları bekleyenler var! Tabii bunda sektore yapılan ciddi yatırımların ve cekilen kaliteli reklamların buyuk payı var; “tamamen duygusaaaaal” yani... Ancak usta reklam yazarı, reklam yonetmeni ve sanatcıların da ‘hakkını verrrr’elim. Saniyelik reklamlar creatif firmalara milyon dolarlar kazandırıyor. Hal boyle olunca birbiriyle rekabete giren ve iyi işler cıkaran firmalar belki de en pahalı sektoru oluşturuyor. Konuşma dilimizle muhabbetlerimize ve davranışlarımıza yerleşen reklamlar promosyon urunleri ile de hayatımızın her anına giriyor. Bonus kafalar, Vadaa anahtarlıklar, Turkcell bebekler, I love you tişortler, Arcelik robotlar ve en son olarak da Hacı Murat Kit.
Ağzı olan konuşuyor
Fruko’nun yıllarca dilimize pelesenk ettiğimiz “on yuz bin baloncuk yuttum” sloganına sahip reklamı hÂl akıllarda. Yani reklam filmi amacına ziyadesiyle ulaşmış durumda. Nereden bakarsanız bakın “Yoneticimiz uyuyor mu? Yak şu kaloriferi kapıcı, donuyoruz! Sondur şu kaloriferi kapıcı, pişiyoruz” sloganlı İzocam reklamı bu alandaki onculerden. “Ac kapa Artema”, “Cokoprens almaya gittiler”, “Siz hÂl annenizin margarinini mi kullanıyorsunuz? ”, “Mutfakta biri mi var? ”, “Sapına kadar Derby”, “Cakar cakmaz cakan cakmak”, “Ağzı olan konuşuyor”, “Babam oyle diyo” “Macit beni otomobillendir”, “Tık tık tık eyi gunler”, “Degajeme gel”, “En iyi cay Doğuş Cay”, “Dunyayı sen mi kurtarıcan? ”, “Ben ozgurum”,“Turkcell’le bağlan hayata” akıllarda en cok kalan reklamlar. Bir de “aganigi naganigi” diye bağıran Fiskobirlik reklamı vardı hatırlarsanız.
Oynadığı reklamı en cok seyretmek istediğimiz kişilerin başında Cem Yılmaz var. Yılmaz’ın şu ana kadar oynadığı filmler sanki reklam filmi değil de tıpkı bir sinema şaheseri gibi buyuk ilgi gordu. İcinde bulunduğu her reklamın replikleri aylarca dillerde dolaşıp durdu. HÂl da oyle... Once Telsim, sonra Doritos, şimdilerde de Opet. “Gerginsiniz bugun”, “Sen once kendi kabak kafana bak”, “Kımıl kımıl, janjanlı”, “Doktor bu ne? ”, “İnsan yiyecek bunları, insan! ”, “Eğitim şart”, “Asfalt ağladı be! ”, “Sizin gibi gencleri pistlerde gormek isteriz”, “Arabanın hakkını ver hakkını! ”, “Benim oyuncağım yok mu? ” akıllarda kalan reklam repliklerinden bazıları.