Batı muziğinde en cok kullanılan flut cinsi olan yan flutun Cin'de M.O. 900 yılından beri kullanıldığı bilinmektedir. Flut, Avrupa'ya 12. yuzyılda, oncelikle Almanca konuşulan bolgeler olmak uzere girmiş ve ilk onceleri coğunlukla askerî bandolarda kullanılmıştır. "Alman flutu" isminin verilmesi bu zamana denk gelmektedir. Flut daha sonra 16 ve 17. yuzyılda oda muziğinde kullanılan bir enstruman haline donuşmeye başlamıştır. Bu ilk flutler, 6 parmak deliğinden ibaret tek parcadan oluşmaktaydı. Ancak 1600'lerde flut, birbirine bağlı 3 parcadan ibaret olarak yeniden tasarlanmıştır. Aşamalı olarak flute daha fazla tuş eklenmiş ve orkestra parcalarında yerini almaya başlamıştır. 1800'lu yıllarda 4 tuşlu flut en cok kullanılan turu olmakla beraber, 8 tuşlusu da geliştirilmiştir.

Unlu Alman flutcu Tehobald Boehm, sanatının zirvesine ulaştığı yıllarda, kullanılan yan flutlerin ihtiyaca cevap vermekte yetersiz kaldığını gormuştur. Cağ, muzik edebiyatının olağanustu gelişme gosterdiği bir cağdır. Bestecilerin ifade gucu, calgıların teknik gelişmişlikleriyle sınırlı da olsa bu sınır zorlanmaktadır. Besteciler sınır tanımazken, calgılar yetersiz kalmaktadır.

Bu duşunceden yola cıkan Boehm, 1832 yılında akustik (ses fiziği) bilgisi ile sanatındaki becerisini birleştirerek, bugunku modern flutu geliştirmiştir. Yan flut, bu yuzden "Boehm flut" adıyla da bilinmektedir.

Yan flut, orkestraların ve bandoların onemli bir melodi calgısıdır. İlk zamanlarda abanoz ağacından yapılırdı. Gunumuzde ağac flutler hÂl kullanılıyor olmasına rağmen cok yaygın değildir. Bakır alaşımlı, gumuş, krom ve nikel gibi paslanmaz madenlerle kaplanmış parlak metallerden yapılanlar en cok kullanılanlarıdır. En değerlileri de gumuş ve altından yapılanlarıdır. Yan flutun ic capı 1,9 cm, uzunluğu 67 cm'dir. Uc ana parcadan oluşmaktadır. Baştaraf hafif konik, orta ve uc kısmındaki parcalar silindirik boru şeklindedir. Uzerindeki ("perde" diye adlandırılan) deliklerin birbirine uzaklıkları ve capları farklı olculerdedir.

Boyu yaklaşık 30 cm olan yan flutun bir kucuğune pikolo denir. Pikolo, yan flutun hemen hemen kopyası gibidir. Pikolonun boyuna yakın bir benzeri ise fifredir. Fifre, ağactan yapılmıştır, uzerindeki mekanizma daha basittir. Her ikisi de yan flute gore bir oktav tiz ses verirler. Ucu de ufleme tekniği bakımından birbirine benzeyen calgılardır. Son yıllarda yan flutun alto ve bas ceşitleri de uretilmiştir fakat yaygın olarak kullanılmamaktadır.

Bazı calgılar sol anahtarına gore ikinci aralığa yazılan "la" notasını, başka bir ses gibi kabul eder. Orneğin klarnetlerden bir tanesi, portenin altındaki birinci cizgiye yazılan "do" sesini "si bemol" olarak verir. O yuzden bu klarnete "si bemol klarnet" denilmiştir. Bu tip calgılar "transpoze calgılar" olarak adlandırılırlar. Yan flut, sol anahtarını kullanır. Transpoze calgı olmadığı icin notaların yerlerini değiştirmeden okur.

En kalın sesi portenin altına cizilen birinci ilave cizgideki "do"dur. Bu yuzden "do flut" olarak da bilinir. Fazla kullanılmamakla birlikte do sesinin altına inen flutler de vardır. En ince sesi ise portenin ustune cizilen, beşinci ilave cizgiden sonraki "do"dur. İnceye doğru bu sınır birkac ses daha zorlansa da bu seslerin kullanımı cok yaygın değildir. Genellikle ses sınırı uc oktav diye tanıtılır.

Nefesli calgıların bircoğunda (klarnet, obua, zurna gibi) ses cıkarmaya yarayan bir duzenek (dil) vardır. Yan flut, pikolo, fifre ve ney'de doğrudan ses cıkarmayı sağlayan bir duzenek olmadığı icin "dilsiz nefesli calgılar" grubunda sayılırlar.

Nefesli calgılar icin bir başka gruplama da, uretiminde kullanılan maddeye gore yapılır. "Bakır nefesliler" ve "ağac nefesliler" şeklindeki bu gruplamaya gore yan flut her ne kadar metalden yapılmış olsa da "ağac nefesliler" grubunda yer alır.

Yan flut; parlak sesi ve kıvrak hareketleri yapabilme ozellikleri dolayısıyla etkileyici melodileri calmada cok kullanılan onemli bir solo ve eşlik calgısıdır. Toplumsal olaylardan zafer coşkularını, sevinc ve mutlulukları, insan sevgisini, ozgurluğu, ilkbahar ve yazın doğal hareketliliğini, cicekleri ve kuşların cıvıltısını muzikle anlatmayı en guzel yapan calgıdır. Sesinde karamsarlık yoktur.

alıntı........