Turkiye ’de reklam sektoru, en az dizi sektoru kadar her acıdan gerilimi yuksek bir sektor. Bu iki kardeş alanın da kendi icinde benzerlik gosterdiği pek cok nokta var. En buyuk benzerlikleri ise neredeyse halka sundukları her şeyin birer illuzyondan ibaret olması. Hapla diyet, bir sungerle temizlik, bir margarinle lezzetli yemekler yapamazsınız; her zaman daha fazlasına ihtiyac vardır. Anlayacağınız bu sektorde kendinize yer edinmek adına yaratıcılık kadar inandırıcı bir bicimde sacmalayabilme yetisine de sahip olmanız gerekir.
1. Calışmayı duşunduğunuz ajans hangi turde olursa olsun (geleneksel, kreatif, dijital, sosyal medya vs), burada “patronculuğa” yer yoktur
Fotoğraf: Mor İnek Ajans
Reklam ajansında calışanlar o işletmenin asıl sahipleridir. Ajanslar, patronculuğun sokmediği yegane iş alanlarıdır anlayacağınız. Her durumda kendi sozunu gecirmeye calışan muşterileri gormezden gelirsek, ajans calışanları kendi işinin patronudur denebilir.
2. Reklamcının yaptığı işlerde zaman zaman sanatın izlerine rastlanılsa da, reklam asla bir sanat değildir; her zaman ticari bir kaygı taşır
3. Ajansın her bir uyesi bir diğerine sıkı sıkıya bağlıdır, tabii gorunurde. Neticede birinin eksikliğinde diğerinin işi sekteye uğrayacaktır…
4. Sektorde barınabilmek adına kendinizden odun vermeniz gerekebilir. “Gazeteye şu buyuklukte bir billboard cıkalım” diyen bir reklamverenin karşısında karıncadan kucuk hissetmeniz normaldir
“Evet kıroyum ama para bende” kustahlığıyla davranan birine ne denir ki?
5. Saatler hatta gunlerce kafa patlatıp, uğruna uykusuz kalacağınız şey sabun kopuğunden ibarettir…
6. Esnek iş saatleri herhangi bir ozel gunden soğumaya sebeptir
Sevgililer Gunu ’nu sevgilinizle değil de iş arkadaşlarınızla gecirmek kulağa nasıl geliyor?
7. İşiniz gereği kendi inanmadığınız şeylere başkalarını inandırmanız gerekir
Fotoğraf: Webrazzi ofisi
Dolayısıyla profesyonellik yuksek seviyede olmak durumundadır.
8. Reklamda ne soylenildiğinden ziyade nasıl soylenildiği muhimdir. Ve coğu zaman reklamlar kadınları hedef alır
Ve yine aynı sebeple, ajanslardaki kadın populasyonu epey yuksektir.
9. Bir koşede kendi halinizde calışıyor bile olsanız, bir suru ego bombasıyla carpışmak durumunda kalabilirsiniz
Markaların birbirlerine actığı savaşlar bir yana, bir de sizin uğraşmak durumunda olduğunuz kişisel savaşlarınız vardır. Herkes kendi fikrinin daha yaratıcı olduğunu iddia ve empoze edecektir. Tersi duşunulemez oyle değil mi?
10. Muhteşem sandığınız fikirleriniz coğunlukla cop kutusunu boylar
Size guzel gelen şey her zaman muşterinin beklentisini karşılamaz ya da hedef kitlenin kalbine dokunmaz.
11. Giyim kuşam konusunda sınırsız bir ozgurluk tanınır. Dolayısıyla rahat kıyafetlerle işe gitmek bircok sektore nazaran cok daha mumkundur
12. Yolun başındaysanız bırakın para almayı, iyi bir ajansta stajyer olarak işe alındığınıza dua edersiniz
13. Devirdaim sistemi sorgulatacak duzeyde fazladır. İşte tam da bu yuzden, gencler komik rakamlara calışırken, tecrubeli elemanlar yuksek rakamlara calışabilir (her zaman icin değil tabii)
Fotoğraf: 4129Grey
14. Upuzun calışma saatleri, aşırı stres, revizyon ustune revizyon ve aciliyet hissiyle barışmanız gerekir
15. Her turlu ajansta “kafa dağıtma odası” niteliğinde bir oda bulunur
Fotoğraf: Marketing Turkiye
Burada PlayStation ’dan langırta, ozellikle de erkeklerin ayağını yerden kesmek uzere kurgulanmış pek cok oyun vardır.
16. Ofis ortamında kuyunuzu kazmayan tek canlılar ofis hayvanlarıdır. Dolayısıyla onlarla arayı iyi tutun?
Fotoğraf: Marketing Turkiye