Turklerin İslamiyet ’i kabul etmesinden sonra meydana gelen yazılı edebiyat; yani Divan Edebiyatı, modernleşmeye birlikte giderek daha fazla unutuluyor. Hatta bircoğumuz icin bu kelime grubu, lise yıllarında kaldı. Bu yuzdendir ki; Arapca ve Farsca kelimelerle dolu beyitleri duyduğumuzda; once “honk” diye kalıyor; bir sure sonra ise guzel bir şeyler soylendiğini seziyoruz. 🙂
Biz de sizler icin, unutulmaya yuz tutmuş ama edebiyat tarihimizin aslında onemli bir kısmını oluşturan Divan Edebiyatının tozlu sayfalarını araladık ve donemin unlu şairlerinden cok anlamlı alıntıları bir araya getirdik. İşte, okuduğunuzda muhtemelen bir şey anlamayacağınız; ancak alttaki acıklamaları gorduğunuzde ifade ettikleri derin anlamlar karşısında cok şaşıracağız o beyitler.
1. “Gitdun amm kodun hasret ile cÂnı bile
İstemem sensiz olan sohbet-i yÂrÂnı bile.” (NeşÃ‚ti)
Anlamı: Sen gittin; fakat canı, yani beni, ozleminle beraber bırakıp da gittin. Ben, sensiz dostlar sohbetini bile istemiyorum…
2. “Âdeme Âdem gerektir Âdem etsin Âdemi
Âdem Âdem olmayınca Âdem netsin Âdemi.” (Ziya Paşa)
Anlamı: Adama adam gerekir, adam etsin adamı. Adam, adam olmayınca, adam ne yapsın adamı?
3. “Haddeden gecmiş nezaket yÂl u bÂl olmuş sana
Mey suzulmuş şişeden ruhgÂr-ı Âl olmuş sana.” (Nedim)
Anlamı: Nezaket, kuyumcuların altını tel halinde incelttiği aractan (haddeden) gecerek, senin boyunu posunu oluşturmuş. Şarap, şişeden suzulerek yanağındaki allığı oluşturmuş.
4. “Aşk derdiyle hoşem el cek ilÂcımdan tabîb
Kılma dermÂn kim helÂkim zehri dermÂndadır.” (Fuzûlî
Anlamı: Aşk derdiyle hoşnudum, ey doktor! Bana ilac verme ki, benim helak olmam; senin derman olsun diye vereceğin zehrindedir.
5. “CihÂn-Âr cihÂn icredur ÂrÂyı bilmezler
O mÂhiler ki dery icredur deryÂyı bilmezler.” (Hayalî
Anlamı: Yaratılanlar bu dunyanın icindedir dunyayı bilmezler, balıklar koca denizin icindeler de denizi bilmezler.
6. “Efendimsin cihÂnda i ’tibÂrım varsa sendendir.
MiyÂn-ı ÂşıkÂnda iştihÂrım varsa sendendir.” (Şeyh Galib)
Anlamı: Sen benim Efendimsin, benim bu cihanda itibarım varsa sendendir. Aşıklar arasında bir şohretim varsa yine sendendir.
7. “Aşk mıdır ki can-u dil mulkunu yağma eyleyen
Aşk mıdır sinem icre gelip de cÂn eyleyen.” (Muhibbî- Kanuni Sultan Suleyman)
Anlamı: Sevgilinin gonul varlığını yağma eyleyen aşk mıdır? Ve sonrasında cansız goğsum icinde, gelişi ile bana tekrar can veren aşk mıdır?
8. “Bir nefes dîdÂr icun bin cÂn fed itsem n ’ola
Nice demlerdur esir-i iştiyÂkıdur gonul.” (Nef ’î
Anlamı: Bir nefescik olsun o guzel yuzu gormek icin bin canım olsa da kurban etsem yeridir. Gonul nice zamandır onun arzusuyla yana tutuşa esiri olmuştur.
9. “Yoluna cÂnum revÂn itsem gere cÂn didum
Yuzume bin hışm ile bakdı did cÂnun mı var.” (ZÂtî
Anlamı: Bağırdım; “Ah sevgilim canımı kurban etmem gerek senin icin.” Sevgili, bin ofkeyle yuzume baktı ve dedi ki; “Canın! Senin daha harcanmayan canın mı var?”.
10. “Canıma bir merhaba sundu ezelden ceşm-i yÂr
Oyle mest oldum ki gayrın merhabasın bilmedim.” (Ahmed Paşa)
Anlamı: Ezel gununde sevgilinin gozu bana bir merhaba lûtfetti. O gun bugundur, o bakışın mestliğiyle başka birinin merhabasını hic tanımadım.
11. “Arz-ı hÂl etmeye cÂna seni tenh bulamam,
Seni tenh bulıcak kendimi asl bulamam.” (Ulvî
Anlamı: Sevgilim! Halimi, yani aşkından dolayı başıma gelenleri ve isteklerimi, arz etmek icin seni tenha bulamıyorum. Seni tenha bulunca da kendimi asla bulamıyorum.
12. “Derd-i aşkı gayrıdan sorma ne bilsin cekmeyen
Anı yine aşık-ı nalana soylen soylesin.” (Bakî
Anlamı: Aşk derdini başkalarından sormayın. Aşkı cekmeyen onun ne olduğunu ne bilsin? Siz onu yine inleyen aşığa sorun ki, size hepsini bir bir anlatıversin.