“Evlenmeden once her şey cok iyi gidiyordu. Birbirimiz arzuluyor, her turlu yakınlaşmayı cinsel birleşme haric yaşıyorduk. Ama o ilk gece ne olduysa oldu. Asla ilişkiye giremedik. Cok istedim, cok arzuladım eşimi. Ama bir kasılma, titreme, değil bacaklarımı acmak, bedenimi rahat bırakamadım. Kasılıp kaldım. Sonrasında cok denedik. Ama hep aynısı oldu. Birkac ay sonrada denemekten vazgectik. “
“Eşimin/karımın acı cekmesini asla istemem. Onu o kadar seviyorum ki ne yapalım cinsel birleşme olmadan da birlikte olabiliriz. Onemli olan birbirimizi ne kadar sevdiğimiz değil mi?”
En klasik tanım olarak,vajinal kasların istemsiz kasılmaları sonucunda cinsel ilişkinin olamaması veya oldukca ağrılı olması olarak tarif edilmektedir. Bu probleme sahip bayanlarda, kasılmalar yalnızca vajinal girişle sınırlı olmayıp, aynı anda karın, bel, sırt, bacak gibi vucudun pek cok bolgelerinde ki kasılmalarda eşlik edebilir. Bu tanımda en onemli nokta kasılmaların “istemsiz” olmasıdır. Aslında kadın eşi ile cinsel birleşmeyi arzulamakta ancak elinde olmayan sebeplerle bunu gercekleştirememektedir. Yani aslında kadın bilincaltında oluşan korku nedeniyle kendisini korumak icin “istemsiz kasılmalarla” bir tur savunma kalkanı geliştirmiştir. Eşi cinsel birleşme girişiminde bulunduğunda da itme, korku ve panik duyguları ortaya cıkabilmektedir.
Aslında vajinismus şikayeti kadının hayatında başından beri vardır. Ancak geleneksel yapı icerisinde evlilik oncesi cinsel hayatın aktif olmaması ve yaşanan cinsel paylaşımların cinsel birleşmeyi icermemesi nedeniyle, bu şikayet su yuzune cıkmamıştır. Evlilik sonrası ilk cinsel birleşme denemesinde korku ve kasılma ortaya cıkınca, birkac ay icinde cinsel birleşme denemeleri giderek seyrekleşir ve cift cinsel birleşme olmadan cinselliği yaşamayı alışkanlık haline getirir.

[h=2]Ankara Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]