Ayet ve hadislerde “Allah ’ı cokca zikredin!” denmesinin hikmeti nedir?Zikirden mahrum olarak gecirilen vakitler; yani AllĂ‚h ’ı unutarak tuketilen nefesler, omur takviminin ziyan olmuş yapraklarıdır.
İbn-i Abbas -radıyallahu anh-:
“Ey îmĂ‚n edenler! AllĂ‚h ’ı cokca zikredin!” (el-AhzĂ‚b, 41) Ă‚yet-i kerîmesinin tefsîrinde şoyle demiştir:
“Allah TeĂ‚lĂ‚, kullarına farz kıldığı her ibadete belli bir sınır tĂ‚yin etmiştir. Bu hususta mĂ‚zeret sahibi olanların ozurlerini de kabûl etmiştir. Ancak zikir, bunun dışındadır. (Zira Kur ’Ă‚n-ı Kerîm ’de muhtelif kelime ve kalıplar ile, yuzlerce Ă‚yet-i kerîmede zikre teşvik eden ilĂ‚hî telkinler yer almaktadır.) Allah TeĂ‚lĂ‚, zikir hakkında nihĂ‚yetine erişilebilecek bir sınır tĂ‚yin etmemiştir. Aklını kaybedenden başka, zikri terk eden hic kimsenin mĂ‚zeretini de kabûl etmez. CenĂ‚b-ı Hak, insanlara her hĂ‚lukĂ‚rda zikir hĂ‚linde olmalarını emretmiştir.” [1]
Ne kadar ibretlidir ki CenĂ‚b-ı Hak, Hazret-i MûsĂ‚ ve Hazret-i HĂ‚rûn ’u Firavun ’a tebliğe gonderirken:
“Sen ve kardeşin, birlikte Ă‚yetlerimi goturun. Ben ’i anmayı ihmĂ‚l etmeyin.” (TĂ‚hĂ‚, 42) buyurmuştur. Boylece iki peygamber kulunu bile zikri ihmĂ‚l hususunda uyararak, onların şahsında butun insanlığı îkaz etmiştir.
PEYGAMBERİMİZİN DUASI Nitekim zikrullah ’tan bir an bile gĂ‚fil kalmanın buyuk tehlikesinden dolayıdır ki Peygamber Efendimiz -sallĂ‚llahu aleyhi ve sellem- de:
“YĂ‚ Rabbî! Beni goz acıp kapayıncaya kadar bile olsa nefsime bırakma!..” [2] diye niyĂ‚z etmiştir. Unutmamak gerekir ki dunya hayĂ‚tında zikirden mahrum olarak gecirilen vakitler; yani AllĂ‚h ’ı unutarak tuketilen nefesler, omur takviminin ziyan olmuş yapraklarıdır. Bu sebepledir ki hadîs-i şerîflerde şoyle buyrulmuştur:
“İnsanlar bir mecliste oturur da orada AllĂ‚h ’ın ismini anmazlarsa, eksik bir iş yapmış, bir gunah işlemiş olurlar. Kim bir yolda yurur de Allah -azze ve celle- ’yi zikretmezse, eksik bir iş yapmış, bir gunah işlemiş olur. Kim yatağına girer de orada AllĂ‚h ’ı zikretmezse, yine eksik bir iş yapmış, gunah işlemiş olur.” (Ahmed, II, 432)
“Bir kavim bir yerde toplanır da orada AllĂ‚h ’ı zikretmez, peygamberlerine salevĂ‚t getirmezlerse, bu toplantı onlar icin (Ă‚hirette) hasret ve pişmanlığa sebep olur. Allah dilerse onlara azĂ‚b eder, dilerse affeder.” (Tirmizî, DuĂ‚, 8/3380)
“Cennet ehli, başka hicbir şeye değil, sadece, dunyada AllĂ‚h ’ı zikretmeksizin gecirmiş oldukları anlara hasret ve nedĂ‚met duyarlar!” (Heysemî, X, 73-74)
Dipnot:
[1] Taberî, CĂ‚miu ’l-BeyĂ‚n an Te ’vîli Âyi ’l-Kur ’Ă‚n, Beyrut 1995, XXII, 22; Kurtubî, XIV, 197.
[2] CĂ‚miu ’s-Sağîr, I, 58.
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarının Ornek Ahlakından, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan