AbdulkĂ‚dir GeylĂ‚nî Hazretleri buyurur: “İbrahim -aleyhisselĂ‚m- daha yola cıkmadan once kendine dost edinmişti. Evden once komşuyu bulmuştu. Yalnızlıktan once arkadaşa sahip olmuştu. Hastalıktan once ilĂ‚cı, belĂ‚dan once sabrı, kazĂ‚ gelmeden rızĂ‚yı tedĂ‚rik etmişti…
Yolunuzu İbrahim -aleyhisselĂ‚m- ’dan oğrenin! Gerek sozlerinde, gerekse fiillerinde ona uyun!..”
Allah ile dost olana, hicbir belĂ‚ ve musibetten zarar yoktur. Nitekim Ă‚yet-i kerîmede:
“Bilesiniz ki, AllĂ‚h ’ın dostlarına korku yoktur; onlar uzulmeyecekler de.” (Yûnus, 62) buyrulmaktadır.
Bunun zıddına, Allah ’tan mahrum olana, butun fĂ‚nî dunya verilse, o yine de zarardadır.
Merhum
Necip FĂ‚zıl ’ın dediği gibi;
“O ki Allah (ile beraberliğin huzurun)a mĂ‚liktir, neden mahrumdur?! O ki Allah ’tan mahrumdur neye mĂ‚liktir?!.”
Yani Allah ile beraber olan bir gonle, hicbir mahrûmiyetin ziyĂ‚nı yoktur. Fakat bir gonul Allah ’tan gĂ‚filse, hicbir varlık, ondaki bu boşluğu dolduramaz. Bunun icindir ki Allah ’tan uzak omur suren gĂ‚fillerin dunyalık sarayları, canlı cenazelerin Ă‚ile kabristanları gibidir. Allah ’tan uzak gonuller, karanlık birer vîrĂ‚neden farksızdır.
VelhĂ‚sıl dunya, bir imtihan yurdudur. Lûtufta şımarmamak, kahırda bunalmamak icin, yani her hĂ‚lukĂ‚rda istikĂ‚meti muhafaza edebilmek icin, kalbin dĂ‚imĂ‚ Allah ile beraber olması şarttır. Bunun en guzel yolu ise zikirdir. Nitekim Ă‚yet-i kerîmede buyrulur:
“…Bilesiniz ki, kalpler ancak AllĂ‚h ’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altınoluk Dergisi, 2019 – Eylul, Sayı: 403, Sayfa: 032
İslam ve İhsan
TEFSİR DERSİ - 256 (İBRAHÎM SÛRESİ 1 - 8.AYETLER)