Kur ’an-ı Kerim ’de en cok uzerinde durulan konu nedir?Edep, İslĂ‚m nazarında o kadar ehemmiyetlidir ki, onu kısaca tĂ‚rif etmek icin “Dîn, bir edepler butunudur.” denilebilir.
EDEP VE HAYA DUYGUSUNUN ONEMİ Akıl ve hikmet nazarıyla bakıldığında Kur ’Ă‚n-ı Kerîm ’de en fazla uzerinden durulan mevzuun, edep ve hayĂ‚ olduğu gorulur. Ondaki tĂ‚rihî kıssalar dahî edep ve hayĂ‚yı, yani davranış mukemmelliğini ve Allah korkusu sebebiyle kotuluklerden sakınmayı telkin maksadıyla zikredilmiştir. MevlĂ‚nĂ‚ Hazretleri bunu ne guzel ifĂ‚de eder:
“Her kim edepten nasîbini almamışsa, o insan değildir. Cunku insanla hayvan arasındaki fark, edeptir.”
“Gozunu ac da AllĂ‚h ’ın kelĂ‚mına baştanbaşa bir bak! Âyet Ă‚yet butun Kur ’Ă‚n edep tĂ‚liminden ibĂ‚rettir!”
“«–Îman nedir?» diye aklıma sordum. Aklım da kalbimin kulağına eğilip; «–Îman edepten ibĂ‚rettir...» diye fısıldadı.”
“CenĂ‚b-ı Hak ’tan bizi edepli olmaya muvaffak kılmasını isteyelim. Cunku edebi olmayan kimse, AllĂ‚h ’ın lûtfundan mahrum kalmıştır…”
“Dost yolunda lĂ‚ubĂ‚lîlik eden, başkalarının da yolunu kesmiş olur. Boyle bir kimse nĂ‚merttir. Her kim bu yolda kustah olursa, onun Ă‚kıbeti, uzuntu ve pişmanlık vĂ‚disinde boğulmaktır.”
“Felek, edebi sĂ‚yesinde nûra burunmuş, melek de edebi yuzunden mĂ‚sum ve temiz olmuştur.”
“İblis ’in ilĂ‚hî kapıdan kovulması, CenĂ‚b-ı Hakk ’ın karşısında edepsizce konuşmasındaki cur ’etindendir. Eğer şeytanın başını ezmek istersen, gozunu ac ve gor; şeytanı kahreden, edeptir.”
“İnsanoğlunda edep bulunmazsa, o gercekte insan değildir. Zira insan ile hayvan arasındaki fark, edeptir.”
Bir sultĂ‚nın veya yuksek mevkî sahibi birinin huzûrunda olanlar, dışarıdaki gibi serbest davranamaz, bulundukları yer ve makĂ‚ma uygun olan edepli tavırlar sergilemeye gayret ederler. KĂ‚mil mu ’minler de her an AllĂ‚h ’ın huzûrunda bulundukları idrĂ‚kiyle yaşadıklarından, edebe cok îtinĂ‚ gosterirler. Boylece edep hĂ‚li, onların butun hayatlarına akseder. Yani onlar:
“…Her nerede olursanız olun, O (Allah) sizinle beraberdir...” (el-Hadîd, 4) sırrının Ă‚şinĂ‚ları olarak her anlarını AllĂ‚h ile beraberlik şuuruyla yaşarlar.
ALLAH ’TAN HAKKIYLA HAYA EDİN İbn-i Mesut -radıyallĂ‚hu anh- şoyle nakleder:
Bir gun Peygamber Efendimiz -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem-:
“–Allah ’tan hakkıyla (gereği gibi) hayĂ‚ edin!” buyurdu. Biz:
“–Ey AllĂ‚h ’ın Rasûlu! ElhamdulillĂ‚h, Allah ’tan hayĂ‚ ediyoruz.” dedik. Bunun uzerine Efendimiz şu îzahta bulundu:
“–Soylemek istediğim, sizin anladığınız hayĂ‚ değildir. Allah ’tan hakkıyla hayĂ‚ etmek; başı ve uzerindeki Ă‚zĂ‚ları, bedeni ve ondaki Ă‚zĂ‚ları muhĂ‚faza etmeniz, olumu ve toprakta curumeyi hatırlamanızdır. Âhireti dileyen, dunyanın ziynetini terk edip Ă‚hireti bu hayata tercih etmelidir. İşte kim bu soylenenleri yerine getirirse, Allah ’tan hakkıyla hayĂ‚ etmiş olur.” (Tirmizî, KıyĂ‚met, 24/2458)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Edebiyet Yolculuğu, Erkam Yayınları


İslam ve İhsan