İnsan neden ofkelenir? Sinir anında rahatlamanın sırrı.Butun ibĂ‚det ve muĂ‚melĂ‚tımızın kemĂ‚li, rûhî derinliğimiz nisbetindedir. Bu yuzden kalbimizdeki muhabbet de buğz da nefsimiz icin değil, Allah icin olmalıdır.
PEYGAMBERİMİZ OFKELENİR MİYDİ? Peygamber Efendimiz, hakîkate îtiraz edilmesi ve hakkın ciğnenmesi hĂ‚ricinde ofkelenmezdi. Bir hak ciğnendiği zaman da hak yerini buluncaya kadar ofkesi sukûn bulmazdı. AslĂ‚ kendisi icin ofkelenmez, kendisi icin kimseyle munĂ‚kaşaya girmezdi.
Yani mu ’min, îman asĂ‚letinden olan buğz-i fillĂ‚h ’ı, kuru bir ofkeyle karıştırmamalı; nerede, ne zaman ve nasıl ofkeleneceğini bilmelidir. Ofkesinin nefsinden mi, îmĂ‚nından mı kaynaklandığına dikkat etmelidir. Zira ofke, nefisten olunca mezmumdur. Aklı baştan giderir, şeytan oraya hucûm eder. Eğer ofke Allah icinse, bu takdirde buyuk bir olgunluk ve fazîlettir.
Hazret-i Ali Efendimiz ’in Allah icin cenk ettiği bir kĂ‚firi tam oldurecekken o kĂ‚firin can havliyle yuzune tukurmesi karşısında onu oldurmekten vazgecmesi, bu hususta mustesnĂ‚ bir numûnedir. Bu esrĂ‚rengiz davranışa akıl erdiremeyen adam, olmeyi oldurmeyi unutup hayret ve dehşet icinde sorar:
“–YĂ‚ Ali! Beni tam oldurecekken niye durdun? Ne oldu ki, şiddetli bir hiddetten tĂ‚rifsiz bir sukûna gectin? Bir şimşek gibi cakmakta iken bir anda sĂ‚kin bir hava gibi duruluverdin. Bu Ă‚nî değişikliğin hikmeti nedir? Bu hĂ‚lin bana bir muammĂ‚ oldu.” der.
Hazret-i Ali (r.a.) şu cevĂ‚bı verir:
“–Ben ancak Allah yolunda cihĂ‚d ederim. Allah duşmanlarının başını yine O ’nun rızĂ‚sı icin vururum. Buna da aslĂ‚ nefsimi karıştırmam... Sen ise yuzume tukurerek bana hakaret etmek ve beni kızdırmak istedin. Ben o an hiddete kapılsaydım, seni, nefsime tĂ‚bî olmak gibi Ă‚dî bir sebeple oldurecektim. HĂ‚lbuki ben, gururumu tatmin icin değil, Allah rızĂ‚sı icin gazĂ‚ ederim.”
İşte bu fazîlet karşısında o duşman kişi îmĂ‚n ile şereflenir.
VelhĂ‚sıl, aklı baştan gideren ve insanı hatĂ‚ ve yanlışlara iten ofke, nefisten kaynaklanan ve dizginlenmesi îcĂ‚b eden ofkedir. Ancak dîn, îman, ahlĂ‚k ve mĂ‚neviyĂ‚ta karşı bir saldırı veya zulum soz konusu olduğunda bîgĂ‚ne ve umursamaz bir hĂ‚l icinde olmak, ofkeyi dizginlemek değildir. BilĂ‚kis boyle bir davranış, derin bir gaflettir. Allah rızĂ‚sına nĂ‚iliyet icin ofkeyi yenmek kadar, luzûmu hĂ‚linde Allah icin ofkelenmek de ehemmiyetlidir.
Hazret-i Omer kufre, zulme, haksızlığa karşı son derece sert ve celĂ‚lli biriydi. Bu yuzden onun bulunduğu yerde kimse haksızlığa cur ’et edemezdi. Zira onun, Allah icin sahip olduğu ofke ve buğz sebebiyle şeytan bile ona rastlasa derhĂ‚l yolunu değiştirir, ondan kacardı.
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarının Ornek Ahlakından 1, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan
OFKEYİ KONTROL ETMENİN YOLLARI NELERDİR?