Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hata yapanlara nasıl davranırdı? Nasıl uyarırdı? Peygamberimiz'den (s.a.v.) musamaha ornekleri...İnsanlığı ateşten muhafaza etmek gayesiyle; herkese hilm ve yumuşaklıkla, engin bir musamaha ile yaklaşırdı.
NAMAZDA KONUŞTU İbn-i Hakem -radıyallĂ‚hu anh- şoyle anlatır:
“Rasûlullah -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem- ’in arkasında namaz kılarken cemaatten biri aksırdı. Ben de hemen;
«–YerhamukellĂ‚h» dedim. Cemaat bana dik dik bakmaya başladı. Bunun uzerine;
«–Vay başıma gelenler! Yahu bana niye oyle bakıyorsunuz?» dedim.
Bu sefer ellerini dizlerine vurmaya başladılar. Onların beni susturmaya calıştıklarını anlayınca kızdım; ama yine de sustum.
Anam-babam Rasûl-i Ekrem ’e fedĂ‚ olsun. Ne O ’ndan once ne de O ’ndan sonra kendisinden daha guzel bir muallim gormedim. VallĂ‚hi beni hic azarlamadı. Namazı kıldırıp bitirince yumuşak bir lisanla bana;
«–Bu ibĂ‚detin adı namazdır. Namaz kılarken dunya kelĂ‚mı konuşulmaz. Cunku namaz; tesbih, tekbir ve Kur ’Ă‚n okumaktan ibarettir.» buyurdu. Yahut buna benzer ifadeler kullandı. Ben de;
«–YĂ‚ RasûlĂ‚llah! Ben yeni musluman oldum…» dedim…” (Muslim, MesĂ‚cid, 33)
ARKADAŞINIZ İCİN DUA EDİN Rasûl-i Ekrem -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem- zamanında Abdullah adında biri vardı. «HimĂ‚r» lakabıyla anılan bu zĂ‚t, yaptığı şakalarla Hazret-i Peygamber ’i tebessum ettirirdi. İcki yasaklandıktan sonra, hĂ‚lĂ‚ icmesi sebebiyle de Rasûl-i Ekrem; zaman zaman vazgecmesi icin onu cezalandırırdı…
Bir gun yine boyle bir ceza faslı bitip Abdullah da gittikten sonra, oradakilerden biri;
“–AllĂ‚h ’ım, ona lĂ‚net et!” diye bedduĂ‚ etti. Bunun uzerine Allah Rasûlu -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem-:
“–Boyle demeyiniz, kardeşinizin aleyhinde şeytana yardım etmeyiniz.
VallĂ‚hi ben onun, AllĂ‚h ’ı ve Rasûlu ’nu sevdiğini biliyorum. Ona bedduĂ‚ edeceğinize;
«AllĂ‚h ’ım! Onu bağışla. AllĂ‚h ’ım! Ona merhamet et!» diye duĂ‚ ediniz.” buyurdu. (BuhĂ‚rî, Hudûd, 4, 5; Ebû DĂ‚vûd, Hudûd, 35)
Bu hĂ‚l; gunahkĂ‚rı yaralı bir kuş gibi gormek ve gunahın yukunu, gunahkĂ‚ra taşıtmamaktır.
Hazret-i MevlĂ‚nĂ‚ ’nın da, zikir esnasında dergĂ‚ha giren bir sarhoşa gosterdiği musamaha ve şefkat meşhurdur.
DELİKANLIYI DOYURUN Hak dostlarının evlerine hırsızlık icin girmiş bedbahtlara dahî şefkatle yaklaşıp onların ıslahına vesile olmalarına dair sayısız yaşanmış hĂ‚dise vardır.
Hizmetinde bulunan Muzaffer IŞIKVEREN anlatıyor:
HĂ‚ce Musa Efendi -rahmetullĂ‚hi aleyh-, Bursa ’daki devlethĂ‚nelerinde iken, gece eve bir hırsız girer. Ancak yakalanır. O esnada teheccude kalkan ve duruma muttalî olan Musa Efendi, bu kişinin yanına gelerek;
“–Delikanlıyı doyurun.” der. Cebine harclık koydurur ve kendisinden bir daha hataya duşmemesi icin soz alır. Islahına vesile olur.
Guzel dînimizin butun esasları; gonul huzuru ve vicdan ile tefekkur edildiğinde, bir insanın asla reddedemeyeceği hakikatlerden muteşekkil olduğu gorulur. Bu sebeple; sertlik ve ofke yerine, sukûnet ve vakar ile dînimizin hakikatlerini anlatmak en faydalı ve muessir yoldur.
ZİNA İCİN MUSADE İSTEYEN GENC Ebû UmĂ‚me -radıyallĂ‚hu anh- anlatıyor:
“(İslĂ‚m ’a yeni girmiş) bir genc Rasûlullah Efendimiz ’e geldi ve;
«–YĂ‚ RasûlĂ‚llah! ZinĂ‚ icin bana izin verir misiniz?» dedi.
Oradakiler hemen gencin uzerine yuruduler ve azarlayarak; «Sus!.. Sus!..» dediler.
Efendimiz -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem-;
«–Yaklaş!» buyurdu. Genc, Allah Rasûlu ’nun yanına varıp oturdu.
Rasûlullah -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem- ona;
«–Boyle bir şeyi annen icin ister misin?» diye sordu.
Genc;
«–Allah beni Sen ’in yoluna kurban etsin, hayır, vallĂ‚hi istemem yĂ‚ RasûlĂ‚llah!» dedi.
Allah Rasûlu -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem-;
«–Diğer insanlar da anneleri icin boyle bir şeyi istemezler.» buyurdu.
Daha sonra Rasûlullah -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem-; aynı soruyu kızı, kız kardeşi, halası ve teyzesi icin de sordu.
Genc hepsine;
«–Allah beni Sen ’in yoluna kurban etsin, hayır, vallĂ‚hi istemem yĂ‚ RasûlĂ‚llah!» cevabını verdi.
Rasûlullah -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem- her defasında; «Diğer insanların da yakınları icin boyle bir şeyi istemeyeceklerini» hatırlattı. Konuşmanın sonunda mubĂ‚rek elini gencin uzerine koydu ve;
«AllĂ‚h ’ım, bunun gunahlarını affet, kalbini temizle ve iffetini muhafaza eyle!» diye duĂ‚ etti.
Genc bundan sonra boyle bir şeye hic tenezzul etmedi.” (Ahmed, V, 256-257; Heysemî, I, 129)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yuzakı Dergisi, Yıl: 2020 Ay: Ekim, Sayı: 188
İslam ve İhsan
Peygamber Efendimiz (s.a.v) Nasıl Bir İnsandı?