Anadolu ’nun kapılarını Turklere acan Buyuk Selcuklu Devleti Sultanı Alparslan ’ın tarihe gecen konuşmaları...Gonlu her daim Allah ile beraber olan Sultan Alparslan, adını Turk-İslĂ‚m tarihine altın harflerle yazdırdı. İşte Sultan Alparslan ’ın tarihe gecen konuşmaları...
SULTAN ALPARSLAN ’IN MALAZGİRT KONUŞMASI Alparslan, 1071 ’de Malazgirt Meydan Muharebesi ’ne girmeden evvel bembeyaz elbiseler giydi ve;
“Bu benim kefenimdir!” dedi. YĂ‚ni kendini cihan şohretine değil, hĂ‚lis bir îman vecdiyle şehîtliğe hazırladı. Askerine, harbe girmeden once şu veciz hitĂ‚bede bulundu:
“Ya muzaffer olur gĂ‚yeme ulaşırım; ya da şehît olarak cennete giderim. Sizlerden beni tĂ‚kip etmeyi tercih edenler, tĂ‚kip etsin. Ayrılmayı tercîh edenler, gitsinler! Burada emreden sultan ve emredilen asker yoktur. ZîrĂ‚ bugun ben de sizlerden biriyim. Sizlerle birlikte savaşan bir gĂ‚zîyim. Beni tĂ‚kip edenler ve nefislerini yuce AllĂ‚h ’a adayarak şehît olanlar, cennete; sağ kalanlar gĂ‚zîliğe kavuşacaktır. Ayrılanları ise, Ă‚hirette ateş, dunyĂ‚da da rezillik beklemektedir.”
Sultan Alparslan ’ın bu ihlĂ‚sına mukĂ‚bil CenĂ‚b-ı Hak ona, kendi ordusundan beş misli daha kalabalık bir orduya sĂ‚hip olan Romen Diyojen karşısında zafer nasîp etti.
SULTAN ALPARSLAN ’IN TARİHE GECEN İBRETLİK SOZU Daha once de ifĂ‚de edildiği uzere, insanlar icinde ancak ihlĂ‚s sĂ‚hibi olanlar gercek kurtuluşa ereceklerdir. Ancak ihlĂ‚s sĂ‚hipleri de dĂ‚imĂ‚ buyuk ve tehlikeli bir imtihan uzeredirler. Nitekim buyuk İslĂ‚m kumandanı Alparslan ’ın hayĂ‚tına mĂ‚l olan suikast da boyle bir imtihan mĂ‚hiyetinde gercekleşmiştir. Şoyle ki:
Sultan Alparslan, Malazgirt zaferinden sonra 1072 senesinde cok sayıda atlı ile MĂ‚verĂ‚unnehir ’e doğru sefere cıktı. Amuderya Nehri uzerinde bulunan Hana Kalesi ’ni muhĂ‚sara etti. Kale komutanı, sapık bir fırka olan BĂ‚tınîliğe mensup Yûsuf el-Harezmî idi. Kalenin fazla dayanamayacağını anlayınca teslîm olduğunu bildirdi. Bu hĂ‚in, Alparslan ’ın huzûruna cıkarıldığında Sultan ’a hucûm edip onu hanceriyle yaraladı. Yûsuf el-Harezmî ’yi derhĂ‚l oldurduler, fakat Sultan Alparslan da aldığı yaralardan kurtulamadı. 25 Ekim 1072 tĂ‚rihinde şehîden Rabbine kavuştu. Sultan Alparslan ’ın son sozleri şunlar oldu:
“Her ne zaman duşman uzerine azmetsem, AllĂ‚h TeĂ‚lĂ‚ ’ya sığınır, O ’ndan yardım isterdim. Dun bir tepe uzerine cıktığımda, askerimin cokluğundan, ordumun buyukluğunden, sanki ayağımın altındaki dağ titriyor gibi geldi. Kalbimden, «Ben, dunyĂ‚nın hukumdĂ‚rıyım, bana kim gĂ‚lip gelebilir!» diye bir duşunce gecti. İşte bunun neticesi olarak CenĂ‚b-ı Hak, Ă‚ciz bir kulu ile beni cezĂ‚landırdı. Kalbimden gecen bu duşunceden ve daha once işlemiş olduğum hatĂ‚ ve kusurlarımdan dolayı AllĂ‚h TeĂ‚lĂ‚ ’dan af diliyor, tevbe ediyorum. LĂ‚ ilĂ‚he illĂ‚llĂ‚h Muhammedu ’r-ResûlullĂ‚h!..”
Şuphesiz bu hĂ‚l, temiz bir yureğin samîmî bir vicdan muhĂ‚sebesidir.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan