Mekkeli sahabelerden Suheyb radıyallÂhu anhın Allah yolundaki kÂrlı alış-verişi...Suheyb-i Rûmî (radıyallÂhu anh) Hazreti Peygamber (sallallÂhu aleyhi ve sellem) ’e kavuşmak icin hicret ederek Mekke ’den cıktığında, Kureyş ’ten bir grup onu yakalamak ve ’ye geri goturmek uzere peşine duşmuştu. Suheyb (radıyallÂhu anh) tÂkip edildiğini fark edince devesinden inip mevzilendi. Sadağından bir ok cıkarıp yayına yerleştirdi ve bekledi. Kureyşliler bir ok atımı mesÂfeye gelince onlara seslendi:

“Ey Kureyş cemaati! Biliyorsunuz ki sizin en iyi okcunuz benim. Siz bana ulaşamadan sadağımdaki butun okları uzerinize yağdırırım, sonra kılıcımı ceker ve parcalanıncaya kadar sizinle vuruşurum. Ancak ondan sonra bana istediğinizi yapabilirsiniz. Ama bunun yerine isterseniz size Mekke ’de bıraktığım malların yerini soyleyeyim, onları alın ve karşılığında yolumu acın.” dedi. Onlar da bu teklifi kabûl ettiler.[1]

Daha sonra Suheyb (radıyallÂhu anh) vakit kaybetmeden Medîne ’ye doğru yola cıktı. Allah TeÂl da Medîne ’de Resûlune:

“İnsanlardan oylesi de vardır ki, AllÂh ’ın rızÂsını kazanmak icin kendini fed eder (AllÂh ’ın rızÂsı uğruna gerektiğinde butun şahsî menfaatlerini terk eder). Allah, kullarına karşı Raûf ’tur (cok şefkatlidir).” (el-Bakara, 207) Âyetini inzÂl buyurdu.ResûlullÂh (sallallÂhu aleyhi ve sellem) Efendimiz Suheyb ’i gorunce:

“Alışverişin kÂrlı cıktı ey Suheyb!” mujdesini verdi. Suheyb (radıyallÂhu anh) ise:

“YÂ Rasûlallah! Yolda beni gecip Size haberimi ulaştıracak kimse olmadığına gore başıma gelenleri Size ancak CebrÂîl (aleyhisselÂm) bildirmiştir.” dedi.[2]

[1] İbn-i Cevzî, ZÂdu ’l-Mesîr, Beyrut 1987, I, 223; İbn-i Kesîr, Tefsîr, I, 260-261.

[2] HÂkim, III, 450-452.

Kaynak: Adem Ergul, 365 Lider Davranış, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan