AllĂ‚h Rasûlu -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem- Kur ’Ă‚n-ı Kerîm ’e son derece ehemmiyet verir, ashĂ‚bından da boyle olanları cok severdi.Bir defĂ‚sında Peygamber Efendimiz sayıca kalabalık bir mufreze gonderecekti. Onlara Kur ’Ă‚n okuttu. Her biri ezberinde olduğu kadarıyla AllĂ‚h ’ın Ă‚yetlerinden okudu. Efendimiz, yaşca en genc olan sahĂ‚bînin yanına geldi ve:

“–Ey filĂ‚n! Senin ezberinde ne var?” buyurdu. O da:

“–Ezberimde falan falan sûreler ve bir de Bakara Sûresi var!” dedi. Efendimiz:

“–Ezberinde Bakara Sûresi var mı?” diye sordu:

“–Evet!” cevĂ‚bını alınca:

“–Haydi git, onların emîri (kumandanı) sensin! Cunku bu sûre, neredeyse dînin tamamını ihtivĂ‚ eder.” buyurdu.

Cemaatin ileri gelenlerinden biri:

“–YĂ‚ RasûlallĂ‚h! MuhtevĂ‚sını yaşayamayacağım korkusu, benim Bakara Sûresi ’ni ezberlememe mĂ‚nî olmuştur.” dedi.

Bunun uzerine RasûlullĂ‚h -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem- şoyle buyurdu:

“–Kur ’Ă‚n ’ı oğrenin, okuyun, okutun ve onunla amel edin! Cunku Kur ’Ă‚n ’ı oğrenen, okuyan ve onunla amel eden kişi, ici misk dolu dağarcık gibidir ki, kokusu her tarafa yayılır. Kur ’Ă‚n ’ı oğrenip uyuyan, (Kur ’Ă‚n ’a hizmetten geri kalan) kimse de, icine misk doldurulup ağzı bağlanmış dağarcık gibidir.” (Tirmizî, FedĂ‚ilu ’l-Kur ’Ă‚n, 2/2876)

Bu hĂ‚dise, Bakara Sûresi ’ni okuyup yaşayan bir kişinin maddî ve mĂ‚nevî tahsîlinin seviyesini sergilemektedir. Yine bu hadîs-i şerîfiyle Efendimiz -aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m-, Kur ’Ă‚n ile hemhĂ‚l olma ve onun tĂ‚lîmi hususlarında mu ’minlerin mes ’ûliyetini beyĂ‚n buyurmuşlardır.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları

BAKARA SURESİ'NİN TEFSİRİ

BAKARA SURESİ DİNLE
İslam ve İhsan