Bedir savaşı kimler arasında ve ne zaman gercekleşti? Bedir savaşı tarihi, onemi, sebep ve sonucları nelerdir?Bedir Savaşı, Hz. Peygamber ile Mekkeli muşrikler arasındaki ilk savaş (2/624).
BEDİR NERESİDİR? Bedir, Medine ’nin 160 km. kadar guneybatısında, Kızıldeniz sahiline 30 km. uzaklıkta, Medine-Mekke yolunun Suriye kervan yoluyla birleştiği yerde bulunan kucuk bir kasaba idi. Halkı ise burada konaklayan kervanlardan hizmetleri karşılığında aldıkları parayla ve hayvancılıkla gecinen bedevîlerdi. Ayrıca kasabada her yıl zilkade ayının başından itibaren sekiz gun devam eden buyuk bir panayır kurulurdu. Bedir Hz. Peygamber ’in Mekkeli muşriklerle olan mucadelelerinde onemli bir yer işgal eder.
BEDİR SAVAŞINA NE ZAMAN CIKILDI? Hicretin 2. yılında (624) Kureyşliler ’den bircok kimsenin katıldığı buyuk bir ticaret kervanı Ebû SufyĂ‚n idaresinde Suriye ’ye gitti. Hz. Peygamber bunu haber alınca ashabını topladı; kervandaki malların cokluğunu, buna karşılık muhafız sayısının azlığını onlara anlatarak bu kervanı Mekke ’ye donerken uğrayacağı Bedir ’de ele gecirebileceklerini soyledi ve kendilerini sefere davet etti. Hz. Peygamber Medine ’den hareketinden ongun once Talha b. Ubeydullah ile Saîd b. Zeyd ’i kervan hakkında bilgi toplamak uzere gorevlendirdi; ancak onlar Medine ’ye Bedir Savaşı ’nın yapıldığı gun donebildiler. Kervanın donuş haberini başka bir kaynaktan oğrenen Hz. Peygamber, 12 Ramazan ’da (9 Mart 624) yerine Abdullah b. Ummu Mektûm ’u bırakarak Medine ’den hareket etti (daha sonra Ebû LubĂ‚be ’yi vekil tayin edip RavhĂ‚ ’dan Medine ’ye geri gondermiştir). Sancaktarlık gorevine Mus‘ab b. Umeyr, Hz. Ali ve Sa‘d b. MuĂ‚z ’ın tayin edildiği İslĂ‚m ordusunun sayısı, yetmiş dordu muhacir, geri kalanı ensardan olmak uzere 305 idi. Orduda yetmiş deve ve iki de at bulunuyordu. Ceşitli vazife ve mazeretleri sebebiyle muhacirlerden uc, ensardan beş kişi izinli sayılmış, daha sonra onlara da bu gazveye katılanlar gibi ganimetten pay verilmiştir.
MUŞRİKLER SAVAŞ İCİN TOPLANIYOR Suriye ’den donmekte olan Ebû SufyĂ‚n Hicaz ’a yaklaştığı sırada Hz. Peygamber ’in baskın yapacağını haber aldı ve Kureyşliler ’den yardım istemek uzere Damdam b. Amr el-GıfĂ‚rî ’yi Maan ’dan Mekke ’ye gonderdi; kendisi de kervanın pusuya duşmemesi icin Bedir ’den uzak olan ve nĂ‚diren kullanılan sahil yolunu takip etti. Ebû SufyĂ‚n ’dan gelen haber uzerine Kureyş kabilesinin hemen butun kollarından toplanan 1000 kişi Ebû Cehil kumandasında Mekke ’den yola cıktı. Muşrik ordusunda 700 deve, 100 de at vardı. Kureyşliler Cuhfe ’ye geldiklerinde Ebû SufyĂ‚n ’ın habercisinden kervanın kurtulduğunu oğrenmelerine ve iclerinden bazılarının savaşa gerek kalmadığını soyleyerek geri donmelerine rağmen hazırladıkları ordunun buyukluğunu ve gucunu muslumanlara gostermek icin yollarına devam ettiler.
PEYGAMBERİMİZ GOZCU GONDERİYOR Ote yandan Bedir yakınında ordusuyla konaklayan Hz. Peygamber, kervan hakkında bilgi toplamak uzere Zubeyr b. AvvĂ‚m, Hz. Ali ve Sa‘d b. Ebû Vakkas ’ı Bedir kuyularına gonderdi. O sırada Hz. Peygamber ve ashabı Kureyş ordusunun Mekke ’den cıkıp Bedir ’e geldiğini henuz bilmiyorlardı; Kur ’Ă‚n-ı Kerîm de iki ordunun Bedir ’e geldiklerinde birbirlerinden habersiz olduklarını ifade etmektedir (el-EnfĂ‚l 8/42). Zubeyr ile arkadaşları, Bedir ’e yakın bir yerde konaklayan Kureyşliler ’in Bedir Kuyusu ’na su almak icin gonderdikleri kolelerden ikisini yakalayıp Hz. Peygamber ’in bulunduğu yere getirdiler. Bu kolelerin sorguya cekilmesi sırasında, Kureyş ordusu icin her gun kesilen deve sayısından, duşman ordusunun 1000 kişi civarında olduğu tahmin edildi. Hz. Peygamber ’in esirlerin ifadelerini tahkik icin keşfe gonderdiği AmmĂ‚r b. YĂ‚sir ile Abdullah b. Mes‘ûd, sabaha karşı Kureyş karargĂ‚hında buyuk bir karışıklığın hĂ‚kim olduğu haberini getirdiler. Cunku Kureyşliler, karargĂ‚ha donen diğer kolelerden muslumanların Bedir civarında bulunduğunu haber alınca buyuk bir heyecana kapılmışlar ve baskına uğramamak icin tedbir almaya başlamışlardı. Fakat o gece yağan şiddetli yağmur her iki tarafa da hareket imkĂ‚nı vermedi.
BEDİR SAVAŞI BAŞLIYOR 17 Ramazan (14 Mart 624) Cuma sabahı her iki ordu erken saatlerde Bedir ’e doğru yola cıktı (19, 21 ve 27 Ramazan tarihleri de rivayet edilmiştir). Hz. Peygamber Bedir kuyularına Kureyşliler ’den daha once ulaştı ve HabbĂ‚b b. Eret ’in tavsiyesi uzerine, duşmanın geliş istikametine gore kendilerine en yakın kuyuyu bırakarak diğerlerini kumla kapattırdı. Fakat daha sonra Hz. Peygamber muşriklerin acık bırakılan kuyudan su almalarına izin vermiştir. Savaştan once Hz. Peygamber, CĂ‚hiliye devrinde de elcilik gorevini yuruten Adî kabilesinden Hz. Omer ’i Kureyşliler ’e gondererek savaş yapılmadan Mekke ’ye donmelerini teklif etti. Fakat Kureyşliler savaşmakta ısrar ettiler. Eski Arap Ă‚detine gore savaşı kızıştırıp başlatmak uzere Kureyşliler ’den Esved b. Abdulesed el-Mahzûmî, muslumanlardan da Hz. Hamza meydana cıktılar. Hamza hasmını oldurdu. Bunun uzerine Kureyşliler ’den Utbe, kardeşi Şeybe ve oğlu Velîd, İslĂ‚m ordusundan da Ubeyde b. HĂ‚ris, Hamza ve Ali meydana cıktılar. Hamza ile Ali hasımlarını oldurdukten sonra, ağır yaralanan ve daha sonra aldığı yaralardan dolayı şehid duşen Ubeyde ’nin yardımına gidip Utbe ’yi oldurduler.
BEDİR SAVAŞI'NI KİM KAZANDI? Savaş mubĂ‚rezelerin sonuclanmasından sonra başladı ve ikindiye doğru muslumanların kesin zaferiyle sona erdi. Başta İslĂ‚m ’ın ve Hz. Peygamber ’in en buyuk duşmanı Ebû Cehil olmak uzere yetmiş muşrik olduruldu, yetmiş kişi de esir alındı. Buna karşılık muslumanlar sadece on dort şehid verdiler. Hz. Peygamber şehidlerin namazını kılarak onları defnettirdi; Kureyş ’in olulerini de gomdurdu. Muslumanların bu savaşta meleklerin yardımıyla desteklendiği Kur ’Ă‚n-ı Kerîm ’de acıkca ifade edilmektedir (Âl-i İmrĂ‚n 3/123-125; el-EnfĂ‚l 8/9-12, 17)
Buna mukabil İslĂ‚miyet ’e karşı ısrarlı bir direniş gosteren Kureyşliler ’in de Allah tarafından cezalandırıldığı anlaşılmaktadır. Nitekim DuhĂ‚n sûresinde yer alan “batşe-i kubrĂ‚” (44/16), yani “şiddetli yakalayış” tabiriyle Bedir Savaşı ’nın kastedildiği mufessirlerin coğu tarafından kabul edilmektedir (bk. BATŞE-i KUBRÂ

. Bu etkileyici ikaz Kureyş mensuplarının, muslumanlara karşı takip ettikleri siyasete olan guvenlerini sarsacak ve İslĂ‚m ’a yaklaşmalarına vesile olacaktır.
BEDİR SAVAŞI'NIN SONUCLARI Esirlere karşı iyi davranılmasını emreden Hz. Peygamber onlardan sadece ikisini, Ukbe b. Ebû Muayt ile Nadr b. HĂ‚ris ’i, vaktiyle muslumanlara yaptıkları işkenceye karşılık olume mahkûm etti; diğer esirlere yapılacak muamele hususunda da ashabın goruşunu aldı. Hz. Omer ve Sa‘d b. MuĂ‚z gibi bazı sahĂ‚bîler bunların en yakın akrabaları tarafından oldurulmesini, Hz. Ebû Bekir ise fidye karşılığında serbest bırakılmalarını teklif etti. Hz. Peygamber ikinci teklifi benimseyerek esirlerin malî durumlarına gore 1000-4000 dirhem arasında para odemelerini şart koştu. Bazı esirlerin karşılıksız olarak, okuma yazma bilenlerin ise on muslumana okuma yazma oğretmeleri şartıyla serbest bırakılmaları kararlaştırıldı. Taksim sırasında ihtilĂ‚fa duşulmemesi icin butun ganimetler bir araya toplanarak savaşa katılanlar arasında eşit şekilde boluşturuldu. Hz. Peygamber, Zeyd b. HĂ‚rise ile Abdullah b. RevĂ‚ha ’yı zaferi haber vermek uzere Medine ’ye gonderdi, kendisi de ramazan sonu veya şevval başında ordusuyla birlikte Medine ’ye dondu. Savaşı kaybettiklerini buyuk bir uzuntuyle haber alan Mekkeliler Ebû Cehil ’in yerine başkanlığa getirdikleri Ebû SufyĂ‚n ile birlikte muslumanlardan intikam almak icin yemin ettiler.
Hz. Peygamber ’in askerî dehasını, strateji ve taktik kabiliyetini gosteren Bedir Gazvesi, İslĂ‚m cemaatinin başta Medine olmak uzere butun Arap yarımadasında buyuk bir itibar kazanmasını sağlamış, boylece Hz. Peygamber İslĂ‚miyet ’i tebliğ icin daha geniş imkĂ‚nlara sahip olmuştur. Ehl-i Bedir ise gunahlarının Allah tarafından bağışlandığı mujdesiyle bahtiyar olmuşlardır (bk. BuhĂ‚rî, “Megāzî”, 9, 46; Muslim, “FezĂ‚ǿilu ’s-sahĂ‚be”, 161).
BİBLİYOGRAFYA:
BuhĂ‚rî, “Megazî”, 2-17, 46; Muslim, “FezĂ‚ilu ’s-sahĂ‚be”, 161; VĂ‚kıdî, el-Megāzî, I, 19172; İbn Sa‘d, et-Tabakāt, II, 11-27; İbn HişĂ‚m, es-Sîre, I, 606-715; II, 3-43; BelĂ‚zurî, EnsĂ‚b, I, 288-308; Ya‘kābî, TĂ‚rîh, II, 45-46; Taberî, TĂ‚rîħ (de Goeje), I, 1284-1359; a.mlf., Tefsîr (Bulak), IX, 114-163; X, 3-41; Beyhakī, DelĂ‚ǿilu ’n-nubuvve (nşr. Abdulmu‘tî Kal‘acî

, Beyrut 1405/1985, III, 25-254; Bekrî, MuǾcem, I, 231; YĂ‚kūt, MuǾcemu ’l-buldĂ‚n, I, 357-358; a.mlf., el-Muşterik, s. 39; İbn Ebu ’l-Hadîd, Şerhu Nehci ’l-belĂ‚ga (nşr. Muhammed Ebu ’l-Fazl), Kahire 1387/1967, XIV, 84-213; L. Caetani, İslĂ‚m Tarihi (trc. Huseyin Cahid), İstanbul 1924, III, 298-402; Elmalılı, Hak Dini, II, 1170-1173; III, 2364 vd.; M. Watt, Mahomet K Médine, Paris 1959, s. 17-27; a.mlf., “Badr”, EI² (Fr.), I, 892; Koksal, İslĂ‚m Tarihi (Medine), II, 51-162; Muhammed Ebu ’l-Fazl - Ali Muhammed el-BicĂ‚vî, EyyĂ‚mu ’l-ǾArab fi ’l-İslĂ‚m, Kahire 1394/1974, s. 732; Hamîdullah, İslĂ‚m Peygamberi (İstanbul 1980), I, 242-253; a.mlf., Hz. Peygamberin Savaşları, s. 55-95; İbrĂ‚him el-AyyĂ‚şî, Gazvetu Bedri ’l-kubrĂ‚, Medine 1401/1981; Muhammad Ahmad Bashumail, The Great Battle of Badr, Lahore 1981; Muhammed Ferîd Vecdî, “es-Sîretu ’l-Muhammediyye tahte davǿi ’l-Ǿilm ve ’l-felsefe”, ME, XI (1940), s. 257-262, 321-326; Muhammed CemĂ‚leddin Mahfûz, “el-Fennu ’l-harbî el-İslĂ‚mî fî gazveti Bedri ’l-kubrĂ‚”, ed-DĂ‚re, IV/2, Riyad 1398/1978, s. 134-165; a.mlf., “Gazvetu Bedri ’l-kubrĂ‚”, ME, LVI/9-10 (1984), s. 1423-1429, 1686-1692; Fr. Buhl, “Bedir”, İA, II, 443-444.
Kaynak: islamansiklopedisi.info
BENZER HABERLER BEDİR SEFERİNDEN BİR DERS BEDİR SAVAŞI ’NDA ESİRLERE NASIL MUAMAELE EDİLDİ ? BEDİR ’DEN DONUŞTE NELER YAŞANDI ? BEDİR HARBİ ’NDEKİ MANEVİ YARDIM BEDİR SEFERİNDEN BİR DERS İslam ve İhsan