Sultan II. Abdulhamid'in takvĂ‚ hayĂ‚tı, onu siyĂ‚sette bir dehĂ‚ hĂ‚line getirdi. En zor ve tehlikeli yıllardaki idĂ‚resiyle firĂ‚setini dunyĂ‚ tĂ‚rihine tescîl ettirdi.II. Abdulhamid HĂ‚n, hassas takvĂ‚ olculeri uzere yaşayan tĂ‚rihî şahsiyetti. O, Ă‚cil bir iş zuhûr edince, gecenin hangi vakti olursa olsun uyandırılmasını ister, ertesi gune bırakılmasına rızĂ‚ gostermezdi. Bu hususta MĂ‚beyn BaşkĂ‚tibi Es ’ad Bey, hĂ‚tırĂ‚tında şoyle demektedir:

“Bir gece yarısı, cok muhim bir haberin imzĂ‚sı icin SultĂ‚n ’ın kapısını caldım. Fakat acılmadı. Bir muddet bekledikten sonra tekrar caldım, yine acılmadı. «AcabĂ‚ SultĂ‚n ’a emr-i Hak mı vĂ‚kî oldu?» diye endişelendim. Biraz sonra tekrar caldım; bu sefer kapı acıldı ve Sultan, elinde bir havlu ile kapıda gorundu. Yuzunu kuruluyordu. Tebessum etti:

«–EvlĂ‚dım! Bu vakitte cok muhim bir iş icin geldiğinizi anladım. Kapıya daha ilk vuruşunuzda uyanmıştım, ancak abdest aldığım icin geciktim! ZîrĂ‚ ben bu kadar zamandır milletimin hicbir evrĂ‚kına abdestsiz imzĂ‚ atmadım... Getir imzĂ‚layayım!..» dedi ve besmele cekerek evrĂ‚kı imzĂ‚ladı.”

Abdulhamid HĂ‚n ’ın zevcesi, onun bu hassĂ‚siyetiyle alĂ‚kalı şoyle bir nakilde bulunmuştur:

“Abdulhamid HĂ‚n, yatağının başında dĂ‚imĂ‚ temiz bir tuğla bulundururdu. Yataktan kalktığında ceşme mahalline gidene kadar abdestsiz yere basmamak icin tuğlayla teyemmum ederdi. Bir keresinde bunun sebebini sorduğumda:

«–Bunca muslumanların halîfesi olarak, biz sunnet olculerine dikkat etmezsek, ummet-i Muhammed bundan zarar gorur!..» diye karşılık verdi.”

TakvĂ‚ hayĂ‚tı, onu siyĂ‚sette de bir dehĂ‚ hĂ‚line getirdi. En zor ve tehlikeli yıllardaki idĂ‚resiyle firĂ‚setini dunyĂ‚ tĂ‚rihine tescîl ettirdi.

HAYÂTI GUZELLEŞTİREN HASLETLER

HĂ‚sılı takvĂ‚, dînin ozu ve mĂ‚nevî hayĂ‚tı guzelleştiren hasletlerin başıdır. Âhiret saĂ‚detinin en buyuk sermĂ‚yesi takvĂ‚dır. TakvĂ‚sız bir hayat muhĂ‚taralarla doludur. TakvĂ‚ uzere yaşanmayan bir hayat; “Nasıl yaşarsanız oyle olursunuz.” (MunĂ‚vî, V, 663) hadîs-i şerîfi muktezĂ‚sınca -AllĂ‚h muhĂ‚faza buyursun- son nefes bedbahtlığına ve netîcede de ebedî husrĂ‚na sebep olur. Bu fĂ‚nî dunyĂ‚da, nefsĂ‚nî arzuların şerrinden korunmamız icin, mayınlı bir arĂ‚zîde yurur gibi titiz ve dikkatli bir hayat surmek zarûrîdir.

Harpler, belli zaman ve mekĂ‚nlarda yapılır ve biter. Nefse karşı girişilen takvĂ‚ mucĂ‚hedesinin ise bir omur boyu inkıtĂ‚sız devĂ‚m ettirilmesi gerekir. Âyet-i kerîmede:

“...Sana yakîn (olum) gelinceye kadar Rabbine kulluğa devĂ‚m et!” (el-Hicr, 99) buyrulmuştur.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları

https://www.islamveihsan.com/2-abdulhamid-han-kimdir.html
İslam ve İhsan