MûsĂ‚ -aleyhisselĂ‚m'a gelen nubuvvet, Allah'ın Hz.MûsĂ‚ ile konuşması ve buyuk bir mucize ile asĂ‚nın bir hayvana donuşmesi ile Hz.MûsĂ‚'nın bu olaylara karşı verdiği tepkiler...«NĂ‚linlerini cıkar!» hitĂ‚bından sonra MûsĂ‚ -aleyhisselĂ‚m- ’a, asĂ‚sını yere atması emrolundu. AsĂ‚ dev bir yılan hĂ‚line geldi. Hazret-i MûsĂ‚ korktu. Kendisine, korkmaması, zîrĂ‚ emniyet icinde olduğu bildirildi.

Âyet-i kerîmede buyrulur:

“Ve (MûsĂ‚ ’ya) «AsĂ‚nı at!» (denildi). MûsĂ‚ (attığı) asĂ‚yı buyuk bir yılan gibi deprenir gorunce, donup arkasına bakmadan kactı. (Bunun uzerine «Ey MûsĂ‚! Beri gel, korkma! Cunku Sen emniyette olanlardansın.» (buyruldu).” (el-Kasas, 31)

MûsĂ‚ -aleyhisselĂ‚m- ’ın asĂ‚sı, onceleri bir hikmet idi. Sonra kudret oldu; hem de, MûsĂ‚ -aleyhisselĂ‚m-, kendisi taşıyamadığı zamanlar O ’nun azığını taşıyan bir kudret!.. Yine, MûsĂ‚ -aleyhisselĂ‚m-, yurumekten Ă‚ciz kaldığı zamanlar ona binerdi. O otururken veya uyurken kendisine gelebilecek ezĂ‚ ve kotulukleri asĂ‚ bertaraf ederdi. O ’na her cins ve ceşitten meyveler verirdi. Sıcakta oturduğu zaman, uzerine golge olurdu. Azîz ve Celîl olan AllĂ‚h, MûsĂ‚ -aleyhisselĂ‚m- ’a, kudretini o asĂ‚da gostermişti. MûsĂ‚ -aleyhisselĂ‚m- da, asĂ‚ vĂ‚sıtasıyla AllĂ‚h ’ın kudreti ile unsiyet etti. (AbdulkĂ‚dir GeylĂ‚nî, el-Fethu ’r-RabbĂ‚nî, s. 192)

AllĂ‚h TeĂ‚lĂ‚, MûsĂ‚ -aleyhisselĂ‚m- ’ı peygamber olarak tĂ‚yîn edip O ’nunla konuşunca ve O ’na bazı teklîfler verince, kendisine hitĂ‚ben şoyle buyurdu:

“–Şu sağ elindeki nedir, ey MûsĂ‚?” (TĂ‚hĂ‚, 17)

MûsĂ‚ -aleyhisselĂ‚m- da:

“«–O benim asĂ‚mdır. Ona dayanırım, onunla davarlarıma yaprak silkelerim. Benim ona başkaca ihtiyaclarım da vardır.» dedi.” (TĂ‚hĂ‚, 18)

Bunun uzerine AllĂ‚h -celle celĂ‚luhû-:

“–Yere at onu, ey MûsĂ‚!” (TĂ‚hĂ‚, 19) buyurdu.

Hazret-i MûsĂ‚, derhal emri yerine getirdi:

“Onu hemen yere attı. Bir de ne gorsun, hızla surunen bir yılan değil mi?” (TĂ‚hĂ‚, 20)

Bunu goren MûsĂ‚ -aleyhisselĂ‚m- kacmaya başladı. Ancak:

“AllĂ‚h buyurdu: «Al onu! Korkma! Biz onu şimdi ilk hĂ‚line dondureceğiz.»” (TĂ‚hĂ‚, 21)

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Nebiler Silsilesi-2, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan