En değerli ve kıymetli minber "Minber-i Nebi" hakkında kısaca bilmemiz gerekenler...Sehl ibn-i Saʻd ’a, Minber-i Nebevî ’nin neden yapılmış olduğu sorulduğunda şu acıklamayı yapmıştır:
“‒İnsanlar icinde bunu benden daha iyi bilen biri kalmadı. Minber, GĂ‚be ’nin Esl ağacından yapılmıştır. Onu Rasûlullah (s.a.v) icin falanca kadının kolesi filĂ‚n yapmıştı. Minber, yapılıp yerine konduğu zaman Rasûlullah (s.a.v) uzerine cıkıp kıbleye doğru donduler ve iftitah tekbîrini aldılar. İnsanlar da arkasından (Mescid-i Şerîf ’te namaza) durdular. Efendimiz (s.a.v), kıraatte bulunduktan sonra rukûya vardılar, cemaat da arkasında rukû etti. Sonra Efendimiz (s.a.v) rukûdan mubĂ‚rek başlarını kaldırdılar, (yonlerini kıbleden ayırmadan) gerisin geriye aşağıya indiler ve yere secde ettiler. Secdeden kalkınca yine Minber ’e cıktılar. Sonra yine rukûya vardılar. Sonra yine rukûdan mubĂ‚rek başlarını kaldırıp (onceki gibi) gerisin geriye aşağıya indiler ve yere secde ettiler. İşte Minber ’in kıssası budur.” (BuhĂ‚rî, SalĂ‚t, 18)
Diğer bir rivayette Rasûlullah (s.a.v) bu namazı tamamladıktan sonra cemaate donup:
“‒Ey insanlar, bunu, bana uymanız ve namazımın nasıl olduğunu oğrenmeniz icin yaptım” buyurmuşlardır. (BuhĂ‚rî, Cuma, 26)
ALLAH RASÛLU ’NUN MİNBERİ İLE TEBERRUK İbn-i Omer (r.a) ellerini Allah Rasûlu ’nun Minber ’de oturdukları yere koyar, sonra da yuzune surerdi.[1]
TĂ‚biînin buyuk Ă‚limlerinden Yezîd ibn-i Abdullah bin Kusayt şoyle der:
“Allah Rasûlu ’nun ashabından bazılarının, Mescid boşaldığı zaman kabrin sağındaki Minber ’in topuzuna ellerini surduklerini, sonra kıbleye donup dua ettiklerini gordum.”[2]
Ahmed bin Hanbel ’in oğlu Abdullah, bir gun babasına, Nebiyy-i Ekrem Efendimiz ’in Minber ’inin topuzuna (ki Efendimiz hutbe îrĂ‚d ederken elini bunun uzerine koyarlardı) ve Hucre-i Nebeviyye ’ye (teberruken) el surmeyi sordu. O da:
“–Bunda bir beis gormuyorum” cevabını verdi.[3]
İbn-i Teymiye de; Ahmed ibn-i Hanbel ve diğer ulemĂ‚nın, Allah Rasûlu ’nun Minber ’ine ve topuzuna el surmeye ruhsat verdiğini naklederek İbn-i Omer, Said ibn-i Museyyeb ve Yahya bin Said gibi Medine fukahĂ‚sından bazı Ă‚limlerin boyle yaptıklarını zikretmektedir.[4]
[1] İbn-i Saʻd, I, 254; KĂ‚dı IyĂ‚z, eş-ŞifĂ‚, II, 83 [Hukmu ziyĂ‚reti kabrihî (s.a.v)].
[2] İbn-i Ebî Şeybe, Musannef, III, 450/15881; İbn-i Saʻd, I, 254; KĂ‚dı IyĂ‚z, eş-ŞifĂ‚, II, 83 [Hukmu ziyĂ‚reti kabrihî (s.a.v)].
[3] Zehebî, Siyeru A ’lĂ‚mi ’n-NubelĂ‚, Beyrut 1986-1988, XI, 212.
[4] İbn-i Teymiyye, İktizĂ‚u ’s-SırĂ‚ti ’l-Mustakîm, s. 367.
Kaynak: Dr. Murat Kaya, Mescid-i Nebevi'den 111 Hatıra, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan