Osmanlı'nın meşhur hattatlarından olan Hattat Karahisarî, bir rivayete gore Suleymaniye Camii'nin hatlarını cizerken oyle bir itina gosterdi ki sonunda gozleri dayanamadı ve kor oldu.Mimar Sinan, Suleymaniye Camii eserinde Osmanlı ihtişĂ‚mını mîmĂ‚rîye aksettirmek yolunda eşsiz bir ustalık sergiledi. Daha proje hĂ‚lindeyken bile gonulleri heyecana gark eden bir Ă‚bideyi gercekleştirdi.
Hattat KarahisĂ‚rî ile talebesi Hasan Celebi ’nin mahĂ‚retli elleri de cĂ‚mi-i şerîfi eşsiz husn-i hatlarla tezyîn etti.
RivĂ‚yetlere gore cĂ‚mi-i şerîfin kubbe yazılarını yazan
KarahisĂ‚rî, bu cĂ‚mi-i şerîfteki ihtişĂ‚mın bir parcası olan
husn-i hatlara o kadar îtinĂ‚ gosterdi ki son harfin son tashîhinde gozlerinin feri tukendi ve Ă‚mĂ‚ oldu; dun­yayı seyir penceresi kapandı. Kısacası gozlerini bu muazzam mĂ‚bedin ihtişĂ‚mına kurban etti. Gercekten de:
Govde kıvrımları, sac orguleri
Yaşatmış duvarda KarahisĂ‚rî,
Ve burda kavuşmuş aradığında
İlhĂ‚mını burdan almış YesĂ‚rî. (Arif Nihat Asya)
KarahisĂ‚rî gibi daha nice mĂ‚hir dehĂ‚ları bir araya toplayan Sinan, bu eşsiz Ă‚bidesinde sukûnet ve asĂ‚leti ic ice yerleştirdi. SĂ‚de ve Ă‚henkli bir siluet ortaya cıkardı.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş / Osmanlı, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan