İstişĂ‚re (muşĂ‚vere) nedir? İstişĂ‚re (muşĂ‚vere) ile ilgili ayetler ve acıklamaları.MuşĂ‚vere (istişĂ‚re), danışmak ve birbirinin goruşunu almak demektir.
İSTİŞARE İLE İLGİLİ AYETLER “İş Hakkında Onlarla MuşĂ‚vere Et!” Ayeti فَبِمَا رَحْمَةٍ مِّنَ اللّهِ لِنتَ لَهُمْ وَلَوْ كُنتَ فَظًّا غَلِيظَ الْقَلْبِ لاَنفَضُّواْ مِنْ حَوْلِكَ فَاعْفُ عَنْهُمْ وَاسْتَغْفِرْ لَهُمْ وَشَاوِرْهُمْ فِي الأَمْرِ فَإِذَا عَزَمْتَ فَتَوَكَّلْ عَلَى اللّهِ إِنَّ اللّهَ يُحِبُّ الْمُتَوَكِّلِينَ
“İş hakkında onlarla muşĂ‚vere et!” (Âl-i İmrĂ‚n, 159)
Bu Ă‚yet-i kerîmenin baş tarafında Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem ’e, mu ’minlere merhametli olması, onlara yumuşak davranması, onları bağışlaması ve bağışlanmaları icin dua etmesi emredildikten sonra, yukarıdaki tĂ‚limat verilerek “iş hakkında onlarla muşĂ‚vere et!” buyurulmaktadır.
“Onlar İşlerini Aralarında MuşĂ‚vere ile Yuruturler” Ayeti وَالَّذِينَ اسْتَجَابُوا لِرَبِّهِمْ وَأَقَامُوا الصَّلَاةَ وَأَمْرُهُمْ شُورَى بَيْنَهُمْ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ
“Onlar işlerini aralarında muşĂ‚vere ile yuruturler.” (ŞûrĂ‚ sûresi, 38)
Âyet-i kerîmenin baş ve son taraflarında mu ’minlerin belli başlı ozellikleri sayılmaktadır. Bu ozelliklerden biri de, işlerini kendi aralarında istişĂ‚re yoluyla halletmeleridir.
İSTİŞARE NE DEMEK? MuşĂ‚vere ve istişĂ‚re, danışmak ve birbirinin goruşunu almak demektir. Dunyanın en medenî insanı olan Muslumanlar, hicbir işlerini zorbalıkla yapmazlar. İclerinde goruş ve fikir sahibi olanlar, bir problemi cozmek icin bir araya gelirler, birbirine danışır ve goruşlerini alırlar.
İSTİŞARE ORNEKLERİ İstişĂ‚renin en guzel misĂ‚lini Allah ’ın Resûlu ortaya koymuştur. Dinle ilgili konularda vahyi beklediği ve CenĂ‚b-ı Hakk ’ın buyruğuna gore hareket ettiği halde, savaş ve barış gibi toplumun tamamını ilgilendiren, hele savaş gibi olum kalım meselesi olup vahiyle ilgisi bulunmayan, goruş ve ictihad ile halledilen konularda ashĂ‚bına danışır, onların goruşlerine başvururdu. Bedir ’de duşman kervanına saldırıp saldırmamak, Uhud Gazvesi ’nde şehri iceriden mi savunmak, yoksa şehir dışına cıkıp duşmanla savaşmak mı daha uygun olur diye ashĂ‚bının goruşlerini almıştı. Resûlullah ’ın vefatından sonra AshĂ‚b-ı KirĂ‚m da aynı şekilde hareket ettiler. Halife secimi, dinden donenlerle savaş, fethedilen arĂ‚zilerin kullanım şekli gibi hakkında Ă‚yet veya hadis bulunmayan hususlarda hep karşılıklı goruşerek, birbirine danışarak cozum aradılar.
İşte bu sebeple savaş, devlet yonetimi, ekonomi vb. konuların her birinde, o sahalarda yetişmiş olan kimselerle istişĂ‚re ederek sağlıklı kararlar almak, İslĂ‚miyet ’in başlıca prensiplerinden biridir.
Burada unutulmaması gereken bir husus vardır. Bir Musluman ihtiyac duyduğu bir konuda bir iki kişinin goruşune başvurup onların kanaatlerini oğrenebilir; bu bir istişĂ‚redir ve bağlayıcı değildir. Bu fikirlerden kendisine uygun geleni alıp uygulayabilir. Ama bir devlet işinde, o konuda soz sahibi olanları bir araya getirip onların goruşlerine muracaat edilmişse, meşveret veya şûra denen bu nevi toplantılarda alınan kararlar bağlayıcıdır ve uygulanması zorunludur. “Onlar işlerini aralarında muşĂ‚vere ile yuruturler” Ă‚yetinin mĂ‚nası da budur.
Kaynak: Riyazus Salihin, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan