Kamer Suresi 46. ayeti ne anlatıyor? Kamer Suresi 46. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...Kamer Suresi 46. Ayetinin Arapcası:بَلِ السَّاعَةُ مَوْعِدُهُمْ وَالسَّاعَةُ اَدْهٰى وَاَمَرُّ
Kamer Suresi 46. Ayetinin Meali (Anlamı):Hayır! Onlara va ’dedilen asıl ceza vakti, kıyĂ‚met gunudur. KıyĂ‚met gununun azabı, dunyadakinden cok daha korkunc ve cok daha acıdır!
Kamer Suresi 46. Ayetinin Tefsiri:Hitap, oncelikle Mekke kĂ‚firlerine, sonra da kıyamete kadar gelecek tum İslĂ‚m duşmanlarınadır. Anlatılan kıssalarda haber verildiği uzere Allah TeĂ‚lĂ‚, nasıl onceki toplumların kĂ‚firlerini helak etti ise şimdiki kĂ‚firleri de aynı şekilde helak etmeye kadirdir. Bunların Allah katında helaklerini engelleyecek ne bir ayrıcalıkları, ne hayırlı bir durumları, ne de ustun bir kuvvetleri vardır. Ustelik Allah ’ın indirdiği ilĂ‚hî kitaplarda bunların azaptan emin olduklarını garantileyen bir beraat belgeleri de bulunmamaktadır. Eğer bu kĂ‚firler buyuk bir gurur ve kibir icinde mevcut guc ve kuvvetlerine guveniyor, birbiriyle yardımlaşan asla mağlup edilemez bir topluluk olduklarını iddia ediyorlarsa, onların hakkından CenĂ‚b-ı Hak gelecek; cok yakında o duşman topluluğu hezimete uğrayacak, dağılacak, arkalarını donup kacacaklardır.
Nitekim bu Ă‚yetler Mekke kĂ‚firlerine hitap eden yonuyle ele alındığı zaman, Kur ’an ’ın istikbĂ‚le ait haber verdiği bu gaybî mûcizenin cok zaman gecmeden gercekleştiği gorulur. Şoyle ki:
Bu Ă‚yetlerin inişinden altı yedi sene sonra gercekleşen Bedir savaşında Resûlullah (s.a.s.) kendisine ait cadırda iken: “Allahım! Senin bana olan ahdini ve va­ ’dini gercekleştirmeni diliyorum. Eğer dilersen bugunden sonra ebediyen sana ibĂ‚det olunmayacak” diye dua ediyordu. Hz. Ebubekir (r.a.) elinden tutup: “Ey Allah ’ın Rasûlu, bu kadar sana yeter, cunku Rabbine gercekten ısrarla dua etmiş bulunu­yorsun” dedi. O sırada Efendimiz (a.s.) zırhını giyinmişti, cıkarken de şoyle diyordu: “Yakında o topluluk bozguna uğrayacak ve arkalarını donup kacacaklar. Hayır! Onlara va ’dedilen asıl ceza vakti, kıyĂ‚met gunudur. KıyĂ‚met gununun azabı, dunyadakinden cok daha korkunc ve cok daha acıdır!” (Kamer 54/45-46) Ă‚yetlerini okuyordu. (BuhĂ‚rî, Tefsir 54/7)
Bedir gunu oğleye doğru savaş mu ’minlerin zaferiyle sonuclandı. Ebû Cehil de dĂ‚hil olmak uzere yetmiş muşrik oldurulmuş, yetmiş kadar da esir alınmıştı. Boylece bedbaht muşrikler, arzu ettikleri zafer şa­rabı yerine ecel kadehlerinden olumu yudumladılar. CĂ‚riyeleri, şarkı soylemek yerine ağlaşarak yas tuttular. Kendi saflarındaki Arapların karınlarını doyurmak yerine, onları acıkmış cehennem cukurla­rına doldurdular. Allah Resûlu (s.a.s.) yine zırhı uzerinde olduğu hĂ‚lde:
“Yakında o topluluk bozguna uğrayacak ve arkalarını donup kacacaklar” (Kamer 54/45) Ă‚yetini okuyarak cadırından cıktı. (bk. BuhĂ‚rî, CihĂ‚d 89)
Hz. Omer (r.a.) şoyle der:
“Bu Ă‚yet Mekke ’de nĂ‚zil olduğu zaman kendi kendime; «AcabĂ‚ hangi topluluk bozguna uğrayacak? Kime galebe calınacak?» demiştim. Bedir gunu gelip de Resûlullah (s.a.s.) ’in bu Ă‚yeti okuduğunu duyunca, bozguna uğrayacağı bildirilen topluluğun Kureyş muşrikleri olduğunu anladım. Âyetin tefsîrini o gun oğrendim.” (İbn Sa‘d, et-TabakĂ‚t, II, 25; İbn Kesîr, BidĂ‚ye, III, 312)
Kur ’Ă‚n-ı Kerîm ’in bu hitabı, kıyamete kadar her devirdeki muhataplarına yoneliktir. Dolayısıyla Mekke kĂ‚firlerinin yaşadığı aynı Ă‚kıbet, kıyĂ‚mete kadar tum İslĂ‚m duşmanları icin gecerlidir. İnkĂ‚rcılık temeline dayanan gucler, icinde yaşadıkları zamanın askerî, iktisadî ve siyasî imkĂ‚nlarına gore ne kadar guclu olurlarsa olsunlar, mutlaka birlikleri bozulacak ve İslĂ‚m karşısında hezimete uğrayacaklardır. HĂ‚sılı İslĂ‚m ’ın belirlediği doğru iman temelleri uzerine oturmuş faziletli bir hayat anlayışı, butun bĂ‚tıl inancları, ahlĂ‚kî bozuklukları, haksız ve zĂ‚lim uygulamaları mutlaka yenecek, ortadan kaldıracak ve hakkın gur sesi tum dunyaya hĂ‚kim olacaktır. Hak gelince, bĂ‚tıl yok olup gidecektir. Cunku Ă‚rızî bir durum olan bĂ‚tılın hakkı, zaten yok olup gitmektir. (bk. İsrĂ‚ 17/81)
KĂ‚firlerin dunyada başlarına gelen azaplar, Ă‚hiret azabı yanında elbette cok basit kalır. Onların mustahak oldukları asıl ceza Ă‚hirette verilecek; cehennem azabı cok daha korkunc ve dehşetli, cok daha acı olacaktır. Gunaha dalmış inkĂ‚rcı suclular, dunyada buyuk bir sapıklık, şaşkınlık ve cılgınlık icinde oldukları gibi, Ă‚hirette de cehennem ateşinin icinde olacaklar ve orada yuzleri ustu surunduruleceklerdir. Gunahlarına uygun bir ceza goreceklerdir.
Cunku CenĂ‚b-ı Hakk ’ın nizamında her şey en ince olculere gore olculu, hesaplı ve intizamlıdır:Kamer Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
Kamer Suresi 46. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan