Haşr Suresi 18. ayeti ne anlatıyor? Haşr Suresi 18. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...Haşr Suresi 18. Ayetinin Arapcası:يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَلْتَنْظُرْ نَفْسٌ مَا قَدَّمَتْ لِغَدٍۚ وَاتَّقُوا اللّٰهَۜ اِنَّ اللّٰهَ خَب۪يرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ
Haşr Suresi 18. Ayetinin Meali (Anlamı):Ey iman edenler! Allah ’a gonulden saygı besleyip O ’na karşı gelmekten sakının ve herkes yarın icin ne hazırladığına bir baksın. Allah ’a gonulden saygı besleyip O ’na karşı gelmekten sakının; cunku Allah, butun yaptıklarınızdan haberdardır.
Haşr Suresi 18. Ayetinin Tefsiri:Âhiret gununden “yarın” diye bahsedilir. Bunun ifade ettiği elbette pek derin mÂna ve hikmetler vardır. Şoyle ki:
› KıyÂmetin, bu gunden hemen sonra yarının gelmesi gibi, cok yakında vuku bulacağını bildirmektir. Dolayısıyla kıyameti yarın olacakmış gibi telakki ederek calışmaya teşvik etmektedir.
› Allah katında zamanın, birisi teklif ve amel zamanı olan dunya gunu, diğeri de ceza ve mukafat zamanı olan Âhiret gunu olmak uzere iki gunden ibaret olduğuna işaret eder. Buna gore “bugun” dunya, “yarın” Âhiret demektir.
Boylesine bir ikaz ile Allah TeÂl insanoğluna, bugunu oyun, eğlence ile oyalanıp yarın ne yiyip ne iceceğini, nerede barınacağını duşunmemenin ahmaklığın ta kendisi olduğunu hatırlatır. O halde bugunu, yarın bize lazım olacak amellerle gecirmek, orası icin ciddi bir hazırlık yapmak ve oraya eli boş gitmemek lazımdır. Yapılacak hazırlığın mihverini de şuhesiz “takv”, yani Allah ’a gonulden saygı besleyip O ’na karşı gelmekten ve neticede O ’nun azabına uğramaktan sakınmak oluşturur.
İbrÂhim Edhem (k.s.) der ki:
“Obur Âlemde en ağır amel, burada bedene en ağır gelendir. Nefsini ezip bol bol hayırlı amel edene obur Âlemde bol bol ecir vardır. Bu Âlemden Âhirete amelsiz giden, obur Âlemde iki eli boş kalır.” (Velîler Ansiklopedisi, I, 227)
Âyet-i kerîmede şoyle buyrulur:
“Bir de yolculuk icin yanınıza azık alın. Şuphesiz azığın en hayırlısı takvÂdır.” (Bakara 2/197)
Âyet-i kerîmeyle ilgili Efendimiz (s.a.s.) ’den bir hatırayı Cerir b. Abdullah (r.a.) şoyle anlatır:
“Birgun erken vakitlerde Resûlullah (s.a.s.) ’in huzûrunda idik. O esnÂda Mudar kabîlesinden, kılıclarını kuşanmış, perişan bir topluluk cıkageldi. Gelenlerin uzerinde kaplan derisine benzeyen, alaca cizgili basit bir aba vardı. Bu abayı delerek başlarından gecirmişlerdi. Fakat neredeyse cıplak vaziyetteydiler. Onları bu derece fakir gorunce Allah Resûlu ’nun yuzunun rengi değişti. Hemen evine girdi. Sonra cıkıp BilÂl ’e ezÂn okumasını emretti, o da okudu. Sonra BilÂl kÂmet getirdi ve Efendimiz namaz kıldırdı. Akabinde bir hutbe îrÂd ederek şu Âyet-i kerîmeyi okudu:
«Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan da eşini var eden, bu ikisinden de bircok erkekler ve kadınlar uretip yayan Rabbinize karşı gelmekten sakının. İsmi hurmetine birbirinizden dilekte bulunduğunuz o Allah ’a saygısızlık etmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının. Cunku Allah sizin uzerinizde tam bir gozeticidir.» (Nis 4/1)
Sonra da şu Âyeti okudu:
« Ey iman edenler! Allah ’a gonulden saygı besleyip O ’na karşı gelmekten sakının ve herkes yarın icin ne hazırladığına bir baksın...» (Haşr 59/18)
Daha sonra: «Herkes altınından, gumuşunden, elbisesinden, bir olcek bile olsa buğdayından, hurmasından sadaka versin. Hatt yarım hurma bile olsa sadaka versin!» buyurdu. Bunun uzerine EnsÂr ’dan bir adam, ağırlığından dolayı neredeyse kaldırmaktan Âciz kaldığı, hatt kaldıramadığı bir torba getirdi. AhÂlî birbiri peşine sokun edip sıraya girmişti. Sonunda yiyecek ve giyecekten iki yığın oluştuğunu gordum. Baktım ki Resûl-i Ekrem Efendimiz ’in yuzu guluyor, sanki altın gibi parlıyordu…” (Muslim, ZekÂt 69)
Bir tarafta İslÂm ’ın infak ve fedakÂrlık emirlerinin yerine getirilmesinin insana bağışladığı mutluluğun izlerini seyrederken diğer taraftan hem Allah ’ı hem kendini unutanların hazin manzarası seyrettirilir:
Haşr Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
Haşr Suresi 18. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan