A'rĂ‚f Suresi 67. ayeti ne anlatıyor? A'rĂ‚f Suresi 67. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...A'rĂ‚f Suresi 67. Ayetinin Arapcası:قَالَ يَا قَوْمِ لَيْسَ ب۪ي سَفَاهَةٌ وَلٰكِنّ۪ي رَسُولٌ مِنْ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ
A'rĂ‚f Suresi 67. Ayetinin Meali (Anlamı):Hûd şoyle dedi: “Ey kavmim! Bende herhangi bir cılgınlık ve beyinsizlik yoktur. Bilakis ben Âlemlerin Rabbi tarafından gonderilmiş bir peygamberim.”
A'rĂ‚f Suresi 67. Ayetinin Tefsiri:Âd kavmi, Yemen, Aden ve UmmĂ‚n arasın­da bulunan AhkĂ‚f diyĂ‚rında yaşamış bir Arap toplumudur. Kavme ismi verilmiş bulunan Âd ’ın, Hz. Nûh ’un torunlarından olduğu rivayet edilir. Zamanları, Nûh (a.s.) ’dan tahmînen sekiz yuz sene sonradır. Verimli toprakları olan bu kavim; otu, suyu, ve ceşitli nimetleri bol, bağlık-bahce­lik bir yerleşim yerine sahip idiler. Yerin uzerinde gurul gurul akan ırmakları, bağları, bahceleri, suru suru davarları; yer altında da, ceşitli su depoları ve koşkleri vardı. (bk. ŞuarĂ‚ 29/129, 133, 134) Bu kavmin insanları guclu-kuvvetli, cusseli, uzun boylu ve uzun omurlu idiler. Kayaları yontarak evler yapar, gosterişli binĂ‚lar inşĂ‚ ederlerdi.
CenĂ‚b-ı Hak bunlara da kardeşleri yani aynı sulĂ‚leden olan veya kabile birliği bakımından kardeşleri sayılan Hûd (a.s.) ’ı peygamber gonderdi. Onları, aynen Hz. Nûh gibi, kendisinden başka hicbir ilĂ‚h bulunmayan Allah TeĂ‚lĂ‚ ’ya kulluğa davet etti. Onları kufur, şirk ve her turlu gunahlardan uzaklaşarak takvĂ‚ hayatı yaşamaya cağırdı. Fakat onlar bu kurtarıcı cağrıya kulak asmadıkları gibi Hz. Hûd ’u sefîhlikle; beyinsizlik, akıl kıtlığı ve goruş zayıflığı ile itham ettiler; onun yalancı olduğuna hukmettiler. Hz. Hûd, kavminden belki kaba ve kotu konuşmayı gerektirecek pek kotu sozler duymasına rağmen, sabırlı davranarak nasihatcinin kemĂ‚l halindeki şahsiyetine yakışır tarzda onlarla guzellikle mucadele etme yolunu tuttu; tatlı ve leyyin bir lisanla kendisinde beyinsizlik, akıl kıtlığı olmadığını, hatta bu tur menfî hususiyetlerden bir iz bile taşımadığını ifade etti. Âlemlerin Rabbi tarafından gonderilen, akıl, ruşt ve doğruluğun zirvesinde bir peygamber olduğunu bildirdi. Onlara Allah ’ın emir ve yasaklarını tebliğ etmekte olduğunu, bu hususta guvenilir bir nasihatci olduğunu yineledi.
Hz. Hûd, yine Hz. Nûh gibi, iclerinden sectiği peygamberler vasıtasıyla insanlara ilĂ‚hî tĂ‚limatlarını ulaştırmanın, Allah TeĂ‚lĂ‚ ’nın bir sunneti, bir Ă‚deti olduğunu, dolayısıyla bunda şaşılacak bir şey bulunmadığını hatırlattıktan sonra, kendilerine ihsan edilen şu iki nimet uzerinde dikkatlerini cekerek kavmini duşunmeye davet etti:
Allah onları Hz. Nûh kavminden sonra getirip yeryuzunun halîfeleri ve hakimleri kılmıştır. Tufandan sonra ilk defa teşkilatlanan ve yeryuzunde imar faaliyetlerine başlayan kavim bunlar olmuşlardır.
Onları uzun boylu, sağlam yapılı, guclu ve kuvvetli yaratmıştır. Gercekten Âd kavmi, diğer kavimlere gore uzun boylu ve guclu kuvvetli idiler. Zamanlarında onlar gibi uzun vucutlu kimse yoktu.
halde inkĂ‚r bataklığında yok olup gitmek yerine, kurtuluşa erebilmek icin Allah ’ın bu nimetlerinin kadrini bilip hidĂ‚yete ermeye calışmaları onlar icin şuphesiz daha faydalı olacaktır.
Âyetin “O sizi Nûh kavminden sonra yeryuzunde halifeler yaptı” (A‘rĂ‚f 7/69) kısmından hareketle şoyle bir ince mĂ‚na anlamak mumkundur: “Allah TeĂ‚lĂ‚ yaratılanların bir kısmını, diğer bir kısmından sonra getirir ve hepsini yeryuzunde halifeler kılar. Onlardan bir cins yok olur olmaz, onların yerine yine aynı cinsten başka bir kavmi getirir. Aynı şekilde gaflet ehlinden bir grup yok olduğu zaman aynen onlar gibi başkalarını getirir. Vuslat ehlinden bir grup ortadan kalkınca yine yerlerine vuslat ehlinden başka bir grup getirir.” (Bursevî, Rûhu ’l-BeyĂ‚n, III, 239)
Hz. Hûd ’un, acık ve anlaşılır bu tebliğine karşı inkarcı kavmin sergilediği tavra gelince:
A'rĂ‚f Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
A'rĂ‚f Suresi 67. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan