MĂ‚ide Suresi 85. ayeti ne anlatıyor? MĂ‚ide Suresi 85. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...MĂ‚ide Suresi 85. Ayetinin Arapcası:فَاَثَابَهُمُ اللّٰهُ بِمَا قَالُوا جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَاۜ وَذٰلِكَ جَزَٓاءُ الْمُحْسِن۪ينَ
MĂ‚ide Suresi 85. Ayetinin Meali (Anlamı):Bu sozlerinden dolayı Allah onları altlarından ırmaklar akan, icinde ebedî kalacakları cennetlerle mukĂ‚fatlandırdı. İyilik yapanların mukĂ‚fatı işte budur!
MĂ‚ide Suresi 85. Ayetinin Tefsiri:Onlar arasında iman şerefine erenler, Allah Resûlu (s.a.s.) ’e indirilen Kur ’Ă‚n-ı Kerîm ’i dinledikleri zaman, bunun Allah kelĂ‚mı olduğunu anlar, daha once kendi kitaplarında Ă‚şinĂ‚ oldukları bu gercekleri yeniden duymanın heyecanıyla duygulanır, muteessir olur ve gozlerinden yaşlar boşanır, imanlarını ikrar ederler. “Rabbimiz! Biz iman ettik, artık bizi gerceğe şĂ‚hitlik edenlerle beraber yaz” (MĂ‚ide 5/83)derler. Kur ’an ’ın gercekliğine şĂ‚hitlik etmiş bulunan Muhammed ummeti defterine yazılmalarını niyaz ederler.[1] Kendi nefislerinin fısıltılarına veya musluman olmalarına itiraz edenlere karşı da artık gercekten inandıklarını teyit ve ispat icin “Butun arzumuz, Rabbimizin bizi sĂ‚lih kullar arasına katarak cennete koyması iken, Allah ’a ve bize gelen gerceğe nicin iman etmeyelim!” (MĂ‚ide 5/84)derler. Şu halde inanmamak icin hicbir haklı sebep olmadıktan başka, ustelik Muhammed ummeti gibi sĂ‚lihler zumresinin nĂ‚il olacakları guzel mukĂ‚fatlara iştirak etme arzusu gibi iman etmeyi gerekli kılan pek yuksek ve muhim bir sebep de mevcuttur. Şuphesiz Allah, bu şekilde hakkı bulan, onun doğruluğunu ikrar eden ve bir daha ondan ayrılmayı duşunmeyen bahtiyar kulları, altlarından ırmaklar akan ve icinde ebedi kalacakları cennetlerle mukĂ‚fatlandıracaktır. İyiliğin karşılığı şuphesiz iyilik olacaktır. Dunya hayatında duşuncesi, niyeti, itikadı, sozu ve ameli guzel olanlar; yaptıkları işleri Allah goruyormuşcasına en iyi yapanlar boyle ilĂ‚hî lutuflara ve ebedî nimetlere kavuşacaklardır. Fakat Allah ’ın Ă‚yetlerini inkĂ‚r eden, yalanlayan ve yok sayanlar, dolayısıyla şu fani omurlerini kufur, gunah ve gaflet karanlıkları icinde gecirenler ancak cehennemin dostları olabileceklerdir.
Onceki Ă‚yetlerde Hıristiyanlar icinde bulunan keşiş ve ruhbanlar methedildi. Ruhbanlık ise dunya lezzetleri, nimet ve guzelliklerinden busbutun cekilip uzaklaşmak demektir. Bundan hareketle muslumanların ruhbanlığa teşvik edildiği mĂ‚nası anlaşılmamasını temin ve İslĂ‚m ’da ruhbanlığın bulunmadığını belirtme sadedinde soz helĂ‚l ve haram yiyeceklere getirilerek mu ’minlere şoyle hitap edilmektedir:

[1] Hakiki Ă‚limlerin hali işte boyle olur. Onlar ilĂ‚hî hakikatler karşısında duydukları derin bir huşû ile ağlarlar, fakat baygın duşmezler. Allah ’tan niyazda bulunurlar, fakat feryat ve figan etmezler. Huzunlu gorunurler, fakat cenaze imiş gibi bir goruntu vermezler.


MĂ‚ide Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
MĂ‚ide Suresi 85. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan