Yunus suresi 107. ayetini nasıl anlamalıyız? Muslumanları hangi konuda uyarıyor?HudĂ‚yî Hazretleri buyurur:
Varlık Senʼindir ser-te-ser,
Sen halkedersin hayr u şer
Yok gayrıdan nef‘ u zarar,
Senʼden Sana sığınırım!..
HudĂ‚yî Hazretleri bu şiirinde CenĂ‚b-ı Hakkʼa şoyle ilticĂ‚ ediyor:
“YĂ‚ Rabbi! Baştanbaşa butun cihan ve kĂ‚inat Sana aittir. Hayrı da şerri de yaratan Senʼsin. Senʼden gayrısının (gercek mĂ‚nĂ‚da) ne faydası ne de zararı vardır. (Dolayısıyla) Senʼden yine Sana (yani gazabından rızĂ‚na, azĂ‚bından rahmetine) sığınırım…”
Duşunmeliyiz ki butun insanlar mĂ‚nî olmak isteseler de, AllĂ‚hʼın takdîr ettiği bir hayrı engelleyemezler. Yine butun insanlar bir araya gelseler, AllĂ‚hʼın takdîr ettiği bir şerrin gercekleşmesine engel olamazlar. Âyet-i kerîmede buyrulur:
“Eğer Allah sana bir zarar dokundurursa, onu yine O ’ndan başka giderecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O ’nun keremini geri cevirecek de yoktur. O, hayrını kullarından dilediğine eriştirir. Ve O bağışlayandır, esirgeyendir.” (Yunus, 107)
Hayat ve kĂ‚inĂ‚ta Ă‚rifĂ‚ne bir nazarla bakan Hak dostları, her hĂ‚disenin “gizli ve hakîkî fĂ‚il”inin CenĂ‚b-ı Hak olduğunu, gonul gozuyle temĂ‚şĂ‚ ederler. İyiliğini veya kotuluğunu gordukleri fĂ‚nîlerin, birer golge varlık hukmunde olduğunu bilirler. Başlarına gelen butun hayır ve şer tecellîlerinin, aslında ilĂ‚hî imtihanlardan ibaret olduğu şuuruyla yaşarlar.
Bu sebeple Hak dostları;
–FĂ‚nîlere haddinden fazla ne guvenirler ne de gucenirler.
–Rızka takılıp RezzĂ‚kʼı, fĂ‚nîye aldanıp BĂ‚kîʼyi unutma hamĂ‚katinden titizlikle sakınırlar.
–Dunyaya dayanıp onun HĂ‚lıkʼını unutma şaşkınlığına dûcĂ‚r olmazlar.
–Sebeplere tevessul etmekle birlikte, onlara gereğinden fazla îtibĂ‚r ederek “Musebbibuʼl-EsbĂ‚b” yani sebeplerin sebebi olan CenĂ‚b-ı Hakkʼı unutma gafletinden, kalplerini korurlar.
Onların gonul kıvamını, şĂ‚ir ne guzel hulĂ‚sa eder:
Ne kahrı dest-i Ă‚dĂ‚dan, ne lûtfu Ă‚şinĂ‚dan bil,
Umûrun Hakkʼa tefvîz et, CenĂ‚b-ı KibriyĂ‚ʼdan bil.
Yani; “Ne başına gelen belĂ‚ ve musîbet gibi kahır tecellîlerini duşman elinden bil, ne de karşılaştığın iyilik ve guzellik gibi lûtuf tecellîlerini dostlarından bil! Sen işlerini AllĂ‚h ’a havĂ‚le et ve her şeyin CenĂ‚b-ı KibriyĂ‚ ’dan geldiğinin farkında ol!..”
VelhĂ‚sıl kadere îman eden bir muʼmin;
–Başına acı veya tatlı herhangi bir hĂ‚dise geldiğinde, evvelĂ‚ onlardaki ilĂ‚hî murĂ‚da dikkat kesilmelidir. Kendisine verilmek istenen mĂ‚nevî mesajları gonul gozuyle okumalıdır.
–Şayet bir musîbetle imtihan edilmişse, şikĂ‚yeti unutmalı, tevbe ve istiğfarını artırıp hĂ‚lini ıslĂ‚ha daha cok gayret gostermelidir.
–DĂ‚imĂ‚ sabır, rızĂ‚ ve tevekkulle Rabbine sığınmalıdır.
–Başına gelen kahır tecellîleri sebebiyle kendini aslĂ‚ keder ve umitsizlik girdabına bırakmamalıdır. BilĂ‚kis ne kadar buyuk bir musîbetle imtihan edilirse edilsin;
“Allah bize yeter. O ne guzel vekildir!” diyerek, gonul huzurunu korumalıdır.
–Bir nîmet veya muvaffakıyete eriştiğinde ise, yine bunun da ilĂ‚hî bir imtihan olduğunu bilip AllĂ‚h ’a şukretmelidir. Boylece hamd, şukur ve rızĂ‚ ile, her hĂ‚lukĂ‚rda mĂ‚nen kazanclı cıkmalıdır.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altınoluk Dergisi, 2022 – Şubat, Sayı: 432
İslam ve İhsan