Kur'Ă‚n-ı Kerim eğitimi verilirken hem hocaların hem de ailelerin dikkat etmesi gereken bircok husus bulunuyor.Kur ’Ă‚n nû­run­dan uzak ya­şa­yan­lar, hayĂ‚tın zulmet yolcularıdır. Bilhassa tahsil ca­ğın­da­ki co­cuk­la­rı­mı­zın Kur ’Ă‚n-ı Ke­rîm ve dî­nî bil­gi­le­re, îman ve ah­lĂ‚k ter­bi­ye­si­ne şid­det­le ih­ti­yac­la­rı var­dır. Dî­nî ter­bi­ye­yi yal­nız Ă‚i­le­le­rin ve­re­bi­le­ce­ği ka­na­ati de doğ­ru de­ğil­dir.
Na­sıl ki fen­nî ilimlere dĂ‚ir tah­sil Ă‚i­le­den de­ğil mek­tep­ten alı­nı­yor­sa, dî­nî ilimlerin de eh­lin­den tahsil edilmesi za­rû­rî­dir. Bu­nun­la be­ra­ber, ken­di co­cuk­la­rı­mız icin dî­nî gay­ret­te bu­lu­nur­ken, ci­vĂ‚­rı­mız­da­ki genc­le­ri ih­mĂ‚l et­mek de İs­lĂ‚m ’ın em­ret­ti­ği di­ğer­gĂ‚m­lıkla bağdaşmaz.
İn­san­la­rın ek­se­ri­yet­le mad­de­ye rĂ‚m ol­duk­la­rı zamanımızda, bil­has­sa Kur ’Ă‚n-ı Ke­rîm ho­ca­la­rı­nın ta­le­be­le­ri­ne da­ha cok ihtimam gos­ter­me­le­ri za­rû­rî­dir. Ta­le­be­nin gon­lu, ho­ca­sı­na muhabbetle dolu ol­ma­lı­dır. KĂ‚h bir ce­zĂ‚ hĂ‚­ki­mi, kĂ‚h bir cellĂ‚t tav­rı ta­kı­nan, ki­bir ve aza­me­tin­den ya­nı­na yaklaşılmayan, mu­hab­bet ve şef­kat ye­ri­ne cezĂ‚ ve so­pay­la Kur ’Ă‚n oğ­ret­me­ye kal­ka­rak go­nul­le­re so­ğuk­luk aşı­la­yan gĂ‚­fil mu­al­lim ve idĂ‚­re­ci­le­rin gay­ret­le­ri, an­cak boş bir yor­gun­luk­tan ibĂ‚­ret­tir.
ELİF-BA'YA BAŞLAMADAN ELİF'İN HAKİKATİNİ OĞREN
Kucuk yavrularımız, “Elif-bĂ‚”ya baş­la­ma­dan on­ce, “Elif”in ha­kî­ka­ti­ni oğ­renmelidir. Mi­ni­cik yu­re­ği­ne, Allah ve Ra­sû­lullah sev­gi­sin­den pı­rıl­tı­lar ak­ta­rı­la­rak feyz ve rûhĂ‚niyetle yoğ­rul­ma­lı­dır. İs­lĂ‚m ’ın ne­zĂ‚­ket, za­rĂ‚­fet ve butun gu­zel­lik­le­ri mĂ‚­sum kalplerde mĂ‚­kes bul­ma­lı­dır.
Allah ke­lĂ‚­mı­nın tĂ‚­li­mi­ne, ilĂ‚­hî hi­tĂ‚­ba mu­hĂ‚­tab ola­bil­me­nin heyeca­nıyla baş­lan­ma­lı­dır. Boy­le­ce mi­nik ve mĂ‚­sum yu­rek­ler, Kur ’Ă‚n “Elif-bĂ‚”sı­nın di­ğer al­fa­be­ler­den far­kı­nı an­la­yıp, ha­yat bo­yu ona ihtirĂ‚m uze­re olur­lar. Kal­ben de bu Aziz Ki­tĂ‚b ’ın mĂ‚­nĂ‚­sıy­la yoğ­ru­la­rak ilĂ‚­hî es­rĂ‚­rın nû­rĂ‚­nî bir hazinesi hĂ‚line gelirler.[1]
Nitekim ashĂ‚b-ı kirĂ‚m, Kur ’Ă‚n tĂ‚limini buyuk bir tĂ‚zimle îfĂ‚ ederlerdi.
Abdullah bin Mes ’ûd -radıyallĂ‚hu anh- birisine bir Ă‚yeti okutup oğretirken:
“–Bu Ă‚yet, uzerine Guneş ’in doğduğu veya yeryuzunde bulunan her şeyden daha hayırlıdır.” derdi. Sonra da bu sozunu Kur ’Ă‚n-ı Kerîm ’in her Ă‚yeti icin tekrar ederdi. (Heysemî, VII, 166)
Dipnot:
[1] EcdĂ‚dımız, Allah KelĂ‚mı ’na duydukları derin hurmet ve tĂ‚zimden dolayı, hĂ‚fız olan yavrularını, cocukların birbirlerinin sırtından atlayarak oynadıkları “birdirbir” gibi oyunlardan men etmişler, boylece onların Kur ’Ă‚n ’ın izzet, haysiyet ve vakĂ‚rını gonulden hissederek yetişmelerini sağlamışlardır.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hizmet, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan
KUR'AN OKUMAK İMANI ARTTIRIR
KUR'AN OĞRENİYORUM (FATİH COLLAK)