İnfĂ‚k ibĂ‚detinin îfĂ‚sı icin gerekli olan yegĂ‚ne gonul sermĂ‚yesi “comertlik”tir. Comertlik tohumunun atılmadığı gonul bahcelerinde infak meyvelerinin hĂ‚sıl olmasını beklemek beyhûdedir.
Hadîs-i şerîfte, comertliğin ilĂ‚hî muhabbet ve yakınlığa vesîle olduğuna şoyle işĂ‚ret buyrulmaktadır:

“Allah TeĂ‚lĂ‚ comerttir, ihsan sahibidir; comertliği ve yuksek ahlĂ‚kı sever...” (Suyûtî, CĂ‚miu ’s-Sağîr, I, 60)

ÎmĂ‚nın lezzeti olan comertlik, halkın da Hakk ’ın da sevgisini celbeder. Nitekim hadîs-i kudsîde buyrulur:


“Bu dîn (yani İslĂ‚m), ZĂ‚tım icin secip rĂ‚zı olduğum dîndir. Ona ancak comertlik ve guzel ahlĂ‚k yakışır. Musluman olarak yaşadığınız muddetce onu, bu iki hasletle yuceltiniz!” (Heysemî, VIII, 20; Ali el-Muttakî, Kenzu ’l-UmmĂ‚l, VI, 392)


Comertlik, AllĂ‚h ’a ve Ă‚hirete kĂ‚mil mĂ‚nĂ‚da îmĂ‚nın bir neticesidir. Hazret-i Ali (r.a.) bunu ne guzel ifĂ‚de buyurur:

“Îman bir ağac gibidir: Koku yakîn, dalı takvĂ‚, nûru hayĂ‚, meyvesi comertliktir.”

Şeyh SĂ‚dî-i ŞîrĂ‚zî de:

“Comert kimse, meyve veren bir ağac gibidir. Comert olmayan insan da dağdaki odun gibidir.” diyerek bu guzel hasletten mahrûmiyetin, yakılacak bir kutuk olmaktan pek bir farkının bulunmadığına işĂ‚ret etmiştir.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarının Ornek AhlĂ‚kından 1, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan