CenĂ‚b-ı Hak insanı mukerrem kılmıştır. Ancak bu mukerrem oluş sırrı; insanın sahih îman, sĂ‚lih amel, guzel ahlĂ‚k ve takvĂ‚ uzere yaşamasına bağlıdır. Yani insanın Hak katındaki kıymetini kaybetmeyip, muhafaza edebilmesi icin; ilĂ‚hî tĂ‚limatlar icerisinde hayat surmesi, Hakk ’ın bahşı olan ilĂ‚hî kıymete yakışmayacak kotuluklerin, cirkinliklerin her turlusunden ictinĂ‚b etmesi îcĂ‚b eder.Vicdan ve gonul muhasebeleri dĂ‚imĂ‚ kalbimizi meşgul etmelidir. İslĂ‚m, hayatımızın herkesce gorunen ve gorunmeyen her safhasında mevcut mudur? Yoksa İslĂ‚m ’ı unuttuğumuz yerler var mı?
Hazret-i Ebûbekir -radıyallĂ‚hu anh- ’ın şu ifadesini ne kadar idrĂ‚k ediyoruz:
“‒Îman sadece camilerde (hayata aksetmemiş yalnız şekilde kalmış),
‒Mal cimrilerde,
‒SilĂ‚h korkaklarda,
‒Yetki de zayıflarda olursa, işler bozulur (her şey altust olur)…”
BİR MUMİN KENDİ KENDİNE SIK SIK SORMALI
Kimle berabersin?
Gonul dunyan, hissiyat ve fikriyĂ‚tın, ahlĂ‚kın, davranışların, tercihlerin ve her turlu ahvĂ‚lin kimlerle beraber, kimlerle benzerlik hĂ‚linde?
Hayatının kacta kacı AllĂ‚h ’ın sevdikleriyle?
Sadece cĂ‚mide, seccĂ‚dede değil, tezgĂ‚h ve kasa başında kimle berabersin? İnternet veya televizyonun başında kiminle berabersin?..
Unutma ki Allah her an seninle, sen ne kadar O ’nunlasın?..
Camide, seccade başında AllĂ‚h ’ın emrine teslim olduğumuz gibi; tezgĂ‚hta, masa ve kasa başında, direksiyonda ilh. her yerde Rabbimiz ’in istediği gibi hareket ediyor muyuz? Kul haklarına riĂ‚yet ediyor muyuz?
Ticarî hayatımız Hak TeĂ‚lĂ‚ ’nın emrettiği, Fahr-i KĂ‚inĂ‚t Efendimiz ’in oğrettiği gibi mi? Kazancımız helĂ‚l mi? Kendimize ne kadar, kendimizin dışındakilere ne kadar? Toplumumuzun ve İslĂ‚m dunyasının muzdaripleriyle ne kadar ıstırap cekiyoruz? Kimsesizlerin ne kadar yanı başındayız? İnfĂ‚kımız ne nisbette?
Aile hayatımız nasıl? Evimizde, mutfağımızda, odamızda Allah ve Rasûlu ’nun hukmetmediği bir yer var mı?
Allah ’tan başka kimsenin bilmediği mahrem sahamızda da Hakk ’a tam mĂ‚nĂ‚sıyla kul olabiliyor muyuz? EvlĂ‚tlarımızın istikbĂ‚li icin hangi kulture ehemmiyet veriyoruz?
Allah ve Rasûlu ’ne olan muhabbetimizin hakikatinin ve samimiyetinin olcusu de bu suallerin cevabındadır.
Cunku;
Bir varlığa duyulan hakikî bir muhabbet, o varlığın butun husûsiyetlerine sirĂ‚yet eder.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yuzakı Dergisi, Eylul - 103.Sayı - 2013
İslam ve İhsan