YahyĂ‚ -aleyhisselĂ‚m- kimdir? Peygamber Efendimizin de bahsettiği ve Kur'an'da gecen Hazreti YahyĂ‚ nasıl bir genclik donemi yaşadı? Karakter olarak nasıl bir şahsiyete sahipti?YahyĂ‚ -aleyhisselĂ‚m- ile Hazret-i Meryem, teyze cocukları­dır. YahyĂ‚ -aleyhisselĂ‚m- cocukluğundan itibĂ‚ren ibadetle yetişmiş bir mu ’mindir. Kendisine ruşd (ol­gunluk) cağında peygamberlik verilmiştir. YahyĂ‚ -aleyhisselĂ‚m- son derece iffetli bir hayat yaşamış, zĂ‚lim bir hukumdĂ‚rın iffetsizliğine karşı cıktığı icin şehĂ‚det şerbetini icmiştir.
HZ. YAHYA'NIN (A.S) DUNYAYA GELİŞİNİ KURAN NASIL ANLATIYOR? ZekeriyyĂ‚ -aleyhisselĂ‚m- ’a Hazret-i YahyĂ‚ ’nın ihsĂ‚n edilmesi, Kur ’Ă‚n-ı Kerîm ’de şoyle anlatılır:
“Orada (Beyt-i Makdis ’te)
ZekeriyyĂ‚, Rabbine duĂ‚ etti: «–Bana tarafından hayırlı bir nesil bağışla! Şuphesiz Sen du­Ă‚yı hakkıyla işitensin.» dedi.” (Âl-i İmrĂ‚n, 38)
“Rabbim! dedi: Muhakkak ki ben (o hĂ‚le geldim ki)
ke­miklerim zayıfladı; sacım başım ağardı. Ve ben, Rabbim! Sa­na (ettiğim)
duĂ‚ sĂ‚yesinde hic bedbaht olmadım!” (Meryem, 4)
“Doğrusu ben, arkamdan iş başına gececek olan yakın­larımdan endişe ediyorum. Karım da kısırdır. Tarafından ba­na bir velî (oğul)
ver!” (Meryem, 5)
“Ki o, bana vĂ‚ris olsun; Ya ’kûb hĂ‚nedĂ‚nına da vĂ‚ris ol­sun! Rabbim onu rızĂ‚na lĂ‚yık kıl!” (Meryem, 6)
ZekeriyyĂ‚ -aleyhisselĂ‚m- ’ın can u gonulden yaptığı bu sa­mîmî duĂ‚, ind-i ilĂ‚hîde makbûl oldu:
“ZekeriyyĂ‚ mĂ‚bedde durmuş namaz kılarken melekler O ’na şoyle nidĂ‚ ettiler: «–AllĂ‚h sana, kendisi tarafından ge­len bir kelimeyi tasdîk edici, efendi, iffetli ve sĂ‚lihlerden bir peygamber olarak YahyĂ‚ ’yı mujdeler.»” (Âl-i İmrĂ‚n, 39)
Mufessirlerin beyĂ‚nına gore, Ă‚yetteki
“kelime” ile kastedilen, Hazret-i ÎsĂ‚ ’dır. Âl-i İmrĂ‚n Sûresi ’nin 45. Ă‚yet-i kerîmesi de bunu acıkca ifĂ‚de etmektedir. Diğer bir Ă‚yet-i kerîme ise şoyledir:
“AllĂ‚h buyurdu ki: «–Ey ZekeriyyĂ‚! Biz Sana bir oğul mujdeleriz ki, O ’nun adı YahyĂ‚ ’dır. Daha once O ’na kimseyi adaş yapmadık!»” (Meryem, 7)
Âyette
“Daha once, O ’na kimseyi adaş yapmadık!” buyrulması, Hazret-i YahyĂ‚ ’yı tekrîm icindir. ZîrĂ‚ YahyĂ‚ ismi ilk olarak O ’na verilmiş, ustelik bizzat CenĂ‚b-ı Hak tarafından lutfedilmiştir. Bu aynı zamanda YahyĂ‚ -aleyhisselĂ‚m- ’ın sĂ‚hip olduğu diğer mustes­nĂ‚ fazîletleri de ifĂ‚de etmektedir.
“YahyĂ‚”, diri mĂ‚nĂ‚sınadır. İki ihtiyardan bir evlĂ‚d bahşedilme­si, Ă‚detĂ‚ oluden diri yaratmak gibidir. Âyet-i kerîmelerde buyrulur:
“ZekeriyyĂ‚: «–Ey Rabbîm! Bana ihtiyarlık gelip cattığına, ustelik karım da kısır olduğuna gore benim nasıl oğlum ola­bilir?» dedi. AllĂ‚h şoyle buyurdu: «–İşte boyledir! AllĂ‚h di­lediğini yapar!»” (Âl-i İmrĂ‚n, 40)
“(AllĂ‚h
«–Oyledir!» dedi. Rabbin: «–O Bana kolaydır. Da­ha once, Sen hicbir şey değilken Sen ’i de yaratmıştım!» bu­yurdu.” (Meryem, 9)
ZekeriyyĂ‚ -aleyhisselĂ‚m- ’ın duĂ‚sının kabûl olmasının alĂ‚­meti, uc gun insanlarla işĂ‚retten başka şekilde konuşmaması ve Rabbini zikretmesi oldu:
“(ZekeriyyĂ‚
«–Rabbim! (Oğlum olacağına dĂ‚ir)
bana bir alĂ‚met goster!» dedi. (AllĂ‚h)
buyurdu ki: «–Sen ’in icin alĂ‚met, insanlara uc gun, işĂ‚retten başka soz soylememendir. Ayrı­ca Rabbini cok zikret; sabah-akşam tesbîh et!»” (Âl-i İmrĂ‚n, 41)
ZekeriyyĂ‚ -aleyhisselĂ‚m-, uc gun insanlarla hic konuşma­dı. Kavmine teblîgĂ‚tını toprağa yazarak işĂ‚retlerle bildirdi:
“Bunun uzerine ZekeriyyĂ‚, mĂ‚bedden kavminin karşısı­na cıkarak onlara: «–Sabah akşam tesbîhte bulunun!» diye işĂ‚ret verdi.” (Meryem, 11)
CenĂ‚b-ı Hak buyurur:
“Biz (de)
O ’nun duĂ‚sını kabûl ettik ve O ’na YahyĂ‚ ’yı ver­dik; zevcesini de kendisi icin (cocuk doğurmaya)
elverişli kıldık. Onlar (butun bu peygamberler)
hayır işlerinde koşuşurlar, umarak ve korkarak bize yalvarırlardı. Onlar bize karşı de­rin bir saygı icindeydiler.” (el-EnbiyĂ‚, 90)
AllĂ‚h TeĂ‚lĂ‚, YahyĂ‚ -aleyhisselĂ‚m- ’a ruşd cağında iken TevrĂ‚t ’a sarılmasını emretti:
“«–Ey YahyĂ‚! KitĂ‚b ’a (TevrĂ‚t ’a)
var gucunle sarıl!» (de­dik)
ve henuz sabî iken O ’na (ilim ve)
hikmet verdik!” (Meryem, 12)
“Tarafımızdan O ’na kalb yumuşaklığı ve temizlik de (ver­dik)
. O cok sakınan bir kimse idi.” (Meryem, 13)
“Ana-babasına cok iyi davranırdı; O, isyankĂ‚r bir zorba değildi.” (Meryem, 14)
HZ. YAHYA'YA (A.S) PEYGAMBERLİĞİN VERİLİŞİ
Hazret-i YahyĂ‚ ’ya peygamberlik verildi. Ancak ÎsĂ‚ -aley­hisselĂ‚m- ’a peygamberlik ve İncîl gelene kadar MûsĂ‚ -aleyhisselĂ‚m- ’ın şerîatine tĂ‚bî oldu. MûsĂ‚ -aleyhisselĂ‚m- ’ın şerîati ile amel eden peygamberlerin sonuncusudur. Babası ZekeriyyĂ‚ -aleyhisselĂ‚m- gibi şehîd oldu.
MûsĂ‚ -aleyhisselĂ‚m- ’ın getirdiği şerîate gore kardeş karısıyla evlenmek yasaktır. Bunun cezĂ‚sı da kısırlaştırmadır. (Levililer, 18/6-18; 20/19-21) TevrĂ‚t ’ta yabancılarla zinĂ‚ etmenin cezĂ‚sı olum iken, evlenilmesi yasak olan kişiler arasındaki zinĂ‚nın cezĂ‚sı ise daha farklıdır. (Tesniye, 22/22-27; Levililer, 20/11, 12, 14, 17) Nitekim Hazret-i YahyĂ‚ ’nın şehîd edilmesine de sebep olan bu mevzû ile ilgili olarak şoyle bir hĂ‚dise nakledilir:
Hazret-i YahyĂ‚ ’nın peygamberliği sırasında Kral Herot (Hirodes) kardeşinin karısı ile zinĂ‚ eder. Bunun uzerine Hazret-i YahyĂ‚, bunun ilĂ‚hî kanunlara aykırı olduğunu soyleyince kral tarafından zindana atılır. Daha sonra kralın doğum gunu şenliğine, zinĂ‚ ettiği kadın kızıyla birlikte katılır. Bu kız yapmış olduğu gosterilerle kralı Ă‚deta buyuler ve mest eder. Kral, o gun kız ne dilerse onu yerine getireceğine soz verir. Annesi tarafından kandırılan kız, Hazret-i YahyĂ‚ ’nın başını ister. Bu istek karşısında kral cok uzulur, ancak verdiği sozu hatırlar ve Hazret-i YahyĂ‚, başı kesilerek şehîd edilir. (Luka, 3/19-20; Matta, 14/1-12)
Bir rivĂ‚yette YahyĂ‚ -aleyhisselĂ‚m-, başı defalarca kesildikten sonra bile zĂ‚lim Herot ’a:
“–Bu kız sana cĂ‚iz değildir!..” diye hitĂ‚b etti.
Ne gaflettir ki, YahyĂ‚ -aleyhisselĂ‚m- ’ın peygamberlik mûci­zelerini gorduğu hĂ‚lde bedbaht I. Herot, O ’na karşı cıkmış ve O ’nu şehîd etmiştir.
YahyĂ‚ -aleyhisselĂ‚m- ’ın mubarek bedeni, muhtelif şehirler­dedir. Başı, Şam ’daki Umeyye CĂ‚mii ’nde gomuludur.
Herot ’la evlenen kız ise, daha sonra yerin dibine gecmiştir.
Hazret-i ÎsĂ‚ -aleyhisselĂ‚m- ’ın semĂ‚ya cekilmesi de bu vakte rastlar. Cunku o zaman yahûdîler, peygamber oldurecek kadar azgınlaşmışlardı. Nitekim bu ve buna benzer pek cok aşırı curumleri sebebiyle CenĂ‚b-ı Hak tarafından şoylece lĂ‚­netlendiler:
“Sozlerinden donmeleri, AllĂ‚h ’ın Ă‚yetlerini inkĂ‚r etmele­ri, haksız yere peygamberleri oldurmeleri ve «kalblerimiz kı­lıflanmıştır» demeleri sebebiyle (onları lĂ‚netledik; kendilerine turlu belĂ‚lar verdik. Onların kalbleri kılıflı değildir
tam aksine kufurleri sebebiyle AllĂ‚h o kalbler uzerine muhur vurmuş­tur; pek azı mustesnĂ‚ artık îmĂ‚n etmezler.” (en-NisĂ‚, 155)
HAZRET-İ YAHYA ’NIN (A.S.) OZELLİKLERİ CenĂ‚b-ı Hak O ’nun mûcizevî doğumunu, yaşı hayli ilerlemiş olan babasına mujdelerken, sĂ‚lih bir gencte bulunması gereken şu guzel vasıflara dikkat cekmiştir:
‒Kendinden onceki peygamberleri tasdik etmesi,
‒Efendi,
‒İffetli ve
‒SĂ‚lih olması. (Bkz. Âl-i İmrĂ‚n, 39)
Allah TeĂ‚lĂ‚, Hazret-i YahyĂ‚ ’ya -aleyhisselĂ‚m- ruşd cağında iken, indirdiği kitĂ‚ba sıkıca sarılmasını emretti:
“«–Ey YahyĂ‚! KitĂ‚b ’a butun gucunle sarıl!» (de­dik) ve henuz cocuk iken O ’na (ilim ve) hikmet verdik!” (Meryem, 12) Gencliğini CenĂ‚b-ı Hakk ’ın rızĂ‚sı istikĂ‚metinde geciren YahyĂ‚ -aleyhisselĂ‚m- Kur ’Ă‚n-ı Kerîm ’de şu guzel vasıflarıyla methedilir:
“Tarafımızdan O ’na kalp yumuşaklığı ve temizlik de (ver­dik)
. O, muttakî (gunahlardan cok sakınan)
bir kişiydi. Ana-babasına cok iyi davranırdı...” (Meryem, 13-14)
HZ. YAHYA'NIN (A.S) ŞEHADETİ YahyĂ‚ -aleyhisselĂ‚m- şehîd edildiği zaman otuz kusur ya­şındaydı.
O, Ă‚yet-i kerîmede de bildirildiği uzere uc tehlikeli gunde AllĂ‚h TeĂ‚lĂ‚ ’nın rahmetine nĂ‚il olmuştur:
“Doğduğu gun, oleceği gun ve diri olarak kabirden kal­dırılacağı gun O ’na selĂ‚m olsun!” (Meryem, 15)
BeyzĂ‚vî, bu Ă‚yeti şoyle acıklar:
“İnsanlara musallat olan şeytan, O ’na hayĂ‚tında zarar veremesin! Kabir azĂ‚bından sĂ‚lim olsun! HesĂ‚b korkusu ve cehen­nem azĂ‚bı gormesin!”
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hakk ’a Adanmış Genclik , Erkam Yayınları
İslam ve İhsan