Kelime-i şehadet nedir? Kelime-i şehadet nasıl getirilir?Kelime-i Şehadet Nedir? Kelime-i Tevhîd, “Eşhedu en lĂ‚ ilĂ‚he illĂ‚llah ve eşhedu enne Muhammeden abduhû ve rasûluh.” sozudur.
Kelime-i Şehadet AllĂ‚h TeĂ‚lĂ‚ ’ın birliğini ve Hazret-i Peygamber -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem- Efendimiz ’in Allah TeĂ‚la ’nın kulu ve Rasûlu olduğunu ifĂ‚de etmektir. İslĂ‚m ’ın ilk şartı ve en ozlu bir ifadesidir. Kelime-i Şehadet getiren kişi Musluman olmuş olur.
Kelime-i şehĂ‚det, her seyden once bu hakîkatin îlĂ‚nıdır. Kelime-i şehĂ‚dette, Allah ’tan gayrı bir ilĂ‚h bulunmadığına sĂ‚hitlikten sonra Hazret-i Muhammed Efendimiz ’in AllĂ‚h ’ın “kulu” ve “Rasûlu” olduğuna da sĂ‚hitlik etmekteyiz.
Kelime-i şehĂ‚det son hak dinin şiĂ‚rı kabul edilmekte, gunde beş vakit okunan ezanda ikinci ve ucuncu cumleler olarak yer almakta, iman esaslarını sıralayan Âmentu metni bu cumlelerle son bularak altı esas Ă‚deta tasdik edilmekte, yeni doğan cocuğun kulağına bu cumleler okunmakta, İslĂ‚m ’a girmek isteyen kişilerden, once bu cumleleri soylemeleri istenmekte, olmek uzere olan muslumanlara kelime-i şehĂ‚det getirmeleri telkin edilmektedir.
KELİME-İ ŞEHADET Kelime-i Şahadet Arapcası:
Kelime-i Şahadet Okunuşu: “Eşhedu en lĂ‚ ilĂ‚he illĂ‚llah ve eşhedu enne Muhammeden abduhû ve rasûluh.”
Kelime-i Şahadetin Manası: “Ben şehadet ederim ki, Allah ’tan başka hicbir ilĂ‚h yoktur ve ben yine şahadet ederim ki, Hz. Muhammed -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem- O ’nun kulu ve elcisidir.”
KELİME-İ ŞEHADETİN OKUNUŞU - VİDEO


KELİME-İ ŞEHADET İLE İLGİLİ HADİSLER Abdest Aldıktan Sonra Kelime-i Şehadet Getirmenin Fazileti Omer İbni HattĂ‚b radıyallahu anh ’den rivayet edildiğine gore, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şoyle buyurdu:
“Sizden biriniz guzelce abdest alır –onu tastamam yapar– sonra da: Eşhedu en lĂ‚ ilĂ‚he illallĂ‚hu vahdehû lĂ‚ şerîke leh. Ve eşhedu enne Muhammeden abduhû ve resûluh, derse, o kimseye cennetin sekiz kapısı acılır. O da dilediği kapıdan girer.” (Muslim, TahĂ‚ret 17. Ayrıca bk. Ebû DĂ‚vud, TahĂ‚ret 65; Tirmizî, TahĂ‚ret 55; İbni MĂ‚ce, TahĂ‚ret 60)
Tirmizî ’nin rivayetinde şu ziyade vardır: “Allahumme ’c‘alnî mine ’t-tevvĂ‚bîn ve ’c-alnî mine ’l-mutetahhirîn” duasını da okur.
Peygamber Efendimizin Kelime-i Şehadetten Sonra Soylediği Soz “Peygamber Efendimiz, kelime-i şehĂ‚det getirdikten sonra:
«Ey insanlar! Size olan nimetinden dolayı O AllĂ‚h ’a hamd ederim ki Kendisi ’nden başka hicbir ilah yoktur!» diye hamd u senĂ‚da bulundu. Her zaman yaptığı gibi Uhud gunu şehit duşen Muslumanlar icin de AllĂ‚h ’tan mağfiret diledi. (İbn-i Sa ’d, II, 228, 251)
İman Nedir? Fahri KĂ‚inĂ‚t -sallallĂ‚hu aleyhi ve sellem- ’in “iman nedir?” sorusuna, kelime-i şehĂ‚deti zikrettikten sonra, “Allah ve Resûlu ’nun kisiye her seyden daha sevimli olmasıdır” (İbn-i Hanbel, IV, 11)
İmanla Şereflenen AddĂ‚s (r.a) RasûlullĂ‚h -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem- Efendimiz ’in dinlendiği bahcenin sahibi olan Rebîaoğulları, Âlemlerin Efendisi ’ne acıyarak koleleri AddĂ‚s ’la bir tabak uzum gonderdiler. AddĂ‚s, tabağı Varlık Nûru ’na uzattı:
“–Buyrun, yiyin!” dedi.
Hazret-i Peygamber -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem- de “BismillĂ‚h” diyerek yemeye başladı.
Bu soz, AddĂ‚s ’ın dikkatini cekti. Şimdiye kadar hic kimseden boyle bir soz işitme mişti. Merak ve hayret icinde:
“–Bu sozu, buranın halkı ne bilir ne de soyler!” diye mırıldandı.
Ardından yine hayretle:
“–Siz farklı bir insansınız! Buranın insanlarına benzemiyorsunuz! Siz kimsiniz?” dedi.
Allah Rasûlu -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem- de:
“–Sen nerelisin, hangi dindensin?” diye sordu.
AddÂs:
“–Ninovalıyım, hıristiyanım!” dedi.
Rasûl-i Ekrem Efendimiz:
“–Demek sen, sĂ‚lih kul Yûnus bin MettĂ‚ ’nın memleketindensin!” dedi.
AddĂ‚s ’ın şaşkınlığı iyice arttı:
“–Sen Yûnus ’u nereden biliyorsun?” dedi.
Varlık Nûru:
“–Yûnus, benim kardeşimdir. O, bir peygamberdi. Ben de bir peygamberim!” bu yurdu.
Bu sozler uzerine AddĂ‚s ’ın gonul Ă‚leminden îman pınarları fışkırmaya başladı ve şevkle yerinden kalkarak Hazret-i Peygamber -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem- ’in eline ve ayağına kapanıp kelime-i şehĂ‚det getirdi. (İbn-i HişĂ‚m, II, 30; Ya ’kûbî, II, 36)
Kelime-i Şehadet Getirip Musluman Olan Sahabe Hanîfe Oğulları ’ndan SumĂ‚me bin UsĂ‚l YemĂ‚me halkının reisiydi. Birgun muslumanların eline esir dustu. Rasûlullah onun yanına varıp:
“–Ey SumĂ‚me, sana ne yapacağımı dusunuyorsun?” buyurdu. O da:
“–Hayır yapacağını dusunuyorum. Eğer beni oldurursen musluman kanı akıtmıs birini oldurmus olursun. Đyilikte bulunacak olursan bunun kıymetini bilip karsılığını verecek birine iyilik etmis olursun. Eğer mal istiyorsan, iste, sana istediğin her sey verilecektir!” dedi.
Rasûlullah SumĂ‚me ’nin yanından ayrıldı. Bu durum iki kere daha tekerrur ettikten sonra Rasûlullah :
“–SumĂ‚me ’yi salıverin!” buyurdu. SumĂ‚me hemen mescidin yakınındaki bir hurmalığa giderek oradaki suyla boy abdesti aldı, sonra mescide girdi ve:
“‒Eshedu en lĂ‚ ilĂ‚he illallah ve Eshedu enne Muhammeden abduhû ve rasûluhû, Ey Muhammed! Vallahi yeryuzunden senin yuzunden daha fazla nefret ettiğim bir yuz yoktu. Fakat simdi senin yuzun bana yuzlerin tumunden daha sevimli oldu. Vallahi senin dininden daha fazla nefret etiğim bir din yoktu. Fakat simdi senin dinin bana dinlerin tumunden daha sevimli oldu. Vallahi senin memleketinden daha fazla nefret ettiğim bir memleket yoktu. Fakat simdi senin memleketin bana memleketlerin tumunden daha sevimli oldu!” dedi. (Muslim, CihĂ‚d, 59)
Abdest Aldıktan Sonra Kelime-i Şehadet Getirmenin Fazileti
İslam ve İhsan