AdĂ‚let, İslĂ‚m ’da o kadar ehemmiyetlidir ki, her hususta ona riĂ‚yet emredilmiştir. İnsanlar adĂ‚leti hĂ‚kim kıldıklarında, AllĂ‚h ’ın rĂ‚zı olduğu huzurlu ve rûhĂ‚nî bir kulluk hayĂ‚tı yaşarlar. AdĂ‚let ortadan kalktığında ise, dunya uzerinde hak, hukuk, insaf ve dengeden bahsetmek mumkun olmaz.AdĂ‚let, devletleri ayakta tutan temel direktir. Oyle ki;
“Kufr ile pĂ‚yidĂ‚r olunur, fakat zulm ile olunmaz!” sozu, bir darb-ı mesel hĂ‚line gelmiştir. Butun idĂ‚renin adĂ‚let ile kĂ‚im olduğunu ifĂ‚de sadedinde de; “AdĂ‚let mulkun temelidir.” denilmiştir.
CenĂ‚b-ı Hak,Peygamberlerini de, insanları Allah ’tan uzaklaştıran, menfaat ve haksızlık uzerine kurulu zulum duzenlerine son vermek ve yeryuzunde hakkı ve adĂ‚leti hĂ‚kim kılmak icin gondermiştir.
ALLAH'IN OĞUTLERİ
Âyet-i kerîmelerde buyrulur:
“Allah TeĂ‚lĂ‚, adĂ‚leti, ihsĂ‚nı, akrabĂ‚ya yardım etmeyi kesinlikle emreder; cirkin işleri, fenĂ‚lık ve azgınlığı da yasaklar. O, duşunup tutasınız diye size oğut verir.” (en-Nahl, 90)
“Allah size, mutlaka emĂ‚netleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hukmettiğiniz zaman adĂ‚letle hukmetmenizi emreder. Allah size ne kadar guzel oğutler veriyor! Şuphesiz Allah her şeyi hakkıyla işitir ve gorur.” (en-NisĂ‚, 58)
Mu ’min, sadece hukum verirken değil, olcup tartarken, şĂ‚hitlik yaparken, hĂ‚sılı her zaman ve her hususta Ă‚dil olmalıdır. Ofkeliyken de sĂ‚kinken de adĂ‚letten ayrılmamalıdır.[1]
HAKLARINDA ŞAHİTLİK ETTİKLERİNİZ
Âyet-i kerîmelerde şoyle buyrulur:
“Ey îmĂ‚n edenler! AdĂ‚leti titizlikle ayakta tutan, kendiniz, anne babanız ve akrabĂ‚nız aleyhinde bile olsa Allah icin şĂ‚hitlik eden kimseler olun. (Haklarında şĂ‚hitlik ettikleriniz)
zengin olsunlar, fakir olsunlar, Allah onlara (sizden)
daha yakındır. Hislerinize uyup adĂ‚letten sapmayın...” (en-NisĂ‚, 135)
Bir adam Resûlullah (s.a.v) Efendimiz ’in onune oturdu ve şoyle dedi:
“–Ey AllĂ‚h ’ın Resûlu! Benim kolelerim var. Durmadan bana yalan soyluyor, ihĂ‚net ve isyĂ‚n ediyorlar. Ben de onları azarlıyor ve dovuyorum. Onlar yuzunden benim durumum ne olacak?”
Allah Resûlu (s.a.v) şoyle buyurdu:
“–Onların sana karşı yaptıkları hıyĂ‚net, isyan ve yalanlar ile senin onlara verdiğin cezĂ‚ hesaplanacak. Eğer senin verdiğin cezĂ‚, onların sucuna eşit olursa senin lehine ya da aleyhine bir şey yoktur. Eğer senin verdiğin cezĂ‚, onların sucundan az ise, bu lehine fazîlet olacaktır. Eğer verdiğin cezĂ‚, onların sucunu aşarsa o fazlalığı odemek zorunda kalacaksın ki, bu senden kısas yoluyla alınacaktır.”
ADALET TERAZİLERİ
Adam bir kenara cekilerek hungur hungur ağlamaya başladı. Bunun uzerine Resûlullah (s.a.v) şoyle buyurdu:
“–Allah TeĂ‚lĂ‚ ’nın;
«Biz, kıyĂ‚met gunu icin adĂ‚let terĂ‚zileri kurarız. Artık kimseye, hicbir şekilde haksızlık edilmez. (Yapılan iş)
bir hardal tanesi kadar dahî olsa, onu (adĂ‚let terĂ‚zisine)
getiririz. Hesap goren olarak Biz yeteriz.»[2] kavl-i celîlini okumuyor musun?”
Adam bunun uzerine şoyle dedi:
“–VallĂ‚hi yĂ‚ ResûlĂ‚llah, hem kendim hem de onlar icin birbirimizden ayrılmaktan daha hayırlı bir yol kalmadı. ŞĂ‚hid olunuz, onların hepsi de hurdur.” (Tirmizî, Tefsîr, 21/3165)
[1] Bkz. Heysemî, I, 90.
[2] el-EnbiyÂ, 47.
Kaynak: Dr. Murat Kaya, Ebedi Yol Haritası İslam, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan