Sabır, buyuk ve cetin bir imtihan mevzuudur. Sabrın dunyevî tarafı acı, fakat uhrevî tarafı ilĂ‚hî mukĂ‚fatlarla doludur.Şeyh SĂ‚dî Hazretleri buyurur:
“Yeni yetişen uzumun tadı ekşi olur, ama birkac gun sabredilince tatlılaşır.”
“Sabır, onceleri insana zehir gibi gorunur, fakat bunu huy edinirsen bal olur.”
Sabır, buyuk ve cetin bir imtihan mevzuudur. Sabrın dunyevî tarafı acı, fakat uhrevî tarafı ilĂ‚hî mukĂ‚fatlarla doludur. CenĂ‚b-ı Hak en sevdiği kullarını Ă‚deta cile cemberinden gecirmiştir. En ağır imtihanlara tĂ‚bî tutulanlar, peygamberler ve Hakkʼa yakınlık derecelerine gore sĂ‚lih muʼminlerdir. Nitekim
AllĂ‚hʼın Habîbi Efendimiz -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem-;
“...Allah yolunda hic kimsenin gormediği eziyetlere mĂ‚ruz kaldım...” buyurmuştur. (Tirmizî, KıyĂ‚met, 34/2472)
EN GUZEL ORNEK
Hakîkaten, Efendimiz -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem- KĂ‚beʼde namaz kılarken uzerine bedbaht muşrikler tarafından ağır deve işkembeleri atılmış, TĂ‚ifʼte taşlanmış, yedi evlĂ‚dından altısı O ’nun sağlığındayken vefĂ‚t etmiş ve daha nice cilelere mĂ‚ruz kalmıştır. Fakat Efendimiz -sallĂ‚llĂ‚hu aleyhi ve sellem- butun bunları buyuk bir sabır, rızĂ‚ ve tevekkulle karşılamış, ummetine bu hususta da en guzel ornek olmuştur.
VelhĂ‚sıl, kulun Rabbine yakınlığı arttığı nisbette, ilĂ‚hî imtihan tecellîlerine sabredebilme dirĂ‚yeti de artar. HattĂ‚ Allah icin cekilen butun acılar tatlanır; kulfetler nîmete, zahmetler rahmete donuşuverir.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hak Dostlarından Hikmetler 1, Erkam Yayınları, 2013
İslam ve İhsan