Hz. İbrahim, Hz. İsmail ve Hz. İshak'ın hayatından ibret veren yonler...Hz. Nûh ’un oğlu HĂ‚m ’ın neslinden Nemrûd isminde biri bircok kabileyi toplayarak şimdiki Musul şehrinin bulunduğu yerlerde BĂ‚bil devletini kurmuştu. Bunlar arasında SĂ‚bie denilen bĂ‚tıl bir din turedi. Guneşe, aya, yıldızlara, putlara ve hukumdarlarına taparlardı. Allah TeĂ‚lĂ‚ onlara Hz. İbrahim ’i peygamber olarak gonderdi. İbrahim (a.s) onlara, bir muddet semada durup sonra batan yıldız ve gezegenlerin, hicbir fayda ve zarar veremeyen cansız putların ve kral da olsa Ă‚ciz insanoğlunun ilĂ‚h olamayacağını anlatmak icin cok uğraştı. Bir gun puthĂ‚neye girip butun putları kırdı, ancak en buyuğune dokunmadı. Kendisine gelen kavmine putları bu buyuğun kırmış olabileceğini, isterlerse kendisine sorabileceklerini soyleyerek onları duşunmeye zorladı. Onlar da ne kadar yanlış bir yolda olduklarını anlayıp başlarını bir muddet one eğdilerse de cĂ‚hiliye hamiyetini yenemeyerek iddialarına yine devam ettiler. İbrahim (a.s) icin, “Onu yakarak tanrılarınıza yardım edin” dediler. Buyuk bir ateş yakarak Hz. İbrahim ’i icine attılar. Allah TeĂ‚lĂ‚ “Ey ateş! İbrĂ‚hîm ’e serin ve selĂ‚met ol!” buyurdu.[1] Bu mucizeyi goren bazı insanlar iman ettiler.
İbrĂ‚hîm (a.s) kavmine şoyle dedi:
“Siz, sırf aranızdaki dunyĂ‚ hayĂ‚tına has muhabbet uğruna Allah ’ı bırakıp birtakım putlar edindiniz. Sonra kıyĂ‚met gunu (gelip cattığında ise) birbiri­nizi tanımamazlıktan gelecek ve birbirinize lĂ‚net okuyacaksınız. Varacağınız yer cehen­nemdir ve hic yardımcınız da yoktur.” (el-Ankebût 29/25)
İbrahim (a.s) Ă‚ilesini ve mu ’minleri alarak Şam diyarına hicret etti.
Daha sonra Allah ’ın emri ile oğlu İsmail ile annesini KĂ‚be ’nin yanına yerleştirerek şoyle dua etti:
“Ey Rabbimiz! Namazı dosdoğru kılmaları icin ben, neslimden bir kısmını senin Beyt-i Harem ’inin (KĂ‚be ’nin) yanında ziraat yapılmayan bir vĂ‚­diye yerleştirdim. Artık sen de insanlardan bir kısmının gonullerini onlara meylettir ve meyvelerden bunlara rızık ver! Umulur ki, bu nîmetlere şukrederler.” (İbrĂ‚hîm 14/37)
İsmail (a.s) babasıyla birlikte yuruyup gezecek cağa erişince İbrahim (a.s) bir ruyĂ‚ gordu ve: “Yavrucuğum, ruyĂ‚da seni kurban ettiğimi goruyorum; bir duşun, ne dersin?” dedi. O da cevĂ‚ben: “Babacığım, sen emrolunduğun şeyi yap! İnşĂ‚allah beni sabredenlerden bulur­sun!” dedi. Her ikisi de teslîm olup, İbrĂ‚hîm (a.s) onu alnı uzerine yatırınca Allah TeĂ‚lĂ‚: “Ey İbrĂ‚hîm, ruyĂ‚yı gercekleştirdin. Biz ihsĂ‚n sĂ‚hiplerini boyle mukĂ‚fatlandırırız. Bu gercekten cok ağır bir imtihandır” diye seslendi. Oğluna bedel ona buyuk bir kurban ihsĂ‚n eyledi. Geriden gelecekler arasında ona iyi bir nam bıraktı ve “İbrĂ‚hîm ’e selĂ‚m olsun!” buyurdu.[2]
Yaşlılık vaktinde Allah TeĂ‚lĂ‚ ona kudretini gostererek oğlu İshak ’ın doğacağını mujdeledi.[3]
İsmail (a.s) buyuyunce İbrahim (a.s) Allah ’ın emriyle onun yanına giderek birlikte KĂ‚be ’yi inşĂ‚ ettiler. “Ey Rabbimiz! Bizden bunu kabûl buyur; şuphesiz sen işitensin, bilensin. Ey Rabbimiz! Bizi sana teslîm olanlardan kıl! Neslimizden de sana itaat eden bir ummet cıkar; bize ibĂ‚det usûllerimizi goster; tevbelerimizi kabûl et; zîrĂ‚ tevbeleri cokca kabûl eden, cok merhametli olan ancak sensin. Ey Rabbimiz! Onlara, iclerinden senin Ă‚yetlerini kendilerine okuyacak, on­lara kitĂ‚b ve hikmeti oğretecek, onların nefslerini tezkiye edecek bir peygamber gonder! Cunku ustun gelen, her şeyi yerli yerince yapan yalnız sensin!” diye dua ettiler. Sonra da insanları hacca dĂ‚vet ettiler.[4]
Hz. İbrĂ‚hîm (a.s), yumuşak huylu, yureği yanık, kendisini tamĂ‚men Allah ’a vermiş bir peygamberdi.[5]
İsmail (a.s) babası Hz. İbrahim ’in şeriatıyla amel etmek uzere Yemen kabilelerine ve Amalika denilen eski bir kavme peygamber olarak gonderildi. Rasûlullah (s.a.v) onun neslindendir.
İshĂ‚k (a.s) babasının vefĂ‚tından sonra Şam ve Filistin halkına peygamber olarak gonderildi. Âyet-i kerîmelerde şoyle buyrulur:
“SĂ‚lihlerden bir peygamber olarak O ’na (İbrĂ‚hîm ’e)
İshĂ‚k ’ı mujdeledik. Kendisini ve İshĂ‚k ’ı mubĂ‚rek (kutlu ve bereketli)
eyledik. LĂ‚kin her ikisinin neslin­den iyi kimseler olacağı gibi, kendine acıktan acığa kotuluk edenler de olacaktır.” (es-SĂ‚ffĂ‚t 37/112-113)
Hz. İshak ’ın neslinden pek cok peygamber gelmiştir.
Hz. İbrahim, Hz. İsmail ve Hz. İshak (a.s), diğer guzel vasıfları yanında bilhassa Allah ’a tevekkul ve teslimiyetleriyle bizlere ornek olmuşlardır.
Dipnotlar:
[1] el-Bakara 2/258; el-En‘Ă‚m 6/76-79; el-EnbiyĂ‚ 21/58-69; es-SĂ‚ffĂ‚t, 91-93.
[2] es-SÂffÂt 37/101-111.
[3] Hûd 11/70-74; es-SĂ‚ffĂ‚t 37/112-113.
[4] el-Bakara 2/127-129; el-Hacc 22/27.
[5] Hûd 11/75.
Kaynak: Doc. Dr. Murat Kaya, Kitabımız Kur ’Ă‚n MuhtevĂ‚sı ve Fazîletleri, Erkam Yayınlıar
İslam ve İhsan
Hazret-i İbrahim Peygamber'in Hayatı (Peygamberlerin Hayatı 6) - Sesli Kitap
Hazret-i İsmail Peygamber'in Hayatı (Peygamberlerin Hayatı 7) - Sesli Kitap
Hazret-i İshak Peygamber'in Hayatı (Peygamberlerin Hayatı 8) - Sesli Kitap