Aslında ilk donemler,
Turk kadınlarıyla evlilikler yapan padişahlar bunu strateji olarak uygulamıştı. İlerleyen donemlerde ise sarayda neredeyse Turk kadınına rastlanmıyordu. Bunun sebebi aslında cok basit.
Tıpkı devletin ilk donemlerinde olduğu gibi
strateji ustune yapılan evlilikler, sonraki donemlerde de birbirini takip etti. Tabii ki yalnızca strateji ve siyasi amaclar guduldu diyemeyiz. Yoksa Hurrem ve Kanuni aşkı bu kadar dillere destan olabilir miydi?
Turk toplulukları, en eski zamanlardan beri, yerleştikleri coğrafyadaki diğer halklardan kız alıp verme etkileşimine girmekten kacınmadılar.
Toplumun kendisi gibi Orta Asya kokenli Turk hukumdarları, kendi milletinin kadınları yanında farklı milletten kadınları da eş olarak tercih etmiştir.
Hun, Gokturk, Uygur liderleri Cinli kadınlarla; Avrupa Hun liderleri Germen kadınlarıyla, Baburlu liderleri Hint ve Peştun kadınlarıyla; Selcuklu liderleri Rum ve Gurcu kadınlarıyla izdivac yapmışlardır.
Bir Turk hukumdarının kendi milletinden soylu birisiyle evlenmesi nasıl siyasi amac guduyorsa, başka milletten soylu bir kadınla evlenmesi de siyasi amac guduyordu.
Bunların yanında zaman zaman kişisel tercihler de on plana cıkıyordu. Osmanlı padişahları, kuruluşla birlikte toplumda soz sahibi dini liderlerin kızlarıyla, komşu Turk beyliklerinin kızlarıyla, Bizans, Bulgar ve Sırp prensesleriyle evleniyorlardı. Bu evlilikler saygınlık kazanmak,
ilişkileri guclendirmek, ittifak kurmak ve toprak genişletmek gibi muhtelif sebeplerle yapılıyordu.
Hepimizin bildiği
cariyelik muessesesi de bu evliliklere paralel bir şekilde varlık gosteriyordu. Yani Osmanlı padişahları, kole cariyelerden de cocuk sahibi olmaktaydı.
II. Mehmet, namıdiğer Fatih Sultan Mehmet ile devlette pek cok şey değişti.
Fatih ile hızlı bir merkezileşme ile devlette de bircok şey değişti. Merkezileşme politikası giderek guclendiği icin padişahların ozel hayatında da değişiklikler meydana getirdi. Fatih ile hanedanda gercekleşen siyasi amaclı evlilikler gittikce azaldı. Gucunu kazanan padişah, başka bir hanedan kızıyla gucunu paylaşmak istemiyordu. Cunku Osmanlı Devleti ’ne dunurluk yoluyla bile bağlı olmak, o aileye siyasi bir guc bahşediyordu. Fatih'in guclu bir aile olan Candarlılardan gelen baş vezirini giderek nufuz kazandığı icin oldurttuğu biliniyor.
Aynı durumda
yalnızca padişahlar yoktu, hanedanın kadın uyeleri de aynı politikayla farklı hanedana mensup kişilerle evlendirilmemişti.
Hanedanın dallanıp budaklanmasına mÂni olmak icin bircok politika uyguladılar.
Soylu ailelerin Turk kızlarıyla ya da diğer devletlerin Hristiyan prensesleriyle evlenmeyi yavaşca bırakıp sarayda yer alan cariyelere yoneldiler. O gunun şartlarıyla padişahlar, nikahsız olmak uzere bu cariyelerden meşru olarak cocuk sahibi olabiliyorlardı. Bu kadınların en onemli ozellikleri ise “kimliksiz” olmalarıydı.
Evet, asıl amac da buydu desek yanılmış olmayız.
Saraya gelen bir cariyenin gecmişi cok da onemli değildi. Gecmişi olmayan bir kadının, hanedanın gucunu başka bir aileye aktarması da mumkun gorunmuyordu.
Saraya giren kadınlar, yeniden doğmuş gibilerdi. Yeniden dil oğrenirler, eğitim alırlar ve devletin istediği şekilde yetiştirilirlerdi. Padişah ile birlikte olan cariyeler, geleceğin padişahını doğurduğunda en tepeye kadar cıkabiliyordu. Ama bir padişahın bu kadınlardan birine nikah kıyması, o kişiye bir guc veriyordu. Devletin anlayışı ise bu duruma tamamen tersti. Oyle ki
Kanuni Sultan Suleyman, Hurrem Sultan ’a nikah kıydığında devlet ricali buna bir hayli tepki gosterdi.
Pek cok padişahın validelerinin kokeni ise tam olarak bilinemiyor. İlk donemlerde kendi aralarında izdivac gercekleştiren devlet, yukselme donemiyle istisnalar dışında stratejiler doğrultusunda evlilikler yapmışlardır. Bundaki
temel amacın, devletin gucunu muhafaza etmek olduğunu soyleyebiliriz.
Osmanlı Devleti sınırlarında hic akrabası olmayan Hurrem Sultan ’ın bile yaptıklarını duşununce akrabası olan Turk kadınlarının daha buyuk entrikalara girerek Avrupa ’da olduğu gibi devletin icinde
“Veraset Savaşları” başlatacakları tahmin edilebilir bir durum. Padişahlar da bunu ongorerek Turk kadınları yerine yabancı uyruklu kadınlarla evliliklerini surdurduler.
Kaynaklar: Dergipark, Dergipark 2, İsam Webtekno'yu Threads'de takip et, haberleri kacırma