Yuru yureğim,
Bu limandan da bir seyir cıkmadı bize
Benim dalgalı denizime acılmaya yurek gerek
Bir sonbahar yağmuru değil ki,
Bir fırtına bu yıkıp savuran,
Bir felaket bu icimdeki buz dağlarını yıkan

Hadi yuru beklemek yakışmaz bize,
Uzulmek hic bize gore değil,
Takılıp kalmak bir umide,
Acizler gibi ağlamak bize gore değil




Bir guneş bulduğumu sanmıştım oysa
Hani o amansız fırtınaların ardından cıkan,
Gok kuşağının anası o guneş gibi,
Surdum gemimi ruzgÂrın, dalgaların ustune sırf guneşi gormek icin
RuzgÂrlardan korkardım oysa
Dalgalar hep acıtmıştır icimi,
Guneşi bulduğumu sanmışım oysa
Bir serapmış okyanus ortasında beni kandıran,
Bir bulutmuş oysa o ışık,
Fırtınalarımın her zaman onunde koşturan




Şimdi yuru hadi bekleme boşuna
Bu limandan da bir seyir cıkmadı bize,
Yuzerek gececeğiz karşıya o dalgalı denizi,
Belki bir fırtınanın ortasında tutunacak kupeştemiz olmayacak,
Belki bu denizde bize dost bir dalga olmayacak,
Mendirekler parcalayacak beklide bedenimizi,
Belki de sahile vuracağız yuzumuzde o umudun verdiği gulumsemeyle
İnanmak, başarmak istedik olmadı ne yapalım




Umut limanı yıkıldı yureğim,
Bize sığınacak bir limanda kalmadı
Curumuş gemimizde battı yureğim,
Yara aldık aşkın pruvasından,
Sanırım bir daha dalgalı denizimiz ve batacak bir gemimiz olmayacak
Liman mı?
Sorma yureğim, zaten hic bir zaman olmadı,
Bundan sonra da olmayacak




[/SIZE]


alıntıdır