Kısırlık duzenli cinsel ilişkiye rağmen 1 yıl icinde gebelik olmaması olarak tanımlanır. Bayan yaşı 35 ve uzeri olgularda bu sure 6 ay olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle bayan yaşı 35'in uzerinde ise veya oyku ve fizik muayenesinde kısırlık ile ilişkisi olabilecek herhangi bir bulgu varsa araştırmalar daha erken başlatılmalıdır.
Gebelik olabilmesi icin haftada en az bir defa cinsel birleşme olmalıdır. Cinsel birleşmenin daha seyrek olduğu durumlarda gebelik şansı azalır. Gebelik olabilmesi icin ideal cinsel birleşme sıklığı haftada 2–3 defadır.
KISIRLIĞIN ARAŞTIRILMASI
İlk yapılması gereken test semen analizidir ve 2 ay aralıklarla en az iki defa tekrarlanmalıdır. Semen analizi normal ise erkekte sorun yoktur. Semen analizi normal olan bir erkeğin muayenesine gerek yoktur. Semen analizi ile eş zamanlı olarak kadının yumurtlayıp yumurtlamadığına bakılmalıdır. Bu amacla adetin 19-21. gunleri arasında basit bir hormon tahlili (kanda progesteron) yapılır. Duzenli adet goren kadınların %95'i duzenli olarak yumurtlarlar.
Kadında en onemli testlerinden biri yumurtalık kapasitesinin (yumurtalık rezervi) saptanmasıdır. Bunun icin adet doneminde vajinal yolla bir ultrason yapılarak yumurtalıklar icindeki antral folikuller (icinde yumurta barındıran minik kistler) sayılır. İki yumurtalıkta toplam 6 taneden az antral folikul varsa yumurtalık kapasitesi azalmış demektir. Kadınlar da yumurtalık kapasitesi 37 yaşından itibaren azalmaya başlar ve 44 yaşından sonra kadının cocuk sahibi olabilmesi cok zorlaşır. Bazen yumurtalık kapasitesi daha erken azalır. Ozellikle ailesinde erken menopoz olan kadınlarda, daha once yumurtalıklarından kist aldırmış olan kadınlarda, tek yumurtalığı alınmış olan kadınlarda, endometriozis oykusu olan kadınlarda ve ağır sigara icen (gunde 10’dan fazla) bayanlarda yumurtalık kapasitesinin cok dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gerekir.
Semen analizi, yumurtlaması ve yumurtalık kapasitesi normal olan ciftlerde kadının tuplerinin acık olup olmadığı araştırılır. Bunun icin rahim tup filmi (HSG-histerosalpingografi) cekilmesi gerekir. HSG basit ve coğu zaman ağrısız bir işlem olmasına rağmen teknik olarak ilacın hızlı ve basınclı verilmesine bağlı rahimde kramplar yapabilir. İşlem adetinin bitiminden hemen sonra yapılmalıdır. Bu şekilde rahim ici daha iyi gorulur ve yumurtlama doneminden sonra olabilecek cok erken bir gebelik olasılığı ortadan kaldırılır. HSG ile rahim ic boşluğu ve tupler değerlendirilir. Tuplerin acık olup olmadığı ve kapalı ise hangi seviyede kapalı oldukları anlaşılabilir. Ozellikle tek tupun rahme bitişik olduğu yerden kapalı olması durumu bazen ilacın basınclı verilmesi sonucunda tupte kasılma olmasına bağlıdır. Bu durumda gercek değil yalancı bir tıkanıklık vardır. HSG ile karın icindeki yapışıklıkları ve bunların şiddetini anlama olasılığı azdır. HSG tuplerin acık olup olmadıkları hakkında bilgi verdiği halde tuplerin işlevi hakkında bilgi vermez.
Oykusunde ve fizik muayenesinde herhangi bir bulgusu olmayan kadınlarda karın icinin bir teleskop yardımı ile gozlenmesine olanak tanıyan laparoskopi adı verilen bir işlem yapılabilir. Laparoskopi eskiden cok sık kullanılan bir teknik olmasına karşın bugun ozellikle tanısal anlamda kullanımı oldukca kısıtlanmıştır. Gunumuzde laparoskopi ancak tedavi edici anlamda onerilmektedir.
Kısırlık araştırmalarında kullanılan ancak onemi tam olarak kanıtlanmamış testler de vardır. Bunların arasında immunolojik araştırmalar (antisperm antkorları) ve postkoital test (ilişkiden sonra rahim ağzındaki sıvının spermlerin varlığı acısından incelenmesi) sayılabilir.Bu testlerin yapılması onerilmemektedir.
Kısırlığın araştırılmasında minimalist bir yaklaşım onerilmektedir. Gereksiz testler yapılması hem zaman hem de para kaybına yol acacaktır.
[h=2]Ankara Kadın Doğum uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]