Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "500 bin civarında multeciyi Suriye'nin kuzeyindeki briket evlere gondermeye başladık. 1 milyon multeciyi iskan edeceğimiz konutların yapımı da devam ediyor" dedi. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mamak Hidayet Turkoğlu Spor Salonu'nda duzenlenen Hemşehri Buluşması'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın acıklamalarından one cıkan başlıklar:
Ankara'yı sadece Mamak'la Sincan, Golbaşı'yla Pursaklar arasında bir şehir gorenler, kalp gozuyle bakmayanlardır. Şayet oyle baksalardı burada butun Turkiye'yi goreceklerdi. Şayet oyle baksalardı Turkuyle, Kurt'uyle, Sunni'siyle, Alevi'siyle bu milletin tum evlatlarını gorecekti.
Bu vatan topraklarını parcalamak, bu milleti kendi icinde bolmek dışında gayeleri olmayanların kalp gozleri zaten muhurludur. Onlar bu hakikatleri zaten goremezler. Bizim sozumuz ulkesinin huzuru, devletinin bekası, milletinin birliği icin carpan yureklerdir. Bizim sozumuz, Malazgirt'ten bu yana Anadolu coğrafyasını ebedi vatan bilen, Selcuklu'dan Osmanlı'ya, oradan Cumhuriyete devrolan ecdat mirasına dort elle sarılanlardır. Bizim sozumuz, cumhuriyetinin ilk asrındaki eksiklerini tamamlayarak başlattığımız Turkiye Yuzyıl'ının hızla inşası icin sabırsızlananlardır. Bizim sozumuz, PKK'sından FETO'sune tum teror orgutlerinin ulkesi uzerindeki hain emellerine karşı tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet şiarında buluşanlaradır. Bizim sozumuz, emperyalistlerin asırlardır uzerimizde oynadıkları oyunları bir kez daha boşa cıkarmak icin bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Turkiye olacağız diyerek kenetlenenleredir.
Bizim sozumuz, ipinin bir ucu teror orgutlerinin, bir ucu tefecilerin, bir ucu kuresel şarlatanların elinde olan tek parti faşizmi artıklarını karşımıza bin bir suratla cıkaranların riyakarlıklarına dur diyenleredir. Velhasıl bizim sozumuz, milletimizedir.
Siyasi hayatımızın her doneminde başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı gorevlerimizin her safhasında, bugun de sozumuz yine milletimizedir. Yarın da oyle olacaktır. Cumhur İttifakı da sozunu millete soyleyenlerin ittifakıdır. Rabbimize bize dunyaya boyle asil bir milletin evladı olarak gelme şerefi bahşettiği icin ne kadar hamt etsek azdır. Biz de hamdımız eser ve hizmette gostermenin gayreti icindeyiz. Biz sozumuzu millete soylerken secimdeki rakibimiz CHP Genel Başkanı ne yapıyor dersiniz? Her gun bir başka maskeyle sahnede arzı endamı eyleyen bu zatın sozunun kimlere olduğunu en iyi sizler biliyorsunuz. CHP Genel Başkanı, ozerklik diyerek, Selahattin Demirtaş ozgur kalacak diyerek, YPG'yi teror orgutu olarak gormuyoruz diyerek, cezaevlerindeki serbest bırakacağız diyerek sozunu Kandil'e soyluyor. Kandil'dekiler de her gun başka bir elebaşı ağzıyla kendisini desteklediklerini acıklayarak CHP Genel Başkanı'na mukabele ediyor.
CHP Genel Başkanı, uğruna Ankara'dan İstanbul'a yuruduğu FETO'culeri de cezaevlerini boşaltma, kamudan atılanları geri alma, yurt dışındakilere kapıları acma taahhudu vererek sozunu soyluyor. Onlar da icerideki ve dışarıdaki tum mecralarını kendisinin emrine tahsis ederek CHP Genel Başkanı'na verdiği desteği surduruyor. CHP Genel Başkanı'nın seslendiği bir diğer yer de Avrupası'ndan Amerika'sına Turkiye'nin buyumesinden ve guclenmesinden rahatsız olan tum odaklardır. Bunlar da Kılıcdaroğlu'na cevaplarını aleyhimize yaptıkları dergi kapaklarıyla, TV programlarıyla, sosyal medya kampanyalarıyla, kaynattıkları fitne kazanlarıyla veriyorlar. Evet, tablo işte bu kadar net.
Bay Bay Kemal Selo'ya ne diyor? Kim bu Selo? Diyarbakır'da 51 Kurt kardeşimizin olumune neden olan değil mi? Bunların icerisinde Yasin Boru yavrumuzun olumune neden olan bu Selo değil mi? Şimdi ne diyor? 'Eğer Selo'yu cıkarmak istiyorsanız oyu bize vereceksiniz' diyor. Bizim uzuntumuz ne biliyor musunuz? Ulkesine ve milletine sevgilerinden şuphe duymadığımız CHP secmeninin onlarla birlikte hareket eden diğer partilere gonul verenlerin icine duşuruldukleri durumdur. Buradan hangi partiye, hangi adaya oy vermiş olursa olsun, 85 milyon vatandaşımın, Ankaralı kardeşlerimin tamamına sesleniyorum. Sizler 14 Mayıs'ta partinizin de size telkin ettiği tercihinizi sandığa yansıtarak vazifenizi yerine getirdiniz. Artık yeni bir secim olan 28 Mayıs'ta hepiniz tercihinizde serbestsiniz. CHP Genel Başkanı, kendisine acılan krediyi yanlış ittifaklara, yanlış yollara, yanlış hayallere saparak heba etti. Ne diyordu ben hesap uzmanıyım. Sen nasıl hesap uzmanısın ki toplam oyları 1 puan eden, bu civarda dolaşan partilere kalktın 40'a yakın milletvekili verdin. Bu nasıl hesap uzmanlığı? Şu anda Cumhur İttifakı 323 parlamenterle parlamentoda yerini aldı.
Gelin 28 Mayıs'ta hep birlikte Turkiye Yuzyılı'nın etrafında kenetlenelim, gelin ulkemizin onunde yeni bir donemi birlikte acalım, gelin Turkiye'nin asırlık demokrasi ve kalkınma eksiklerini 21 yılda nasıl beraber telafi etmişsek, Turkiye Yuzyılı'nın yukselişini de hep birlikte sağlayalım. Biz 2014 yılında ulkemizin eski sistemine gore secimle gelen ilk cumhurbaşkanı olduktan sonra herkesi kucaklama sozu vermiş ve bu sozumuzu tutmuştuk. Şurada kardeşlerim Esenboğa Havalimanı'nı kim yaptı? Bay Bay Kemal mi yaptı? Biz yaptık biz. Havalimanından şehre bu gorduğunuz yolları kim yaptı? Melih Bey'in Ankara Buyukşehir Belediye Başkanı olduğu donemde birlikte yine biz yaptık. Bir de bu belediye başkanına bir sorun ya sen ne yaptın? 4 yıl oldu, 4 yılda ne yaptın? Bunları bir sorun. İstanbul'a sorun, sen İstanbul'da 4 yılda ne yaptın? İzmir'e sorun, sen ne yaptın? İzmir'in Havalimanı'nı da bu kardeşiniz yaptı. Yaparsa, AK Parti yapar.
Yeni yonetim sistemimizin ilk cumhurbaşkanı olarak Bay Bay Kemal, İzmir milletvekili değil mi? İzmir-İstanbul arası 7,5 saatti. 3 saate biz indirdik. Manisa-İzmir arası Sabuncubeli Tuneli, dağları deldik, kim deldi? Biz biz. Yaparsa AK Parti yapar. Bir sorun arkadaş sen İzmir milletvekilisin, İzmir belediyesi sizde, ne yaptınız şu İzmir'e bir soyleyin? Yağmur yağdığı zaman her tarafı sel alıp goturuyor. Bu ulkenin 85 milyon vatandaşının her birinin hayatına katkılarda bulunan, hizmetlerimizle 81 vilayetimizin her karışına dokunan eserlerimizle sozumuzun eri olduğunu ispatladık. Ankara'da eğitime bakın? AK Parti var. Sağlığa bakın, AK Parti var. Bilkent'i kim yaptı? İşte en son yeni muhteşem hastanemizi yaptık. Kim yaptı? Yine biz yaptık.
Eserlerimizle, hizmetlerimizle yola devam ettik. Şimdi yine bir soz veriyoruz. 27 Mayıs'ta ulkemizin demokrasi tarihinin en onemli yol ayrımlarından biri, pazartesi 29 Mayıs. İstanbul'un Fethi'nin yıldonumu olması hasebiyle şanlı tarihimizin en onemli zaferlerinden biri. İşte 27-29, bu iki onemli gunun arasında 28 Mayıs var. 28 Mayıs'ta inşallah acılarımızdan ders aldığımız ve zaferlerimizden gurur duyduğumuz bir şolene gelin diyorum Pazar gununu cevirelim.
Kokenine, inancına, mezhebine, meşrebine, siyasi tercihine bakmaksızın her bir insanımızın da bu kutlu yuruyuşte yerini almasını arzu ediyoruz. Hz. Mevlana'dan ilhamla, 28 Mayıs gecesini dunu dunde bırakıp yeni şeyler soyleyeceğimiz taze bir başlangıc haline donuşturmek icin bizimle olmanızı bekliyoruz. Siz yapar mısınız? Gonlumuz de, kollarımız da sonuna kadar acıktır. Cunku biz 85 milyonun cumhurbaşkanıyız. 85 milyonun tamamının hizmetkarıyız. 85 milyonun her birinin geleceğine ışık tutuyoruz. Ankara'nın bize işaret ettiği yol budur. Biz de her vakit olduğu gibi bugun de siz ne diyorsanız, onu soyluyoruz, siz hangi istikameti gosteriyorsanız oraya doğru yuruyoruz.
Unutmayın en buyuk duşmanımız rehavettir. Zafer sarhoşluğudur. Biz sandığı boş bırakırsak gelir birileri orayı doldurur. Yurt dışındaki kardeşlerimizi telefonlarınızla muhakkak arayın. Bugun son gun. İnşallah neredeyse yurt dışında 2 milyona yaklaştı kullanılan oy. İstiyoruz ki yurt dışından da inşallah gumbur gumbur oylar gelsin. Yurt dışında cok guzel bir tablo sergilediler. Aynı kararlı tutumu Pazar gunu ulkemizin tum şehirlerindeki sandıklarda da goreceğimize inanıyorum. Dun bunu Malatya'da gordum. 50 bin insan katıldı. Sonra Sivas'a gittim, 100 bin kişiyle mitingimizi yaptık.
Her fırsatta altını tekrar tekrar cizdiğim gibi bizim siyasetimiz eser ve hizmet siyasetidir. Ankara-Sivas YHT'yi yaptık mı? Fuat Bey, ilk acılışını yaptı. Ben de dun tekrar gittim. Meğerse coşku acayip. Ama Sivaslı bir arkadaş vardı, 7'li masanın cevresinde. 7'li masanın cevresindeki arkadaş daha Sivas'a gidemedi. Halbuki tren de hazırladık sana yuksek hızlı tren, onunla da gidebilirsin. Gidemedi. Niye? O Bay Bay Kemal'in takdimiyle gorevliydi. Onu yaptı. Ama biz gidiyoruz. Biz Sivas'ı Allah icin seviyoruz. Cumhur İttifakı Sivas'tan 4 milletvekili cıkardı. 5'in 4'unu hamdolsun bize verdi. Biz de Sivas'ı boş bırakmadık, bırakmayız.
Biz asla istismar siyaseti yapmadık. Hele hele yalan siyaseti asla yapmadık. Milletimize yapmayacağımız şeyi soylemedik. Soz verdiğimiz her şeyi de yapmak icin gece gunduz calıştık. Biliyorsunuz bir de hayatı yalan uzerine kurulu olanlar var. SSK'yı batırmakla başlayan kariyerini bir kaset kumpasıyla CHP'nin başına monte edilerek surduren bu kişi, şimdi bu ulkeyi yonetmeye talip.
14 Mayıs oncesi ve sonrasıyla bolucu elebaşlarının yaptıkları acıklamalar bunlar. Ellerinde binlerce insanımızın kanı olan Kandil'deki teror baronlarının her gun kendisine desteklerini beyan ettiği birine benim ulkem teslim edilebilir mi? Artık ayyuka cıkan bu teroristlerle işbirliğini perdelemek icin genclerimizin keskin zekasını yansıtan bir video uzerinde yeni yalanlar uyduran, olmadık hakaretler savuran birine benim ulkem teslim edilir mi? Secim gecesi bizim elimizdeki sonucların aynısı kendisinde de olduğu halde, kendi secmenlerinin gozunun icine baka baka ondeyiz yalanı soyleyen birine bu ulke teslim edilebilir mi? Daha birkac hafta once rakip gorduğu bir diğer adayı kaset tehdidi ve kumpasıyla geri cekilmeye zorlayan birine ulke teslim edilir mi? İşte buyurun şimdi bircok dezenformasyona rağmen bizimle hareket etmeye karar veren Sayın Sinan Oğan'la birlikte inşallah bu surecte Allah'ın izniyle Pazar akşamı bu zaferi milletce beraber kutlayacağız.
Terorle mucadelede bizimle aşık atmaya hicbirinin gucu yetmez. Cudi'de bu teroristleri ininde yok olmaya sevk eden kimdi? Bizdik. Gabar'da, Tendurek'te, Beslerderesi'nde kimdi? Bizdik. Bunların boyle bir derdi olmadı. Şimdi kafayı nereye taktılar? 'Multecileri gelir gelmez biz hemen dışarı gondereceğiz.' Arkadaşlar biz bir Almanya'yı, bir Fransa'yı, bir Amerika'yı gormezden gelemeyiz. Onlar nasıl ki bu multecilerle ilgili adımları belli bir program icinde yapıyorlarsa biz de aynı şekilde belli bir program icinde yapıyoruz, şu an itibarıyla 500 bin civarında multeciyi Suriye'nin kuzeyindeki briket evlere gondermeye başladık. Bir diğer adımı atıyoruz, Katar'la muşterek attığımız adımla 1 milyon multeciyi inşallah iskan edebileceğimiz konutların yapımı da ayrıca devam ediyor. Projeler şu anda hazırlanıyor. Biz ihanet şebekesi değiliz, biz ensarız. Muhacirlere de o şekilde yaklaşıyoruz. Bay Bay Kemal, partindeki hırsızlık, yolsuzluk, taciz, tecavuz olaylarının ustunu kapatan birine tum ferleriyle milletin değerlerini koruması icin bunlara ulke teslim edilir mi? Diyarbakır annelerini bir gun olsun ziyaret etmeyen boyle birisine Turkiye teslim edilir mi? Kim bunlar? Evlatları dağa kacırılan, Kandil'e kacırılan ve bu evlatlara taciz, tecavuz her turlu ahlaksızlığın yapıldığı boyle bir yapı. O gozu yaşlı annelere bir gun olsun ziyaret dahi etmeyen bu Bay Bay Kemal, şimdi de kalkmış insanlık dersi veriyor.