Zeus bir gece, guzel bir kuğu şekline burunerek Taygetos dağının tepelerine indi. O yere indiği sırada Aetolia kralının guzeller guzeli kız Leda uyuyordu. Zeus guzel kokular sacan kanatlarını cırparak prensesi uyandırdı. Kuğu ona doğru yaklaşarak uzun boynu ile yuzunu okşadı.
"Benden korkma, ben aydınlık tanrısıyım" dedi ona "İstiyorum ki birbirinin eşi olan iki cocuk dunyaya getiresin, onlar ay ve guneş gibi birbilerini takip ederek yaşasınlar. İnsanlara iyilik etsinler, can vermek uzere olan gemicilerin yardımlarına koşsunlar."
Dokuz ay sonra Leda ormanın derinliklerinde bir yumurta yumurtladı. Yumurtanın icinden birbirinin eşi olan iki erkek cocuk cıktı. Birinin adı Kastor diğerininki ise Polluks oldu. Yumurtadan cıkar cıkmaz parlak bir yıldız iki kardeşin başlarına nur doktu, sonra her ikiside aynı ata binerek ellerinde aynı mızraklarla dort nala oradan uzaklaştılar.