Kalp hastalığında belirtiler“Kalp-Damar Hastalıklarına Genel Bakış” adlı yazımızda da belirttiğim gibi, kalp-damar hastalıkları dunya uzerindeki tum olumlerin bir numaralı sebebidir. Sadece olumlerin değil, yaşam kalitesini kısıtlayan sebeplerin de başında gelir. Kalp hastalıkları mÂlesef kronik ilereyici hastalıklardır ve oluştuğunda coğu zaman geriye donuş yoktur.
Bu nedenle hastalığa goturebilecek risk faktorlerini bilmek, bu faktorleri ortadan kaldırmak ya da kontrol altına almak, bir sonraki aşamada ise hastalığın belirtilerinin farkında olarak erken teşhis edilmesini sağlamak, kalp hastalıkları ile bireysel mucadelede en kritik ilk iki adımdır.
Şikayetlerin neler olabileceğine gecmeden evvel belirtmem gereken cok onemli bir iki nokta var.
1.) Aşağıdaki şikayetlerin varlığı her zaman bir kalp hastalığını işaret etmez
2.) Şikayetlerin şiddeti her zaman hastalığının şiddetini işaret etmez.
3.) Şikayetin olmaması hastalığının olmadığı anlamına gelmez.
Yani; cok rahatsız edici şikayetleri olan birinde hic hastalık olmayabilirken, hic şikayeti olmayan ya da cok hafif şikayetleri olan birinde hayatı tehdit edebilecek kadar şiddetli bir hastalık bulunuyor olabilir. Ozellikle de aşırı sigara-alkol kulananlarda ve diyabet (şeker) hastalığı gibi ağrı algısını beyne ileten sinirlerde tahribat (noropati) yapan hastalığı bulunanlarda ağrısız kalp hastalıklarının gorulme sıklığı oldukca fazladır.
Kalp Hastalıklarında en sık gorulen şikayetler:
1.) Goğus ağrısı
2.) Nefes darlığı
3.) Carpıntı
4.) Halsizlik, Yorgunluk
5.) Bayılma (Senkop)
6.) Odem
7.) Morarma (Siyanoz)
8.) Oksuruk
GOĞUS AĞRISI
Kalp hastalıklarının en sık ve en onemli belirtisi goğus ağrısıdır. Bircok sebep goğus ağrısına neden olabilir. Kalbin yaptığı goğus ağrısının birazdan bahsedeceğimiz bazı ayırdedici ozellikleri vardır ve bu tarz goğus ağrısı "Angina Pektoris" olarak adlandırılır.

Latince “angina (=boğaz enfeksiyonu)”, Yunanca “ankhone (=boğulma) ve Latince “pectus (=goğus) kelimelerinden turetilen, “goğuste boğulma, sıkışma hissi” olarak Turkce’ye cevirebileceğimiz Angina Pectoris kavramı, tıbbî terminolojide kalp ağrısı anlamında kullanılır. Tıpkı Nazım Hikmet’in yandaki Angina Pektoris şiirindeki gibi.
Angina Pektoris şu durumlarda oluşabilir.

1. Kalp damarlarında (koroner damarlarda) daralma: Egzersiz-stres gibi kalbin hızlandığı, daha kuvvetli kasıldığı, dolayısıyla daha fazla enerjiye ihtiyac duyduğu durumlarda, daralmış damardan gecebilen kanın, kalp kasının ihtiyacını karşılayamamasıyla

2. Kalp damarlarında tam tıkanıklık: Kalp kasının hic beslenememesi angina pektorise sebep olur. Bu beslenememe durumu yeterince uzun surer ise kalp krizi (infarktus) ile sonuclanır.

3. Kalp damarlarında spazm: Koroner damarların duvarında duz kas olarak adlandıralan istemsiz calışan kaslar vardır. Bu kasların stres, soğuk ve bazı ilaclar gibi tetikleyici faktorlerin varlığında aniden kasılması da kalp kaslarına giden kan miktarını azaltacağından angina pectorise hatta uzun surerse kalp krizine bile sebep olabilir.

4. Endotel fonksiyon bozukluğu: Koroner damarların ic yuzeyini doşeyen, endotel denen cok ince bir tabaka vardır. Bu tabaka tabiri caizse kaliteli bir asfalt gibi uzerindeki trafiğin hızla akmasını sağlar. Aynı zamanda salgıladığı maddelerle damarları genişletir, kan akışkanlığını artırır. Bu tabakanın fonsiyonlarının ceşitli sebeplerle bozulması da kan akımını yavaşlatacağından, kan akışkanlığını azaltacağından yine kalp kasının beslenmesi bozulabilir ve angina pectoris oluşabilir.

5. Diğer sebepler: Kalbi besleyen damarlar normal olsa da, kalbe oksijeni taşıyan sistemlerde bir aksaklık oluşturan (ozellikle solunum sistemi hastalıkları, hipoksi ve kan azlığına-anemiye neden olan) durumlar, aort darlığı, aort yetersizliği gibi kapak hastalıkları ve kalpten kanın cıkışını engelleyen aşırı kas kalınlaşmaları (hipertrofik obstruktif kardiyomiyopati) ve ciddi hipertansiyon, sonucta yine kalp kasının beslenmesini bozarak angina pectorise yol acabilir.
Saydığımız sebeplerden bir ya da birkacı birarada bulunarak angina pektorise sebep olabilir.
Ozetlersek ; kalp kaslarında oksijen arz-talep dengesini bozan her durum angina pektorise sebep olabilir.
Başlarken belirttiğim gibi, her goğus ağrısı kalp kaynaklı değildir. Bircok farklı sebep goğus ağrısına sebep olabilir. Kalbe bağlı ağrı yani angina pektorisin ozelliklerini bilirsek, diğerlerinden ayırdetmek kolaylaşır.
Angina Pektoris’in ozellikleri:
1.) Başlatan Sebepler : Angina pektoris genellikle eforla, ağır bir yemekle, soğuğa karşı yurumekle, ve ani streslerle (uzuntu, heyecan, sinirlenme) tetiklenir. İstirahatte gelen angina pektoris sıklıkla daha ciddi bir kalp problemine; kalp krizine ya da kalp krizi tehditine işaret edebilir.
2.) Yerleşim Yeri ve Yayılımı: Genellikle goğsun ortasında, goğus kemiğinin (sternum, iman tahtasının) arkasında veya hafif solunda, bazen de hemen mide uzerinde (epigastrium) başlayan, sol goğus bolgesi başta olmak uzere tum goğse, alt ceneye,sırta, mide uzerine, daha sıklıkla sol olmak uzere omuz ve kollara yayılır.
3.) Karakteri: Hastalar tarafından genellikle goğuste baskı, ağırlık, boğulma, daralma, sıkışma, ezilme, yanma, sıkıntı hissi şeklinde ifade edilen bir ağrıdır. Bazen nefes darlığı olarak da hissedilebilir.

4.) Suresi : Tetikleyici faktorlerle başlayan angina pektoris, bu tetikleyiciler ortadan kalktığında dakikalarla ifade edilen bir surede ortadan kaybolur. En sklıkla, efor sarfederken, ozellikle yokuş yukarı yururken gelen tipik angina pektoris, dinlenmekle 3-5 dakika icinde rahatlar. Daha nadiren de yuruyuşun ilk dakikalarında gelen ağrı, yurumeye devam ettikce vucudun ısınmasıyla (egzersize adaptasyonla) dinlenmeye gerek kalmadan rahatlayabilir. Son zamanlarda başlamış, 10 dakikadan uzun suren, dinlenmekle gecmeyen ya da tetikleyici faktor olmaksızın istirahatte başlayan goğus ağrıları ciddi bir kalp problemine işaret ediyor olabilir.


Ozetle, daha once olmayan, yeni farkedilen ya da onceden bilinmesine rağmen şiddet-sure-yayılım olarak karakter değiştiren, gobek ile alt cene arasında herhangi bir bolgede hissedilen, noktasal olmayıp geniş bir alanı ilgilendiren, hele de yayılımı olan ağrıların olması durumunda ACİLEN bir kardiyolog ile goruşmeniz gerekir.
Angina Pektoris ile Karışabilecek Diğer Goğus Ağrısı Nedenleri:
Aort Yırtılması (Disseksiyonu): En acil tıbbi durumların başında gelir. Goğsun ortasında ama daha cok da sırtta hissedilen “yırtılır” tarzda ani başlangıclı bir ağrıya sebep olur. İstirahatte ya da eforla başlayabilir, uzun surelidir. Ağrıyla birlikte hastada terleme, morarma, tansiyon duşmesi, fenalık hissi, baygınlık olabilir.
Kalp Zarı İltihapları (Perikardit): Nefes alıp vermekle, goğus hareketleriyle artar. Sırt ustu yatınca artması, one doğru eğilince hafiflemesi tipik ozelliğidir.. Genellikle ateş, nefes darlığı, carpıntıyla birlikte gorulur.
Akciğer Kaynaklı Ağrılar: Ana akciğer damarı ve dallarının pıhtıyla tıkanması durumu olan Pulmoner Emboli, goğsun ortasında şiddetli bir ağrıya neden olur. Tabloya oksuruk, kanlı balgam, carpıntı ve morarma eşlik edebilir. Akciğer zarı iltihapları (Plevrit), akciğer zarı yırtılmaları (pnomotoraks) ve akciğer enfeksiyonları (pnomoni) da goğus ağrısına neden olabilir.
Mide ve Yemek Borusu (ozefagus) Hastalıkları: En sık mide asidinin yenek borusuna kacması olarak tarifleyebileceğimiz Gastroozefagial Reflu Hastalığı goğus kemiğinin arkadında yanma hissine neden olarak angina pektoris ile karıştırılır. Bunun yanında ozefagus spazmı ya da yırtılması, gastrit ve mide ulseri de goğus ağrısına neden olabilir.
Kas-İskelet Sistemi ve İlişkili Hastalıklar: Kas spazmları, sinir sıkışmaları, boyun fıtıkları, omuz eklemini ilgilendiren hastalıklar, boyun ve goğus omurlarının tutan dejeneratif-iltihabî hastalıklar, Herpes-Zoster enfeksiyonu gibi durumlar da sıklıkla goğsu ve kolları ilgilendiren ağrılar yaparak angina pektoris ile karıştırılabilir.
Psikojenik Ağrılar: Genc yaş grubunda belki de en sık goğus ağrısı sebebidirler. Kronik anksiyete, stres bozuklukları, panik bozukluk gibi durumlar goğus ağrısı algısına sebep olabilir.
COK ONEMLİ BİR NOT: Goğus ağrınızın nedenini bulmak sizin değil doktorunuzun gorevidir. Burdaki bilgiler teşhis koymanız icin değil, BİLGİ SAHİBİ OLMANIZ, FARKINDA OLMANIZ ve DOKTORA MURACAAT ETMENİZ icindir.

[h=2]İstanbul Kardiyolog uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]