Kadınlarda gorulen cinsel işlev bozukluklarını birkac başlık altında toplayabiliriz:
Vajinismus (Cinsel İlişkiye Girememe)
Disparoni ( Ağrılı Cinsel İlişki)
Cinsel İsteksizlik- Frijidite
Orgazm Bozuklukları
Cinsel Tiksinti Bozukluğu
Nemfomani (Kadında Cinsel Doyumsuzluk)
Vajinismus:
Vajinismus bizim ulkemizde 10 kadından birinde gorulen bir cinsel işlev bozukluğudur. Kadında cinsel ilişkinin kurulduğu anatomik bolgeye ‘’ vajen’’ adı verilir. Vajenin etrafındaki kasların kasılması, tum vucutta kasılma, endişe, korku ve panik hali, kadının bacaklarını sıkıca kapatması ve elleriyle eşini itmesine yol acan kadının bilincdışı yan istemsiz tepkilerine vajinismus denir. Vajinismus coğunlukla ilk gece ortaya cıkan bir sorundur. İlk gece cinsel ilişkiye giremeyen cift sorunun gecici olduğunu ve daha sonraki gunlerde kendiliğinden cozuleceğini duşunur. Ancak sorun kendiliğinden cozulmez ve cift yıllarca vajinismusu yaşayabilir.
Vajinismusun en yaygın gorulen nedenleri psikolojik kaygılardır. Kız cocuklarına oğretilenveya cocukluktan itibaren bilincdışımıza kodlanan ‘’cinsellik kotudur’’, ‘’kızlık zarı cok değerli ve korunması gereken bir şeydir’’, ‘’ilk gece cok acılı ve ağrılı gecer’’ duşunceleri bu sorunun ortaya cıkmasında onemli rol oynar. Bazen neden cinsel bilgi eksikliği, utanma ya da cinsel duyguları baskılama olabilir. Bazen de altta yatan neden ozellikle cocukluk donemindeki travmatik bir yaşantıdır.
Vajinismusun temel belirtileri şu şekilde ortaya cıkar: O an geldiğinde kadın panik atak benzeri bir durum yaşar. Eşini iter ve kasılır. Kontrol bilincdışına gecer. Erkekler genellikle o an eşlerini tanıyamadıklarını soylerler.
Vajinismusun tanısı ciftin ilk cinsel ilişki sırasında olanları anlatması ile konulur. Vajinismus tanısında bir jinekolog ve psikoloğun varlığı gerekmektedir. Vajinismusun iki turu vardır: Primer vajinismus ve sekonder vajinismus. Primer vajinismusta kişi hayatında hic cinsel birleşme yaşamamıştır. Bunun altında yatan en onemli neden korkudur. Sekonder vajinismus ise sonradan ortaya cıkan bir sorundur. Sağlıklı bir cinsel hayatı olan bir kadın doğum, duşuk, kurtaj, sert yapılan jinekolojik muayene, taciz ya da tecavuz gibi olumsuz bir yaşantıdan sonra vajinismus olabilir, ancak bu nadiren gorulen bir durumdur. Ulkemizde yaygın olarak gorulen primer vajinismustur.
Vajinismus cinsel terapi ile maksimum 10 seansta cozulebilen bir cinsel işlev bozukluğudur.
Disparoni (Ağrılı Cinsel İlişki)
Disparoni cinsel ilişki sırasında ya da sonrasında acı duyulmasına verilen addır. Erkekte de gorulebilir, ancak kadınlarda daha yaygındır. Kadınlar bu ağrıyı ‘’genital bolgede basınc’’, ‘’yırtılma’’ veya ‘’yanmahissi’’ olarak tarif ederler. Disparoni zaman zaman vajinismusla da karıştırılabilir, cunku kadın cinsel ilişki sırasında acı duyduğu icin kendini kasabilir ve bu durum da vajinismusa benzetilebilir.
Disparoninin 4 tipi vardır:
Primer- Birincil Disparoni: Şikayetler ilk cinsel ilişkiden beri vardır.
Sekonder- İkincil Disparoni: Şikayetler sonradan ortaya cıkmıştır.
Yuzeyel Disparoni: Vajina girişinde ortaya cıkan ağrı vardır.
Derin Disparoni: Penisin girmesiyle birlikte vajinanın derinlerinde ortaya cıkan ve alt karın bolgesinde yaygın olarak hissedilen bir ağrı vardır.
Tıbbi ve cinsel oyku, jinekolojik muayene, hissedilen acının genital organlara dokunmakla mı yoksa penis girişiyle mi olduğunu ayırt etmek, acının yeri, suresi ve ilişki sonrasında ne kadar surduğu tanı koymada onemli kriterlerdir.
Disparoni buyuk olcude fiziksel bir sorundan kaynaklanır, nadiren de psikolojik olabilir. Tedavide hem jinekolojik tedavi hem de cinsel terapi uygulanır.
Cinsel İsteksizlik- Frijidite
Cinsel isteksizlik sık gorulen cinsel işlev bozukluklarından biridir. Cinsel isteksizlik, yeterli cinsel uyarı olmasına rağmen cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması ya da hic olmaması, cinsel arzu duyulmaması durumudur. Halk arasında frijidite ya da cinsel soğukluk olarak da adlandırılır. Tanı koymak icin en az 6 ay sureyle tum cinsel etkinlik sıklığının ayda iki kez ya da daha az olduğunun bildirilmesi ve buna eşlik eden herhangi bir cinsel davranışta bulunmaya yonelik oznel istek kaybının varlığına dikkat edilmelidir.
Cinsel isteksizlik primer ve sekonder olarak ikiye ayrılır:
Primer Cinsel İsteksizlik: Ergenlik doneminde başlar.
Sekonder Cinsel İsteksizlik: Cinsel sorunu olmayan bir kadının hayatının herhangi bir evresinde cinsel acıdan isteksizleşmesidir.
Cinsel isteksizliğin nedenleri fiziksel, hormonal, ilişkisel ya da psikolojik olabilir. Sorun ağırlıklı olarak psikolojik nedenlere bağlıdır.
Tedavide once sorunun nedeni tespit edilmeli ve ona uygun olarak eşler arasındaki uyum arttırılmaya calışılmalıdır. Eşlerin cinsel istek duzeyleri arasında bir denge oluşturulmaya calışılmalıdır. Eğer fiziksel, hormonal ya da ilac kullanımına bağlı bir cinsel isteksizlik yoksa, sorun psikolojiktir, o zaman cifte birlikte cinsel terapiye başvurmaları onerilir.
Orgazm Bozuklukları
Kadınlarda sık gorulen cinsel işlev bozukluklarından biri de orgazm olamamadır.
Kadınlarda orgazm bozukluklarının 4 alt tipi vardır:
Anorgazmi: Hic orgazm olamama durumudur.
Rastgele Anorgazmi: Zaman zaman orgazm yaşanmaması durumudur.
Koital Anorgazmi: Cinsel birleşme ile orgazm olamama, ancak masturbasyon, vb. ile olma durumudur.
Erken orgazm: Cok nadir gorulur.
Orgazm bozukluklarının bircok nedeni olabilir. On sevişmenin yetersiz ya da acele olması, partnerin cinsel bir sorununun olması, partnere karşı ilgi kaybı, depresyon, kullanılan bazı ilaclar, cinsellikle ilgili olumsuz duygu ve duşunceler, sevişirken kendini rahat bırakamamak, gebe kalma korkusu, partneri tarafından cinsel ilişkiye zorlanmak, partnere guvenmeme, cinsel ilişkinin yaşandığı ortamın guvenli bir ortam olmaması, bazı fiziksel rahatsızlıklar, vb. olası nedenlerden bazılarıdır.
Orgazm bozukluklarının nedeni de buyuk olcude psikolojik ve partnere bağlıdır. Bu nedenle partnerle olan iletişimin yeniden gozden gecirilmesi ve eksikliklerin giderilmesi onemlidir.
Tedavide cinsel terapi uygulanır. Amac orgazmı cinselliğin en onemli amacı olarak
gormekten vazgecip, sevişmenin tadını cıkarmak ve ciftlerin birbirlerinin
bedenlerinden zevk almayı oğrenmelerini sağlamaktır.
Cinsel Tiksinti Bozukluğu
Cinsel tiksinti bozukluğu, cinsel ilişkiden uzak durma ve cinselliğe karşı tiksinti duyma ile karakterizedir. Nedenleri genellikle cocuklukta ya da genc kızlıkta yaşanan travmatik cinsel yaşantılara dayanır. Cocukluk veya ergenlikte cinsel taciz ya da tecavuze uğrama, cinselliğe yonelik guclu sucluluk ve utanc duyguları, toplumsal onyargılar, baskıcı bir aile ortamında yetişme, cinsel organların pis olduğu duşuncesi ve daha derin psikolojik sorunlar cinsel tiksinti bozukluğuna yol acabilir.
Bu kişilere cinsel acıdan yaklaşıldığında iğrenme, korku, kaygı, utanc ortaya cıkabilir hatta bu tepkiler panik atağa, ağlama nobetlerine kadar gidebilir.
Cinsel tiksinti bozukluğunun tedavisi diğer cinsel işlev bozukluklarına gore biraz daha fazla zaman alabilir, ancak tedavi mumkundur. Oncelikle derinde yatan nedenin bulunması gereklidir. Ona gore bireysel psikoterapi, eş terapisi ve cinsel terapi uygulanabilir.
Nemfomani (Kadında Cinsel Doyumsuzluk)
Nemfomani, kadınlarda gorulen ailesinin, yaşının ve psikolojisinin tam karşıtı bir davranışta bulunarak değişik erkeklerle olma isteği ve aşırı cinsel istek duyma şeklinde tanımlanabilir. Aşırı cinsel isteği olan her kadın nemfoman değildir. Nemfomani de kadın kim olduğuna, zamana, mekana, konumuna bakmadan sadece cinsel ilişki kurmuş olmak icin bir erkekle beraber olur. Orgazmla birlikte gelmesi gereken rahatlama ve gevşeme olmaz ve cinsel gerilim devam eder. Bu da onu surekli farklı erkeklerle birlikte olmaya yonlendirir.
Cocuklukta sevgisiz ve guvensiz bir ortamda yetişmiş olmak, ruhsal bir takım sorunlar, genetik faktorler ve ic salgı bezi duzensizlikleri nemfomaniye yol acabilir. Tedavide psikoterapi ve ilac tedavisi birlikte uygulanabilir.
Kaynak: Cinselliğin Dayanılmaz Ağırlığı, Dr. A.Cem Kece, 2006.
[h=2]Ankara Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]