Kadın kısırlığı ve tedavisi1- TUPLERLE – RAHİM KANALLARIYLA İLGİLİ PROBLEMLER
Rahmin iki yanında yer alan tupler yumurta ve spermin buluşması ve spermin yumurtayı dollemesi icin ev sahipliği yaparlar. Tuplerle ilgili problemler cocuğu olmayan kadınlarda %25-35 arasında sorumlu bulunmaktadır. Tup bebek uygulamalarından once tuplerle ilgili bir problem saptandığında tek cozum ameliyatla, tıkalı bulunan tupun acılmasıydı. Ancak bu yontemin başarısı sınırlıdır ve tuplerde ağır hasar olan vakalarda gebelik hemen hemen imkansızdır. Tup bebek yonteminin uygulanmaya başlamasıyla bu yontemden en cok yarar goren hastalar tuplerle ilgili problemi olan hastalar olmuştur. Halen eğer tuplerin icersinde sıvı birikimi yoksa kanal tıkanıklığına bağlı kısırlık sorunlarında tup bebek tedavisinde yuksek başarı soz konusudur.
Tuplerdeki hasar ve tıkanıklıklar gecirilmiş ve tam tedavi edilememiş iltihabi hastalıklara, cinsel temasla bulaşan bazı mikroplara, tuberkuloza, gecirilmiş yumurtalık kisti veya apandisit gibi ameliyatlara, endometriyozise bağlı olabilir. Tuplerle ilgili bir hastalık olup olmadığının en iyi araştırılma yontemi histerosalpingografi denilen ilaclı rahim filmidir. Bu yontemle rahim ici ve tupler goruntulenir; rahim icindeki duzensizlikler, tuplerin acık olup olmadığı kontrol edilebilir. İşlem esnasında bazen ağrı ve spazm nedeniyle gercekte acık olan bir tup kapalıymış gibi goruntu verebilir. Tuplerle ilgili problem saptanan hastalarda daha ayrıntılı inceleme yontemi olan laparoskopi onerilebilir veya doğrudan tedaviye gecilerek cerrahi yontem ya da tup bebek denemesi yapılabilir.
2- YUMURTLAMA KUSURLARI
Kadındaki kısırlık nedenleri arasında onemli yer tutan bir problem de yumurtlama ile ilgili kusurlardır. Yumurtlama kusurları ya doğrudan yumurtalıktan kaynaklanır ya da yumurtalıkların calışmasını duzenleyen beyindeki bazı merkezler probleme neden olabilir. Tedavi de sorunun ne olduğunun saptanmasına dayanır. Aslında kısırlık sebepleri arasında eğere başka ek sorun yoksa tedavisi en kolay olan sorunun yumurtlama problemi olduğu kabul edilir ve genellikle tup bebek tedavisine gerek kalmadan ilac tedavisiyle ustesinden gelinebilir. Ancak bazen sonuc alınamayan vakalarda zorunlu olarak tup bebek tedavisi uygulanmalıdır.
3- POLİKİSTİK OVER SENDROMU
Yumurtlama problemine neden olan en yaygın hastalıktır. Daha cok seyrek adet gorme şeklinde ortaya cıkan adet duzensizliği, ilac kullanmadan adet gorememe, kıllanma, kilo artışı gibi belirtileri vardır. Erkeklik hormonu olan testosteron artışı gorulebilir. Ultrasonografide, yumurtalıklarda inci dizisi gibi cok sayıda minik kistler gorulur.
Polikistik over sendromlu hastaların yaklaşık yarısında şişmanlık da gorulur. Bu hastalarda şeker metabolizmasında bozukluk, kalb-damar hastalıkları riskinde artış gibi uzun donemli sağlık problemleri de gorulebilir. Bu nedenle polikistik overli hastalar bir şikayetleri olmasa bile tedavi edilmeleri gerekir. Gunumuzde bu hastaların tedavisinde Metformin gibi şeker metabolizmasını duzenleyen ilaclardan da yararlanılmaya başlanmıştır. Metformin kullanımı hastanın kilo vermesini de kolaylaştırmaktadır. Ayrıca bu ilacın kullanımından sonra, daha once yumurtlaması olmayan kadınlarda kendiliğinden yumurtlama oluşabilir veya daha once yumurtlama ilaclarına cevap vermeyen hastalar bu ilaclara cevap verir hale gelebilirler.
Polikistik over sendromu olup, kilo fazlalığı olan hastalarda diyet de ilac kullanımı kadar onemlidir. Hastanın kilo vermesi pek cok bozukluğun, bu arada yumurtlamanın da duzelmesini sağlayabilir. Ancak kilo vermek soylemesi kolay olduğu kadar uygulaması da oldukca zor olan bir tedavi şeklidir.
Hastalığın tedavisinde cocuk isteği olmayanlarda doğum kontrol hapları kullanılarak adetlerin duzene girmesi sağlanabilir. Cocuk isteği olan kadınlarda ise ilk olarak klomifen sitrat (Klomen, Gonaphen, Serophen), bu ilaca yanıt alınamayan hastalarda ise iğne şeklinde uygulanan gonadotrop hormonlar kullanılır. Bu ilaclarla coğul gebelik oluşma riski %30-50 kadardır.
İlaclarla tedavi ile başarılı olunamayan hastalarda laparoskopi ile yumurtalıklara yapılacak koterizasyon işlemi de yumurtlamayı sağlayabilir. Bu tedavi ilk tedavi seceneği olmayıp, ancak ilacla tedaviye direncli hastalarda duşunulmeli ve bu konuda deneyimli kişilerce yapılmalıdır.
Polikistik overli, cocuk arzusu olan hastalarda son tedavi seceneği ise tup bebek yonteminin uygulanmasıdır.
4- HİPERPROLAKTİNEMİ SUT HORMONU YUKSEKLİĞİ
Prolaktin hormonu, sut salgılanmasından sorumlu hormondur. Fazlalığı hem kadında, hem erkekte kısırlığa neden olur.
Prolaktin salgılanması, stres, egzersiz, aclık-tokluk, uyku gibi faktorlerden etkilenir. Hormon tahlilinden doğru sonuc alabilmek icin sabah, ac karnına tahlil yapılmalıdır. Prolaktin tahlili yapılırken tiroid fonksiyonları da araştırılmalıdır. Tiroid bezi az calışan hastalarda, bu bezi uyarmak icin salgılanan TSH hormonu da prolaktin artışına neden olabilir.
Prolaktin duzeyinin cok yuksek olduğu hastalarda, bu hormonu salgılayan hipofiz bezinde bir tumor olup olmadığı araştırılmalıdır.
Hiperprolaktineminin tedavisi ilaclarla yapılır ve tedaviye genellikle olumlu yanıt alınır.
5- ENDOMETRİYOZİS
Endometriyozis, rahim ic tabakası olan endometriyumun rahim dışında, ozellikle yumurtalıklar, karın ic zarı (periton) ve nadiren vucudun diğer bolgelerinde bulunmasıdır. Yumurtalılarda bulunan endometriyozis kistleri, iceriklerinin kahverengi ve koyu kıvamlı olmasından dolayı cikolata kistleri (endometiyoma) olarak da adlandırılır. Nasıl ki adet gorme donemlerinde rahim ic zarı kanamayla dokuluyorsa, diğer bolgelerdeki odaklarda da adet donemlerinde kanama ve buna bağlı olarak ağrı gibi belirtiler ortaya cıkar.
Endometriyosisin en onemli belirtileri adet donemlerinde ağrı, cinsel temas esnasında ağrı ve gebe kalmakta guclukle karşılaşılmasıdır. Endometriyoz doğurganlık cağındaki kadınlarda gorulen bir hastalıktır. Bazı hastalarda hicbir belirti olmamasına rağmen, sadece gebe kalamama nedeniyle yapılan tetkiklerde ortaya cıkmaktadır.
Endometriyozisin tedavisi esas olarak cerrahidir, ilaclarla tedavi ancak yardımcı olarak duşunulebilir. Gunumuzde endometriyozisin cerrahi tedavisinde daha cok laparoskopi denilen goruntuleme sistemleri ile yapılan ameliyatlar tercih edilmektedir. Bu yontemin avantajı hastanın ameliyat sonrasında daha cabuk iyileşip, ayağa kalkabilmesi ve karında daha az ameliyat izi kalmasıdır. İlaclarla tedavide hastanın durumuna gore ağrı icin doğum kontrol hapları, hastalığın tekrarlamasını onlemek icin ameliyat sonrası donemde aylık uygulanan iğne tedavileri duşunulebilir. Ameliyat sonrası 1 yıl icinde gebelik elde edilemeyen hastalarda tup bebek yontemleri duşunulmelidir.
6- RAHİM YAPISI İLE İLGİLİ KISIRLIK NEDENLERİ
Doğuştan gelen birtakım rahim ile ilgili şekil bozuklukları kısırlığa neden olabilir. Bunların yanında rahim icinde yer alan polip, myom gibi problemler, rahim ağzında yapışıklık, gecirilmiş infeksiyon veya kurtajlara bağlı rahim ici yapışıklıkları de gebe kalmayı gucleştirebilir. Gebelik icin bu sorunların ortadan kaldırılması gerekir.
7- ANTİSPERM ANTİKORLAR
Spermlere karşı oluşan bazı maddeler gerek kadında, gerekse erkekte bulunabilir. Bu maddeler serumda veya rahim ağzında aranabilir.
Antisperm antikorlar spermle yumurtanın birleşmesini engelleyebilir, spermlerin hareketlerini gucleştirebilir ya da dollenen yumurtanın buyumesini bozabilirler. Gunumuzde antisperm antikor araştırılması, bu işle ilgilenen herkes tarafından kabul edilmemekte ve uygulanmam aktadır.
Antisperm antikoru pozitif bulunanlarda ilk tedavi seceneği aşılama olarak adlandırılan intrauterin inseminasyondur. Bu yontemde, hazırlanan spermler rahim ağzını gecerek doğrudan rahim icine verilerek antisperm antikorların zararlı etkilerinden korunmaları sağlanmaktadır. Bu yontemle sonuc alınamayan vakalarda ise tup bebek ve mikroinjeksiyon duşunulmelidir.
[h=2]İstanbul Kadın Doğum uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]