Tarama ile kanserin erken teşhisi ve kanser icin risk faktorlerinin belirlenip elemine edilmesi, kanser ile mucadelede temel unsurları oluşturmaktadır. Bir hastalığın taraması icin etkin, guvenilir, verimli, maliyeti uygun, kabul goren ve izlemi mumkun olan bir test kullanılmalıdır. Dunya Sağlık Orgutu (DSO) tum dunyada rahim ağzı (serviks), kolorektal(barsak) ve meme kanserinin taranmasını onermektedir. Jinekolojik kanserler sıklık sırasına gore rahim (endometriyum), rahim ağzı, yumurtalık-tup (over-tuba), vulva ve vajen kanseri olarak sınıflandırılmaktadır. Gorulduğu uzere jinekolojik kanserlerden sadece rahim ağzı kanserinin taraması yapılırken, diğer jinekolojik kanserlerde risk artışı durumunda uygulanacak yaklaşım ne olmalıdır, bunlar hakkında hastalar bilgilendirilmelidir.
Rahim ağzı kanseri taraması
Rahim ağzı kanseri onlenebilen bir kanserdir. Ulkemizde yılda yaklaşık 1600 yeni olguya rastlanırken bunların yaklaşık yarısı hayatını kaybetmektedir. Bunun nedeni hastaların yarısının ileri evrede tanı almasıdır. Rahim ağzı kanserinin, kanser oncusu lezyonları mevcuttur yani rahim ağzı kanseri bir anda ortaya cıkmamaktadır. Bu kanser oncusu lezyonlar sıklıkla 45 yaş altında, en sık 25-29 yaş aralığında gorulmektedir.
Bu kanserde tarama, cinsel aktif bayanlarda, 21 yaşından itibaren başlamakta 30 yaşına dek 3 yılda bir sıvı bazlı sitoloji (smear) alınmaktadır. 30 yaşından sonra HPV testleri tarama amaclı kullanılabilmektedir. Sadece HPV testi yaptıysak ve sonuc negatifse 5 yıl sonra test tekrarı onerilmektedir. Smear ve HPV testi birlikte de bakılabilmektedir, yine sonuc negatifse 3 veya 5 yıl sonra smear ve HPV testi tekrarı onerilmektedir. Ulkemizde Sağlık Bakanlığı tarama programında sadece HPV testi kullanılmaktadır; eğer test negatifse 5 yıl sonra test tekrarı, pozitifse aynı sıvıda smear calışılması ve HPV tiplendirmesi yapılmaktadır.
Over kanseri taraması
Over kanseri olum oranı en yuksek olan jinekolojik kanserdir. Genellikle menopoz doneminde ortaya cıkmaktadır (50-60 yaş) ve %80-85’i overin epitelyal hucrelerinden koken alan epitelyal tumorlerdir. Bu kanserde ortalama sağkalım 3 yıl civarındadır. Over kanserinin oluşum mekanizması halen net olmamakla bereber tubadan (tupten) kaynaklandığı fikri ağırlık kazanmıştır. Son 20 yılda yapılmış tarama calışmaları over kanserinin olum oranını azaltamamıştır. Over kanseri taraması, yuksek ve duşuk riskli grup taraması olarak ele alınmalıdır. Duşuk riskli grupta 50 yaş ustu kadınlarda yapılan calışmalarda; CA 125 ve transvajinal ultrason beraber kullanılmıştır. Bu calışmalar sonucunda olum oranını azaltan sonuclar elde edilememiştir. Yuksek risk grubu ise; ailesinde; ozellikle genc yaşta meme, ya da over kanseri oykusu olan, muhtemelen BRCA mutasyonu taşıyıcılarıdır. Birinci derece akrabasında over kanseri olan kadınlarda yaşam boyu risk %1.8 den %10’lara kadar cıkmaktadır. BRCA 1 veya 2 taşıyıcısı kadınlara doğurganlıklarını tamamladıklarında (ideali 40 yaş civarı) risk azaltıcı cerrahi onerilmektedir.
Ozet olarak gunumuzde over kanseri taraması icin ideal bir tarama yontemi yoktur fakat yuksek riskli kadınlarda (35 yaş uzeri) 6 ay aralarla kanda CA 125 bakılması ve ultrason yapılması onerilmektedir.
Endometriyum kanseri taraması
Endometriyum kanseri gelişmiş ulkelerde en sık gorulen jinekolojik kanserdir. Olguların yaklaşık %80’i erken evrede tanı almaktadır. Bu kanserde risk faktoru ve şikayeti olmayan kadınlarda taramaya gerek olmadığı fikri hakimdir. Yuksek risk grubunda Lynch ve HNCCP sendromlarına sahip kadınlar bulunmaktadır. Bu grupta endometriyum kanser riski %40-60’lara cıkmaktadır. Bu gruptaki olgularda tarama stratejileri belirlenmiş fakat etkinliği gosterilememiştir. Bu sendroma sahip kadınlarda koruyucu cerrahi duşunulmuyorsa 30-35 yaştan itibaren ultrason ve endometriyal biyopsiden oluşan tarama onerilmektedir.
Şu unutulmamalıdır ki; hem over hem de endometriyum kanseri taramaları, riskli kadınlarda koruyucu cerrahiye alternatif değildir.
[h=2]İstanbul Kadın Doğum uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]