Hanımlar!..Eşinize karşı gozyaşlarınızı silah olarak kullanmayın permalink
Ah şu aşırı duygusal hanımlar!!!
En ufak bir sorun karşısında gozyaşları hazırdır. Bir bakarsınız ki akıvermişler. Evet bazı insanlar gerek sevinc ve gerekse huzun anlarında gozyaşlarına kesinlikle hakim olamazlar. Amacları arasında coğu zaman karşı tarafı etkilemek yoktur. Bu tarz bir gozyaşı dokmenin evlilik acısından en buyuk sakıncası, eşinize bu şekilde zayıf yonunuzu gosteriyor olmanızdır.
Şayet aranızdaki diyalogda problemleriniz varsa, uzgun olmanız eşinizi cok fazla etkilemeyeceğinden, eşiniz bu zayıf yonunuzu negatif yonde kullanabilir. Bu sebeple tum evliliklerde, ozellikle de sorunlu evliliklerde daha guclu gorunmek en sağlıklı olanıdır. Bir de gozyaşlarına hakim olabileceği halde, olmayan ve amacı eşini duygusal anlamda etkilemek olan hanımlar vardır. Aslında bircok hanımın fıtratında duygusallık vardır.
Ancak bu duygusallıkta denge sağlanamazsa ciddi sorunlar oluşmaya başlar. Bu sorunlardan biri eşinizin samimiyetinize bir sure sonra inanamayacak olmasıdır. Hemen her şeye ağlayarak tepki verdiğinizi duşunme ihtimali olan eşiniz gercekten ciddi bir durum olsa bile sizi anlamakta gucluk cekecektir ve belki de size inanmayacaktır. Ve bu davranışınıza anlam vermeyeceğinden sizi haksız bulacaktır.
Abartılı tepkileriniz olduğunu duşunme ihtimali olan eşiniz bir sure sizin icin ciddi bir olay karşısında bile “yine her zamanki tepkisini veriyor” diye duşunebilecektir. Bu da bir sure sonra eşiniz tarafından anlaşılmanızı busbutun engeller ve evliliğinizin sağlıklı seyrine yansır. Bunun dışında eşi cok duygusal hanımlar vardır. Bu hanımların da zaman zaman gozyaşlarını kullanarak eşlerini etkileri altına almak istedikleri gorunur. Belki bu hanımlar amaclarına da ulaşabilirler. Ancak bu durum coğu zaman evliliklerinin sonuna kadar surmez.
Bilindiği gibi evliliklerde durustluk esastır. Muhatabınızın iyi niyetinden istifade etmek veya amacınıza ulaşmak icin duygusallığı kullanmak hicbir zaman uzun sureli olarak sonuc vermez. Evlilikleri yıpratan bu yaklaşımlardan vazgecilmeli ve duyguların yoğunluğunu doğal akışına bırakmalıyız.