Dişleri ile ilgili sorun yaşayanlar artık diş kayıpları yaşamayacak. Diş hekimliğinde mucizevi bir buluş olan kanal tedavisi sayesinde, diş cekimine son veriliyor. Diş cekimine son! Kanal tedavi mucizesi Dişleri ile ilgili sorun yaşayanlar artık diş kayıpları yaşamayacak. Diş hekimliğinde mucizevi bir buluş olan kanal tedavisi sayesinde, diş cekimine son veriliyor. Uzman Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Sevgen Eralp, dişlerde meydana gelen curukler ya da kırıklar sonucunda yapılan butun tedavilerin amacının doğal dişleri mumkun olduğunca verimli bir şekilde ağızda tutabilmek olduğunu belirtti.
Cok derin curuklerin, travma ya da kırıklar sonucunda dişin icinde bulunan sinir dokusuna (pulpa) zarar verebildiğini belirten Eralp, şoyle konuştu:
“Dişin icinde hasar gormuş sinir dokusu zaman icinde tedavi edilmez ise bakteri birikimi artacak ve iltihabın diş kok ucundaki kemik dokuya yayılmasına sebep olacaktır. Kemik dokusuna yayılan iltihap, tedavi edilmediği takdirde abse oluşumuna sebep olabilir ve şişlik ve Ağrı ile diş cekime kadar gidebilir. Boyle durumlarda, en kısa zamanda kanal tedavisi yapılmalıdır.
Kanal tedavisi sırasında, zarar gormuş pulpa artıkları kanallar icerisinden uzaklaştırılır. Var olan iltihaplı dokular kok kanalları yoluyla direne edilir. Kok kanalları tamamen dezenfekte edildikten sonra ise, kanalları tamamen izole etmek uzere kanal dolguları yapılır. Kanal tedavisinin bu aşamaları tek seansta bitebileceği gibi, 2-3 seans da surebilir. Bu sure iltihaplı dokunun tamamen iyileştiği zamana gore değişkenlik gosterebilir.”
Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Sevgen Eralp, kanal tedavisi sonrasında dişlerde ne gibi değişiklikler olduğunu şoyle acıkladı:
“Kanal tedavisi sonrasında, diş dokusunda bazı değişiklikler meydana gelir. Diş sert dokusunun icindeki yumuşak sinir dokusu artık yoktur. Kısacası diş, az da olsa kendisine esneklik veren suyunu kaybetmiştir artık. Diş icinde bir kan dolaşımı kalmamıştır. Ayrıca kanal tedavisi gerektiren dişler genelde, buyuk curukleri olan dişler ya da oncesinde kırık olan dişlerdir. Dolayısıyla dişin sert dokusu oldukca azalmıştır. Diş sert dokusunun azalması ve pulpa dokusunun tamamen ortadan kalkması sonucu dişler kırılmaya yatkın olurlar. Kırılma, kanal tedavisi seansları arasında olabileceği gibi, kanal tedavisi sonrasında yapılan restorasyonun yetersiz kalması sebebiyle de olabilir. Dolayısıyla, kanal tedavisi yapılan dişe, seans aralarında cok kuvvet vermemek doğru olacaktır. Ayrıca kanal tedavisi uzerine yapılacak restorasyona, diş hekiminin kalan destek doku miktarını değerlendirerek, karar vermesi uygun olacaktır. Dolgunun, yetersiz kalacağını duşunduğu durumlarda, diş hekiminiz daha koruyucu bir yontem olan kuron (kaplama) tedavisini secebilir. Kanal tedavisi yapılan dişin kırılma riski yanında, renklenme problemi de vardır. Tedavi sırasında kullanılan malzemelerin cinsine gore dişte pembe mor arası bir renklenme olabilir. Renklenme problemi olan kanal tedavili dişe beyazlatma işlemi uygulanarak bu sorun giderilebilir. Eğer porselen restorasyonla bitirildiyse, renklenme zaten hicbir zaman problem olmayacaktır. Gunumuzde aşırı curuk dişler bile kanal tedavisi ile kurtarılabilmektedir. Ağızda diş sert dokusunun hic gorunmediği, fakat kok yuzeyinin kemik ile bağlantısının iyi olduğu durumlarda bile ceşitli restorasyonlar ile dişin fonksiyonu geri kazandırılabilmektedir. Dişi cekmek en son duşunulmesi gereken tedavi olup, amac curuk dişin ağız icinde fonksiyon gorebileceği omru uzatmaktır.”
Kaynak:Medya365