Evlilikte Psikolojik Faktorler


Evliliklerde bir cok farklı psikodinamik (altta yatan ancak kişinin coğu zaman farkında olmadığı psikolojik faktorler) rol oynar ve evlilik ilişkisinin geleceğini belirler.

Kulturumuzde aslında bir anlamda aileler evlenmektedir. Ciftler birbirlerini yeterince tanımadan evlilik gibi ciddi bir sorumluluğun altına girdiklerinden (evlilik gercekten bir sorumluluk alma işidir) bazen bu sorumluluğu kaldıramamaktadırlar. Ozellikle kulturumuzde erkeler gec buyuduklerinden ve olgunlaştıklarından dolayı bu sorumluluğu ustlenmede yetersiz kalabilmektedirler. Evlilik oncesi goz onunde bulundurulması gereken bazı onemli kriterler vardır: evlenmeyi duşunduğunuz kişinin;

1. Evliliğe ve yaşama bakış acısı,

2. İleride yapmak istediklerinizi destekleyici olup olmayacağı,

3. Cinselliğe bakış acısı,

4. Cocuk sahibi olmaya ve cocuk yetiştirmeye bakışı,

5. Kendi ailesiyle ilişkileri,

6. Kendi anne babasının birbirleriyle olan ilişkileri,

7. Mesleği ve ekonomik durumu,

8. Gecirdiği hastalıklar,

9. Annesine bağımlı olup olmadığı,

10. Psikolojik bir sorununun olup olmadığı,

11. Kişilik ozellikleri,

ve daha bir cok faktor evliliğinizin sağlıklı olup olmadığını belirleyecektir. Bu nedenle evlenmeden once bu kriterler iyice tanınmalı, evlenmeyi duşunduğunuz kişiyle tartışılmalıdır.

Evlilik oncesi depresyonu dediğimiz bir olgu her zaman vardır. Kişi, evlilik sorumluluklarını ustlenme konusunda henuz kendisini yeterli gormuyorsa biraz daha beklemesi onun yararına olacaktır. Daha once ayrı bir birey olarak hareket eden, kendi kararlarını alan kişi, bundan sonra bir cift olarak karar almak gerektiğinin bilincinde olduğundan bu durum ona ozgurluklerinin kısıtlanması gibi gelebilir. Ancak karşılıklı anlayışın ve sevginin olduğu bir evlilikte ozgurlukler kısıtlanmaz. Tam tersine yukarıda belirttiğim kriterlerin uyumlu olduğu bir evlilik mutluluğu getirir. Ulkemizde ciftler birbirlerini ve birbirlerinin ozelliklerini yeterince tanımadan evliliğe adım atmakta ve sonrasında da bir cok surprizle karşılaşmaktadırlar.

Bu nedenle bu kriterleri iyi değerlendirmeli ve gerekli goruyorsanız bir evlilik-ilişki danışmanından evlilik oncesi danışmanlığı desteği almalısınız. Evlilik oncesi danışmanlığında yukarıda belirttiğim konular ve daha bir cok farklı konu masaya yatırılır ve ciftin evliliğe hazır olup olmadıkları, birbirlerine uygunluğu, evliliğe bakış acıları, evlilikten beklentileri gercekci bir şekilde analiz edilerek cifte geri bildirim verilir. Evlenirlerse evliliklerinde ne gibi sorunlar yaşayabilecekleri ve bu sorunlar icin onceden almaları gereken onlemler kendilerine bildirilir. Bazı durumlarda gelişmiş kişilik testleri uygulanarak kişilik yapılarının birbirlerine uygun olup olmadığı da belirlenebilir.

EVLENMEDEN ONCE KENDİNİZE ŞUNLARI SORUN:

• Neden evlenmek istiyorum?: Neden evlenmek istediğiniz cok onemli bir sorudur. Aileden kacış mı, sorunlardan kacış mı, gec kalma korkuları mı, cocuk sahibi olmak istemeniz mi, yoksa gercekten bir insanla evlilik bağıyla bağlanarak bir aile mi kurmak istiyorsunuz?

• Neden bu kişiyle evlenmek istiyorum?: Neden başka biriyle değil de bu insanla evlenmek istiyorsunuz? Birbirinizi yeterince iyi tanıyor musunuz? Birlikte ortak sorumluluklar alınca ilişkiniz bundan nasıl etkilenecek? Birlikte aynı evin icinde uzun yıllar birbirinizi destekleyerek ve geliştirerek yaşayabilecek misiniz?

• Nasıl bir eş modeli istiyorum?: Nasıl bir eş modeli istiyorsunuz? Koruyucu, modern, geleneksel, fedakÂr, serbest, farklı duşunen, anneniz gibi, babanız gibi vb. Evlenmeyi duşunduğunuz insan bu eş modelinize uygun yapıda mı? Yoksa evlendikten sonra onu değiştirebileceğinizi mi duşunuyorsunuz? (Boşuna cabalamayın bunu asla başaramazsınız.) Ciftlerin coğu flort donemlerinde olumsuz ozelliklerini yalıtarak karşı tarafa hic fark ettirmezler ve her zaman olumlu yonlerini abartılı bir bicimde karşı tarafa sunarlar. Oysa bizimle evlenmek isteyen birinin bizi her yonumuzle tanımış ve varoluşumuzu kabullenmiş olması cok onemlidir. Sakladığımız her olumsuz yonumuz evlilikte ciddi bir tartışma ve uyumsuzluk konusu olarak karşımıza cıkacaktır. Bu yuzden evlenmeden once flort ya da nişanlılık doneminizde kendinizi olduğunuz gibi ortaya koymalı ve hicbir yonunuzu birlikte olduğunuz insandan saklamamalısınız.

• Hayata bakışımız paralel mi?: Hayata benzer bir pencereden bakabiliyorsanız birbirinizi her zaman icin doğru algılamanız mumkun. Siz olayların hep olumlu yonunu goren ancak eşiniz hep olumsuz yanını goren bir yapıdaysa bu farklılığınız her zaman icin catışmalara kaynak oluşturacaktır. Hayatı, insanları, olayları ve olguları benzer bir zeminde algılayabiliyorsanız birbirinize uygunsunuz demektir.

• Cinsel uyumumuz nasıl?: Evliliklerin yarıya yakını cinsel uyumsuzluk ya da cinsel sorunlar yuzunden bitmektedir. Bu yuzden evlenmeden once cinsel uyumunuzu kulturunuze ve değerlerinize gore test etmek zorundasınız. Ne yazık ki ulkemizde ve kulturumuzde toplum ve ahlak değerleri evlilik dışı cinsel ilişkiyi onaylamamaktadır. Bu yuzden evlilik bir anlamda ozgur cinselliği yaşamanın alanı olarak algılanmaktadır. Ancak evlilik sadece cinsellik demek değildir. Evlilik oncesi hicbir cinsellik yaşamamış ve cinsel uyumlarını bilmeyen ciftler icin evlendikten sonra yaşayacakları cinsellik bir anlamda surpriz yumurta gibidir. İcinden ne cıkacağını asla bilemezsiniz. Belki de siz her gun cinsellik yaşamak isteyen birisiniz ancak eşiniz ayda 1-2 kez cinselliği kendisi icin yeterli bulmaktadır. Ya da bunun tam tersi soz konusu olabilir. Bu uyumsuzluk aldatma ya da aldatılma da dahil evliliğinizde bir cok sorunun alt yapısını oluşturacaktır. “Ben eşimi asla aldatmam” şeklinde duşunuyor olabilirsiniz. Ancak bunun kişilik yapısıyla hicbir ilgisi yoktur. Bu, “İnsan doğası”. Evliliğinizde bir turlu doyuma ulaştıramadığınız yonunuz tum cabalarınıza rağmen hala eşiniz tarafından doyuma ulaştırılmıyorsa giderek kızgın ve ofkeli bir hale gelmeye başlarsınız. Ve bu ofke ilişkinizin her boyutuna olumsuz yansıyacaktır. Bu nedenle siz siz olun evleneceğiniz kişiyle cinsel uyumunuzu bir şekilde test edin