Koltuğun ismi Batti Placentero Chair. Arjantina lı genc tasarımcı Batti tarafından dizayn edilmiş. Koltuk ismini iki hamilelik doneminin birleşiminden almış. “Plasenta “+ “Pleasure” ( zevk). Hamileliğin neresi zevkli orası tartışılır demiş tanıtan site ama eminim başından bu donemi geciren insanlar oyle duşunmuyordur. Koltuğu aşağı ve yukarı doğru olmak uzere iki şekilde de kullanabiliyorsunuz. Oturulduğunda insana ayrı bir zevk ve rahatlık verildiği iddia ediliyor. Araştırmalara gore gercekten de anne karnındaki şekillerde yatılabiliyor ve anne karnında olduğu gibi herşekilde duşmeden guvenli bir yatış sağlıyor. Hicbir şekilde dengesini kaybetmiyor. Fotoğraflara dikkatli bakarsanız birinde aşşağı doğru, diğerindeyse yukarı doğru. Kırmızı dışında 5 rengi daha var. Ama hepsinin dışı beyaz.







Bu şirin, tombiş, yuvarlak ses sistemine mp3 calarınızı ya da televizyonunuzu felan bağlayabiliyor ve istediğiniz yerde kulaktan aldığınız zevkin yanısıra goz zevki de almış oluyorsunuz.

şimdide şominelere bir el atalım değil mi ?



keyif insanı olduğumu her zaman soylerim..bircok kombinasyon var hayatımda yapmaktan buyuk zevk duyduğum veya hic yapmadığım ama zevk alacağımı duşunduğum. Sallanan sandalye+ kedi+ orgu, deniz+ kum+ guneş ve cips+ kola+ film gibi Ama en cok sevdiğim bu ucu. Sahlep yerine cay da olabilir. Bir de ek olarak bu ucluye de kedi ekleyebiliriz. Ama benim ki gibi muma atlayıp bıyığını yakan cinsten biraz salak bir kediniz varsa bu dorduncuyu eklemenizi onermem.



Neyse konumuza donelim. Bu soğuk kış gunlerinde icimizi ısıtacak bir konuyla karşınızdayım. Biliyorum Turkiye de şomine kullanımı cok da yaygın değil. Ama kullanmayanlardan cok olmasa da kullananlar var. Bu konu sanırım daha cok şominesi olanlara veya yaptırmayı duşunenlere hitap ediyor.




Oncelikle ilk iki fotoğrafda ki şominelerden bahsetmek istiyorum. Tasarımı Dominique Imbert adlı kişiye ait olan bu şomineler olağan dışı gorunumleriyle insanda waooow etkisi bırakıyor. Aynı zamanda free standing ozellikleriyle bacanızın uyum sağlaması doğrultusunda heryere monte edilebiliyor. Duvarınızda delikler acmanıza gerek kalmadan şomine zevkine kavuşmuş oluyorsunuz.




Diğerlerinin tasarımcıları hakkında pek fikrim yok. Ama kendi zevkim uzerinden giderek daha cok free standing olanlara yer vermeye calıştım. Bu kelimenin Turkcesini bulmak icin cok duşundum ama birşey bulamadım. Neyse ingilizce bilmiyor olsanız bile konu anlaşılmıştır sanırım.





Şomine hakkında cok fazla bilgi sahibi olmayan biriyseniz eğer sizi şominelerin sadece odun yakarak ısıtan şeyler olmadıkları gerceğiyle tanıştırmak isterim. Şomine yaptırmak konusunda tereddutleriniz varsa belki bunu oğrendikten sonra biraz daha olumlu bakabilirsiniz bu işe.




Şomineler bildiğimiz odunla yakılanların yanı sıra elektrik ve gazla calışanlar olarak uc kısıma ayrılıyor. Bunlar icin tek yapmanız gereken uygun şomineyi alıp ona gore elektrik yada gaz hattı gibi olayları ayarlamanız. Bunları da şomineciler yapıyor zaten. ( amma cok şomine kelimesi oldu)